Dillere hâkim olunabilse!

Abone Ol

BİR seçimi daha geride bıraktık!

Seçim öncesinde yaşanan istenmeyen olaylar siyasette üslup sorununun önemini bir kez daha önümüze koydu!

Keşke siyasetçiler üslup sorununun önemini kavrayabilmiş olsalar ve konuşurken, kelimelerini seçerken çok titiz olsalar! Hiç şüphesiz o zaman birbirlerinin acılarını paylaşmaları ve geçmiş olsun dileklerini iletmeleri çok daha kolay olacak! Beş altı saat önce birbirlerine, “Elli kişiyi sen öldürmedin mi Sen de ciğer yok” diye seslenen siyasetçilerin aradan beş altı saat geçtikten sonra, “Telefonuma çıkmıyor” diye yakınma hakları olabilir mi

Evet, Türkiye’deki siyasetin ve siyasetçinin en önemli sorunu bu olsa gerek! Üslup sorunu bir tatlıya bağlanabilse! Öteki sorunların aşılmasının çok daha kolay olacağından kimsenin şüphesi olmamalı! Meydanlara çıkınca! Mikrofonu kapınca! Birbirlerine ne kadar “vururlarsa”, o kadar “başarılı” olacaklarına inananlar var olduğu sürece üslup sorununun tatlıya bağlanması da o kadar zor ki! Oysa karşımızdaki insanlara yumuşak sözlerle hitap etmemiz inancımızın da gereği! Yumuşak sözle, tatlı dille hitap etmemiz istendiği gibi başkalarının kutsallarına karşı saygılı olmamız da istenmiyor mu Öyle isteniyorsa siyaset dilindeki bu sertlik, bu hırçınlık neyin nesi Tamam, aralarında büyük ihtilaflar olabilir! Ama demek değildir ki aralarındaki kapıları birbirlerinin suratına vursunlar! O kapıları bir daha açacak gibi kapatsalar ve ileri de yine birbirlerinin yüzüne bakacak gibi davransalar ne kaybederler Hiçbir şey kaybetmez aksine çok şey kazanırlar!

Siyaset sert üslubu kaldırmıyor!

Siyaset hırçın üslubu kabullenmiyor!

Kuşkusuz, “Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır” sözü boşu boşuna söylenmiş bir söz değildir! Üsluplara birazcık dikkat edilse de insanlar çileden çıkartılmasa fena mı olur