Teknolojinin eğitim alanında yaygınlık kazanmasıyla birlikte okullarda da bazı değişiklikler yaşanıyor.
Birçok yükseköğretim kurumu, ders devamlılığını takip etme sürecini dijitalleştirerek büyük bir dönüşüme imza attı. Bu dönüşümün merkezinde ise QR kodlu yoklama ve elektronik yoklama sistemleri yer alıyor.
BAŞKASININ YERİNE KOD OKUTULMASI İMKANSIZ
Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, yeni dijital yoklama sistemlerinin en büyük avantajı, sadece zaman kazandırması değil, aynı zamanda güvenilirliği artırması oldu.
Her dersin başında oluşturulan ve sadece belirli bir süre geçerli olan QR kodların öğrenciler tarafından okutulmasıyla yoklama süreci saniyeler içinde tamamlanıyor. Ancak bu sistemde konum doğrulama özelliği kritik bir görev üstleniyor. Öğrencinin, kodun okutulduğu anda dersliğin içinde olduğunu doğrulayan bu özellik sayesinde, kampüsün başka bir yerinden ya da evden sisteme giriş yapılmasına izin verilmediği aktarıldı.
Ayrıca bazı üniversitelerde, hocanın "yoklamayı açtım" demesiyle başlayan süreçte, öğrencilerin üniversitenin resmî uygulaması üzerinden sadece bir tuşa basarak yoklamasını tamamladığı "elektronik yoklama" yöntemi de kullanılıyor. Bu yöntemler, yoklamaların anlık olarak sisteme düşmesini ve takibin hızlanmasını sağlıyor.
ÖĞRENCİLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Sistemi aktif olarak kullanan öğrencilerden Fırat Turğut, yeni uygulamanın manuel imzaya göre daha güven verici olduğunu ifade etti. Turğut, olası suistimal girişimlerine karşı okulların uyguladığı cezai işlemlere dikkat çekerek, “Başkasının adına imza atılabilir fakat bu manuel imzadan daha güven verici bir durum. Farklı telefondan başka bir öğrencinin hesabına giriş yapmak mümkün ama hocalar tarafından kolaylıkla anlaşılabilir ve böyle bir durumda gerekli cezai işlemler okulumuzda uygulanmakta” dedi.