Dergiler Arasında

Abone Ol

Aylık dergiler masamda okunmayı bekliyor. Dergiler her ay

okunmalı oradan alınan hikmetle hayata tekrar bakmalı. Ömür denilen bilmece

bakalım nasıl çözülecek

Dergi denilince hayat insanı alıp buradan alır ötelere

götürür. Geçmiş yıllardan hatıralara baktığımda dergilere verdiğim vakitlerin

boşa gitmediğini görüyorum. Seksenli yıllara kadar dergiler aynı şekillerde

çıktı. Türkiye de yapılan dergicilik kendi mecrasında akıp giderken birden bire

farklı bir kulvar oluştu. Büyük dergiler kendi mihveri içinde yayınlanırken

Anadolu da değişik dergiler okurlarla buluştu.

Yayınlanan dergiler okunuyor mu

Dergicilik tecrübeme bakınca görüyorum ki bu gün dünya

çok değişmiş, yapılması gerekenler ve olup bitenler almış başını gitmiş.

Devirlerin insana sunduğu farklılıkların hikmetini anlamak bir hayli zor. İnsan

Saati dergisini yayınladığım doksanlı yıllar Anadolu nun her yerinden ürünler

gelir onları kategorilere ayırır sonra da yayınlardım.

SOMUNCU BABA dergisi Darende de yayınlanıyor. Nakşî geleneğinin

günümüzde atan yüreği olan dergi farklı yazılar ele aldığı konularla gündemini

oluşturuyor. Dergi her ay Anadolu nun değişik şehirlerini kapak konusu yapıyor,

bu sayıda KÜTAHYA şehri inceleniyor. Kütahya çinicilik ile meşhur. Şehrin genel

yapısı ile tanınması insana farklı bilgiler verirken kentlerin tarih içindeki

değişimine de işaret ediyor. Hulusi Efendi nin mektubu ile başlayan dergi hemen

şunları söylüyor: Ey ruhumun ışığı canım ve gönlümün dili. Sarsan bir ifade

değil mi Kadir Özköse SUFİ PERSPEKTİFİ köşesinde tasavvufta renklerin dili

adlı bir makale kaleme almış, okunmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Yunus

Emre diliyle iki satır yazarsak durum kendini gösterir:

Yanmışım aşkına ta kül olunca

Boyandım rengine solmazam ayruk

Enbiya Yıldırım ın yazısı da derginin dikkati çeken diğer

bir yazısı.

YEDİ İKLİM dergisi 287. sayıya ulaştı. İstanbul da

yayınlanan dergi geleneğin temsilcisi olarak yüz ağartmaya devam ediyor.

Derginin dikkati çeken yazıları daha ilk sayfadan itibaren başlıyor. Genel

uyarıların edebi bir dil ile yapıldığı ilk sayfa yazıları her zaman tarihe ışık

tutacak nitelikte. Ülkemizin deli saçması gündemini yorumlamak akla zarar fikre

ziyan işlere kapı aralarken ne yapacağımızı şaşırıyor öylece baka kalıyoruz.

Mustafa Uçurum derginin şairlerinden, şu satırlar ona ait:

Şimdi susmaktan daha fazlasıyım

Boşluklarını doldurduğum bir denizim ya da

Sandım ki sadece çiçekler kalacak dünyada

Bir de köşesinden tutunduğum iskele şiirin devamı

dergide.

Ali Haydar Haksal psikolojik bir yazı kaleme almış, bu

yazılarında din psikolojisinin temel yapıları var. Bu yazılar bana hep Şeyh

Galip i hatırlatıyor. İnsanın ta içine sirayet eden denemelerin duyularak

yazılmış olması önemini artırıyor. Dergi son sayfaları genç yazarlara ayırarak

yerinde bir iş yapıyor.

ALTINOLUK dergisi tasavvuf geleneğinin yolunda yürümeye

devam ediyor. Vefatının 30. yılında Mahmut Sami Efendi nin kapak konusu

yapıldığı dergi hatıralarla hep akılda kalacağa benziyor. Sevenlerinin dilinden

irşat, üslubu, eserleri, aile hayatı alt başlıkları konunun ele alınış tarzını

verirken sayfalarda nelerin gizlendiği hususunda ip uçları da veriyor.

Dergileri okumanın en kolay yolu abone olmaktır,

adresleri veriyorum.

SOMUNCU BABA Zaviye Mh. Hulusi Efendi Cd. No;71 Darende

MALATYA

YEDİ İKLİM Mimar Sinan Mh. Evliya Hoca Sk. No: 51

Üsküdar-İSTANBUL

ALTINOLUK İkitelli OSB Mah. Atatürk Blv. Hasayat 1. kısım

no: 60 Başakşehir- İSTANBUL