Fenerbahçe ülker-Anadolu Efes ve Malaga-Laboral maçlarına
kilitlenecektik. Çünkü Euroleague son sekiz etabına işi çoktan garantileyen
Fenerbahçe nin yanı sıra bizim Anadolu Efes in katılması ülke basketbolu için,
tabii ki takımlar bazında, ciddi bir başarı olacaktı. İki Türk takımı ile iki
İspanyol takımı böylesine kader maçları oynayacaklardı. Açık söylemek gerekirse bizim topraklarda oynanacak maçtan
bir kuşkum yoktu ama bizim maç bittikten sonra iki İspanyol un ne yapacağı
belli olmayabilirdi. Neyse, sonuçta Fenerbahçe kazandı ki beklenilen oldu,
bizim saatler 23.30 u gösterdiğinde de Laboral kaybetmiş ve Anadolu Efes in
vizesi cebine girmişti. Bu maçlarla ilgili yazdıklarım, özellikle de farklı
saatlerde oynandığı için, bazı kumbarası dolmuşlarca anlaşılmamıştı ya, neyse
idare edeceğiz artık. Şimdi Fenerbahçe ki saha avantajı elindedir, Maccabi ile,
Efes de saha avantajı elinde olmaksızın Real Madrid le savaşacak. İki
takımımıza da başarılar.
MELO MESELESİ
Böyle keyifli bir geceden önce yazacaklarımız arasında
pek de tatlı işler yoktu. Galatasaraylı Melo, havalimanında elindeki çantasında
tuhaf ziynet eşyalarıyla yakalanan bir Portekizliden şikâyetçi oldu. O çantada
Melo ya da ait değerli takılar varmış. Bilgiye göre, Melo onları Türkiye ye bu
zat tarafından getirtmiş. Gerekçe olarak, bu takıların cilasını, parlatılmasını
bu Portekizli sağlayacakmış. Hayret! Bizim ülke bu tip takıların ülkesidir
be... Cila için de, parlatılma için de... İstanbul da kuyumcudan ve bu işleri
yapandan geçemezsiniz. Ama Portekiz, Brezilya ve Afrika üçgeninde de (Angora
başta olmak üzere) elmas ve takı kaçakçılığı trafiği müthiştir. 1975 de bizzat
Lizbon da yaşadım. Hayatta mı bilmiyorum ama Didi nin tercümanlığını yapan
bizim Berç bir zamanlar bu trafiğin içinde Portekizceyi öğrenmişti. Neyse;
Melo nun yaptığı işe bakın! Sanki kendisi getirse Yeşilköy de aranıp da tutuklanacak
mıydı
AAA O DERNEK VAMIŞ
Profesyonel Futbolcular Derneği, Fenerbahçeli
futbolcuları ziyaret edip geçmiş olsun dileğinde bulunmuş. Derneğin
temsilcileri arasında kimler yok ki... UEFA Kupası kazanmış Bülent Korkmaz,
Ümit Davala, Hakan Ünsal, Fenerbahçe ve Trabzon da kaptanlık yapmış Ogün
Temizkanoğlu falan... Güzel de, ben böyle bir dernekte bu büyük futbolcuların
olduğunu bu sayede öğrendim. Yani sevgili kardeşlerim; sizler ülke futbolunda
çok önemli isimlersiniz. Böyle bir göreviniz olduğunu sadece böyle bir vaka
sonrasında mı öğreneceğiz Çıkın, faaliyet gösterin! İnanıyorum ki, ülke
futboluna daha büyük hizmetler yaparsınız.
KAŞ YAPARKEN...
Haaa bir de Hürriyet teki Uğur Vardan ın Şiddetin
anatomisi başlıklı yazısından söz edeceğim. Bu arkadaşımız güzel bir yazmış
derkeeen... Yani Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı ile ilgili, tutmuş
yazının sonlarına doğru Berkin Elvan ı iliştirmiş. Hemen gazeteyi buruşturup
kenara attım.
BENCE NORMAL SONUÇ
Bu arada gözaltındaki soruşturmaları sona eren iki
Karadenizli, mahkemece, kontrollü serbestlik kararı ile serbest bırakılmışlar.
Şahsi fikrimdir ki ben bu ikilinin bu işte rol oynadıklarını sanmıyorum. Peki,
ne mi Tahminim odur ki, failleri meçhul kalacak... İnşallah yanılırım tabii
ki...