Davası olan millete rest çekemez

Abone Ol

Belli ki Başbakan Erdoğan kendisini vazgeçilmez, yeri doldurulamaz görüyor. Bununla da kalmıyor olağanüstü şartların bir anda kendisini iktidara taşımış olmasını sadece kendi kabiliyeti ve becerisi sanıyor, üstün dehasına bağlıyor. Eğer öyle olmasaydı birgün çıkıp, "Eğer 22 Temmuzda 34.4ün altında oy alacak olursak arkadaşlarımla oturur değerlendiririz" ertesi gün de miting alanında, "Tek başına iktidar olmazsak çekilirim" der miydi

Bir derdi ve davası olan siyaset adamı seçmene yani millete meydan okumak gibi bir tavır sergileyebilir mi Siyaset yapmak için ille de iktidar hem de tek başına iktidar olmak mı gerekiyor Başbakan Erdoğanı böyle düşünmeye iten sebep nedir Bir derdi ve davası olmamak mı, yoksa kendisini bu millet için vazgeçilmez görüyor olması mıdır

Başbakan Erdoğanı millete rest çekmeye iten sebep her ne ise yanlış bir davranıştır. Millet iradesine saygı duymamak anlamına gelir..

"Millet beni tek başıma iktidar yaparsa ortaya çıkan irade saygıya layıktır, aksi halde o irade beni bağlamaz" anlamına gelen sözler etmektedir.

Başbakan Erdoğan bu sözleri ile millet beni tek başıma iktidar yapmazsa bir koalisyonda yer almam, bırakın koalisyonda yer almayı siyaseti bırakırım üslubu siyasetciye yakışan bir üslup olamaz.. Siyaset adamına millet bazen iktidar bazen de muhalefet görevi verir.. Söz gelimi 4.5 yıl boyunca AKPyi tek başına iktidar yapan millet onun yaptıklarından memnun olmamış ise muhalefete itebilir, bazen de "Tek başına yaptıklarından memnun değilim, biraz da koalisyon olarak ülkeyi yönet" diyebilir.. Bu da gayet normaldir.. Seni tek başına iktidar yaparken ki tavrı ne kadar doğru ise seni muhalefete itecek tavrı da o ölçüde doğrudur.. Zaten demokrasi de milletin iş başına getirdiklerini istemediğinde değiştirebilmesi demektir. Eğer milletin bir defa işbaşına getirdiğini bir daha değiştirme hakkı yoksa o sistemin adına demokrasi denemez.. Meseleye bu açıdan bakıldığında Başbakanın, "Beni tek başıma iktidar yapmazsanız siyasetten çekilirim" şeklindeki tavrı hem demokrasiye uygun düşmez hem de millet iradesine saygı duymamak anlamına gelir.

Elbette her siyasetçinin siyasetten çekilme hakkı vardır. Ama bu iş millete rest çekerek olmaz / olmamalıdır. Hiç kimse kendisini milletin üzerinde göremez. Yıllardan beri kendilerini milletin üzerinde gören, millet iradesi kendi istedikleri gibi tecelli etmeyince sisteme müdahele edenlerle mücadele ederken şimdi Başbakanın ortaya çıkarak peşin peşin millet iradesine tavır koymasının anlaşılır bir yanı olamaz. Belli ki Başbakan acemi ve tez canlıdır.. Siyaseti oyun masası gibi sanıp rest çekebilmekte ya da blöf yapabilmektedir. Seçim sandığını oyun masası ile karıştırmamak gerekir.

Bu arada özellikle bir hususun üzerinde durmak istiyorum. Ülkesi ile ilgili bir derdi ve davası olan siyaset adamları kafaları estiğinde, "Çekilirim haa." deme hakkına sahip değillerdir.. Onlar davalarını millete anlatmak, tebliğlerini yapmakla mükelleftirler. Bunun da ille iktidarda olacak diye bir şartı yoktur. Çünkü, davası olanlar için iktidar koltuğu kişisel tatmin yeri değil, omuzlanan ağır yükün altına girme yeridir. Bunu da millet istediğine verir..

Millet doğru da yapabilir yanlış da. Bir bakıma bizim yanlış gördüğümüz parti ya da kişileri de iktidara taşıyabilir."

"Sadece ben doğruyum benim iktidar olmam gerekir aksi halde size küser siyasetten çekilirim" mantığının siyasette yeri olamaz/olmamalıdır.

Belli ki ülke acemilerin elinde kalmıştır. Ve ülke yönetiminin bu acemilerden yine millet tarafından kurtarılması gerekiyor. Bu bakımdan Başbakana şimdiden "Güle Güle.." demekte bir sakınca yoktur.