Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
Biz İslam ümmetinin mensuplarıyız elhamdülillah. Bu kâinatı yoktan var eden, yaratan, yaşatan, yöneten kemal sıfatları ile muttasıf tek bir Allah’a inanıyoruz. Müslümanız ve müminiz. Allah ve Resulünün bildirdiği, hak ve adalet, helal ve haram, maruf ve münker bütün emir ve yasaklarına gerçekten teslim olduğumuz için Müslümanız. İslam’ın getirdiği esasların tamamına teslim olanın adı Müslümandır. İslam’ca düşünür ve İslam’ca yaşamanın derdini taşırız. İbadet, hilafet, emanet ve imaret görevlerini yerine getirmek için Millî Görüş’ü dava edinenlerdeniz. Biz kendimizi ne sağcılıkla, muhafazakârlıkla ne de solculukla tanımlamayız. Biz kendimizi sadece, Millî Görüş ile tanımlarız. Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya kurmak, bütün insanlar saadet bulsun diye cihat etmek, Millî Görüşçü olmanın şiarıdır. Bir hak var, bir de batıl var. Millî Görüş, hakkın kapısını tutmuş bir harekettir. Millî Görüş; hak davadır ve tek davadır. İnancımıza göre İslam ve insanlık tarihi Hz. Âdem’in (a.s) yaratılmasıyla başlar. İslam; insanoğlu için gönderilmiş ilk ve tek dindir. Hz. Âdem’den (a.s) peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) kadar gelen bütün peygamberler, birer İslam peygamberidir. Bizim bütün peygamberlere iman etmemiz ve hepsini birer İslam peygamberi olarak görmemiz bunun içindir. Her mümin ve Müslüman, Adil Düzen ve İslam birliğini kurmanın görevlisidir. Zalim İsrail, ABD ve Siyonist Batı bugün Gazze’de kuralsız bir şekilde soykırım yapıyorsa, bu Müslümanların Allah yolunda hakkını vererek yapması gereken cihadı terk etmelerindendir.
İLK İNSAN
İlk insan, Hz. Âdem’dir (a.s). O ilkel değil, medeni bir insandı. O, insanlığa gönderilen ilk peygamberdir. Ve kendisine 10 sahife indirilmiştir. Bu 10 sahife okunan bir kitaptı. İnsanın ilkel bir varlık olarak hayata başladığını kabullenmek, yanlıştır. Batılıların savunduğu bu tarih tezi, İslam düşmanlıklarının ürünüdür. Okuma ve yazma, Hz. Âdem (a.s) ile başlamıştır. Diğer dinler; İslam dininden başka insanların yöneldiği bütün dinler, nefsine uyanların, inkâr yolunu seçenlerin hurafeleridir. Bu hurafeciliği başlatan ise Allah’ın (c.c) Hz. Âdem’e (a.s) secde emrini yerine getirmeyerek isyan eden Şeytan’dır. Şeytan, “Ben Âdem’den üstünüm, çünkü ben ateşten yaratıldım, o ise kokuşmuş çamurdan yaratıldı.” diyerek benliğe kapıldı, nefsine uydu. Allah’ın (c.c) kendisi için uygun bulduğu ilahi murada karşı çıkarak nefse esaret yolunun öncüsü oldu. “Biz üstün ırkız” inanışının temeli bu düşünceye dayanmaktadır. Hz. Âdem (a.s) ile Havva validemiz, imtihan için dünyaya gönderildikten sonra, yeryüzünde ilk aile olan iki insandır. Bütün insanlık bu iki insandan çoğalmışlardır. Hz. Âdem (a.s) ilk peygamberdir. Kendisine gönderilen din İslam dinidir ve o, bir İslam peygamberidir. O ve çocukları, İslam dininin temel esaslarına uygun olarak bir hayat sürdüler. Habil ile Kabil olayına kadar aralarında İslam dışı bir olaya şahit olunmamıştır. Kabil, insanlık tarihinde Şeytan gibi, Allah’ın (c.c) kendisi için uygun bulduğu ilahi murada karşı çıkarak batıla yönelen ilk insandır. Kabil, bütün uyarılara ve işaretlere rağmen hakkı olmayan bir şey için kavga başlatan ve ilk cinayet işleyen insan olmuştur. O günden bu güne insanlar arasında bir hak batıl mücadelesi süregelmiş ve kıyamete kadar devam edecektir. İnsanlık tarihi bir hak-batıl mücadelesi tarihidir. Bu gerçek bilinmeden, tarih şuuru oluşmaz.
İZZET VE ZİLLET
Millî Görüş’ün gayesi; bütün insanlığın dünya ve ahiret saadetidir. Siyonizm’in gayesi; insanları ifsat ederek dünya ve ahiret hayatlarını karartmaktır. Hak ıslah eder, batıl ifsat eder.
İnsanlık ne zaman peygamberlerin tebliğ ettiği İslam yolundan yürümüşlerse izzet bulmuşlar, barış ve saadet ortamında yaşamışlardır. Ne zaman da kuvveti üstün tutan Firavunların, nefislerini ilah edinen Siyonistlerin yolundan yürümüşler ise zulme ve sömürüye muhatap olmuşlar, zelil halde yaşamışlardır. Dünya insanlığının içinde bulunduğu bunalımın temelinde, batılın günümüzdeki yürütücüsü ırkçı emperyalizmin ve işbirlikçilerinin kurduğu ve yürüttüğü Yeni Dünya Düzeni bulunmaktadır. İnsanlık; yaşadığı bu kriz, bunalım ve zulümden ancak, Millî Görüş’ün hak anlayışına göre kurulacak Yeni Bir Dünya ile kurtulacaktır. Bu da kendiliğinden olmaz.
MİLLÎ GÖRÜŞ
Millî Görüş: Maneviyatçı olmak, nefis terbiyesini esas almak, hakkı üstün tutmaktır.
Millî Görüş: Hidayet, feraset, dirayet sahibi olmaktır. Millî Görüş: Bütün peygamberler ve peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) İslam’a nasıl inanmış, nasıl yaşamış, nasıl ve kimlere karşı, niçin mücadele etmiş ise onlar gibi inanmak, onlar gibi yaşamak, onlar gibi cihat etmektir. Millî Görüş: Adil düzendir. Hakkı üstün tutan medeniyettir. Millî Görüş: Milletin aslı, özü ve kimliğidir: Milleti var eden değerlerdir. Milletin kurtuluş tohumudur. Milleti aslına döndüren römorkördür. İşbirlikçi yönetimlerin daha fazla yıkım yapmasına varlığı ile engel olan jandarmadır. Millî Görüş: Haim Nahom’un Türkiye’nin işsiz bırakılması, aç bırakılması, borca esir edilmesi, dininden uzaklaştırılması, bölünmesi, yumuşak lokma yapılması, bu lokmaların Büyük İsrail’e vilayet yapılması doktrini ve planını engelleyen kalkandır.
GAYEMİZ
Bütün insanlığın saadetidir. İnsanların hayırlısı, insanlar için faydalı olandır. Yapacağımız çalışmaları istişareyle yürütmek ve cihadı eda ederek Allah’ın rızasını kazanmaktır.
GÖREVİMİZ
Adil Düzen’i hayata ikame etmek, faizci düzeni sonlandırmak için cihat etmektir. Nefsimizi, ferdi, toplumu, kurumları İslam’la ıslah etmek, “Yaşanabilir Bir Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye’yi, Yeni Bir Dünya”yı kurmak ve bugün ırkçı emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından yürütülen ifsat ve zulmü engellemektir. Selam hidayete tabi olanlara…