Çobanların yarışı

Abone Ol

Günümüzde derin dindarlıktan en az nasiplenmiş zümreler

arasında müteahhitler gelmektedir. Zaten son dönemlerde mücahit kavramının

zıddı olarak ünlenmiştir. Mücahitler müteahhit oldu denilmektedir. Dünyayı

yaşanmaz hale getirdiler. Modern zamanlarda petrol zenginliğiyle birlikte

Karun-Haman ikilisini ve terkibini hatırlatıyorlar. Musa ve Harun ların sesi

ise kısık. Bu zevattan birisi de Suudi Arabistan ın en zenginlerinden birisi

olan Velid Bin Tallal dır. ABD ye yakın ve dine uzak bir yapısı var. 11 Eylül

olduğunda elbette hepimiz üzüldük. Lakin onun üzüntüsü bir başka idi. Biz hem

Müslümanlara iftira atıldığı hem de masumlar öldüğü için üzüldük. Lakin Velid

Bin Tallal imajlarının ve dostluklarının bozulduğu için üzülmüş olmalıdır. O

sıralarda İkiz Kuleler in bulunduğu New York un Belediye Başkanı Bush ayarında

Rudy Giuliani idi. Kabalıkta üstat bir adamdı. Aklımda kaldığı kadarıyla bir

defasında BM çalışmaları için şehrine gelen Arafat ı kokteyl için uğradığı

belediye binasına sokmamıştı. Kovmuştu. İkinci mühim vakası ise Velid Bin

Tallal ı terslemesiydi. Velid Bin Tallal hem 11 Eylül mağdurları için

taziyelerini sunmuş hem de 11 milyon dolarlık bir çek uzatmıştı. Berlusconi

gibi Batı medeniyeti İslam medeniyetini döver diyen bir zihniyete sahip olan

Rudy Giuliani bu çeki kaba bir şekilde, elinin tersiyle itmişti. Böylece

liberal ve Amerikan yanlısı da olsa Velid Bin Tallal gibilerine bile tahammül

edememiş ve onun şahsında bütün Müslümanları hırpani olarak görmüş ve

reddetmiştir. Aslında Velid hak ettiğini bulmuştur. Halbuki Velid Bin Tallal ı

hayat tarzı itibarıyla Amerikalılardan ve Giuliani den ayıran hiç bir fark ve

özel durum yoktur. Lakin Rudy Giuliani ye göre yine o Arap tır ve Churchill in

deyimiyle köpek vasfını hak etmektedir.

*

Velid Bin Tallal modernizme iman etmiş birisidir ve öyle

kapalı kadınlardan falan hoşlanmaz. Modernizme zıt hiçbir şeyden hazzetmez.

Şimdi Cidde-Dubai rekabetindeki projelerle adı geçiyor. Dubai ile Cidde

arasında mühim bir rekabet meselesi var. Dünyanın en yüksek gökdelenine hangi

şehir ev sahipliği yapacak Bu suretle cahiliye Araplarının yarışını

diriltiyorlar. Son sıralarda Ayşe Arman gibi bizim modernistler bile Batı

yerine Dubai ye takılır oldular ve onu yeğliyorlar. Boynuz kulağı geçti. Hong

Kong gibi katıksız küresel şehirlerden birisi. Dubai deki Burc el Halife

gökdeleninin uzunluğu 828 metreyi buluyor. Velid Bin Tallal ise Cidde ye onu

aşacak bin metrelik yeni bir gökdelen kurmayı tasarlıyor. Halbuki, Cidde ve

Mekke gibi şehirlerin altyapısı yok ve alt yapısızlık yağmur mevsimlerinde

felakete dönüşüyor. Onu yapmak yerine bina uzunluklarıyla gösteri yapmayı

tercih ediyorlar. Yatay büyümek yerine hormonlu ve dikey büyümeyi yeğliyorlar.

Velid Bin Tallal Cidde ye kuracağı Burc el Memleke ile birlikte Burc el

Halifeyi gölgede bırakmayı tasarlıyor. Yapar mı yapar!

*

Aslında burç veya gökdelen yarışında İslam ülkeleri başı

çekiyor. En büyük çılgınlık Müslümanlarda. Zira Dubai İslam ülkeleri arasında gıptayla

bakılan bir model. Bütün şehirler onun gibi olmak istiyor. Kutsal şehirlerin

anası Mekke ve Medine ise Haman şehirlerinin anası Dubai haline geldi. Çeçen

Lider Ramzan Kadirov da Ruslardan aldığı gazla veya gaz parasıyla Grozni yi

yeni bir Dubai haline getirmek istiyor. Kazakistan, yeni başkentini Asitane yi

yeni bir Dubai olarak kurguluyor. Onun ötesinde petrol paralarıyla Azerbaycan

yönetimi de gökdelen yarışında ben de varım diyor ve Bakü ye bin metrelik veya

onu aşan bir burç veya gökdelen dikmek istiyor. Neden olmasın onun da petrolü

var onun da halkına yansımasa da parası bol. İlla Arap olmasına da gerek yok!

Dolayısıyla Cidde, Dubai ve Bakü arasında üçlü bir yarış var. Karun gibi zengin

olan bu petrol üreticisi ülkeler Haman gibi göklere ulaşmak istiyor. İbrahim

Ethem Allah ın, saraylarda aranmayacağını idrak edince derviş olur. Allah ı

tevazu içinde kırlarda arar. Lakin Firavun meşrepler Allah ı göklerde

arıyorlar. Bunun için de gökdelen yapıyorlar. Ne gariptir İslam ülkeleri

gökdelen kurmada yarışırken gece kondu yoğunluğunda da dünyanın geri kalanıyla

yarışıyorlar. Gece kondu ile gökdelen yarışları arasında orta bir yol yok mu

Ne zaman yaşanabilir şehirler kuracağız Dubai dünyanın en modern şehirlerinden

birisi. O kadar modern ki en çok egzoz salınımı ve emisyonu yine bu şehirde

veya ülkede.

Sahih hadislerde ahir zamanda baldırı çıplak çobanların-

inşaatçılığın sektör haline geldiği devrede- yüksek bina yapmakta birbirleriyle

yarışacakları haber verilmektedir. Petrol zenginliğiyle birlikte bu dönem

başlamış ve şimdi Velid Tallal larla birlikte zirve dönemine veya çılgınlık

noktasına gelmiştir. Biz de hep birlikte çobanların yarışını seyrediyoruz.

Acaba bu çobanlar kendileri hakkındaki hadisi duyduklarında neler

hissediyorlar Yoksa hissizleşmişler mi