Gündem

Çobanın değneği

Çobanın değneği

Abone Ol

Mesel ya da kıssa tarzında anlatılagelen bir çoban hikâyesi vardır. Sorunlarını çözmede yetersiz kalıp acze düşmüş bir devletin hali çobana sorulur. Cevabı; "Değneğimi havaya fırlatıp yere düşünceye kadar vereceğim bir emirin yerine getirilmesiyle" olur.

Tasavvur edilsin. Ne kadar güçlü-kuvvetli, ne kadar marifetli olursa olsun, bir insanın değneğini en fazla yirmi -otuz, bilemedin kırk metreye fırlatması mümkündür. Yükselmesiyle yere düşmesi de birkaç saniyelik sürede olup biter.Bu bir kaç saniyelik sürede söyleyeceği söz bir kaç kelimeden ibaret kalır. Mesela, demiş olsun ki, işsizlik bitsin, falanca kanun değişsin, filanca şu göreve gelsin vb. Farzedelim ki, emrettiği bihakkın yerine getirilmiş de olsun. Gerçekten sorun çözülmüş olur mu? Ya da böyle bir emirin yapılmasıyla ortaya çıkan çözümün ilintili olduğu şey, sorun mahiyetinde görülebilir mi?

Kıssadan hisse çıkartmak gerekirse, bugün sorun olarak tartışılan birçok konunun tartışılmasından tutun çözüm önerilerine varıncaya kadar, dayandırılan mantık ya da zihniyet, çobanın değneğini havaya atıp yere düşünceye kadar ki sürede verilecek emri içeren bir mantık veya zihniyeti ortaya koyuyor. Ancak bir farkla. Mahiyeti ve niteliği birbirinden tamamiyle farklı her türden soruna çözüm olarak önerilen şey, söyleminde küçük ayrıntılar içerse de, çoğunlukla aynı kavramlar çerçevesinde toplanıp kalıyor. Aslında ortalama sağduyuyla belli bir anlam temelinde uzlaşabilinecek bu kavramların da, bu mantık ya da zihniyet tarafından nasıl bir anlamsızlığa, kofluğa hoyratça dönüştürüldüğü görülmektedir.

Bu mantık ya da zihniyetin kaba bir kategori halinde, nerdeyse ortak özellikleri bulunmayan kişilerin ifadelerinde garip bir benzerlik, hatta ayniyet içinde ortaya konulmasıdır. Daha da tuhaf olanı, bu mantık ve zihniyet düzleminde seyredenlerin, aynı kavramları, ifadeleri monolitik olarak ama tartışma üslûbu görüntüsünde birbirlerine karşı ileri sürebilmeleri ve genel bir kanaat biçiminde tekrarlayabilmeleridir. Yaygın ve hakim gibi görünmelerini sağlamada, başta medya olmak üzere, çeşitli mahfillerin ve güç odaklarının desteğini alır gibi görünmeleridir.

Sözkonusu mantık veya zihniyetin akıl, sağduyu, bilim, düşünce ve ahlâkî erdemler ölçüsünde ele alınıp değerlendirilmesi, bizzat bunlara saygısızlık ve haksızlık olacağı için, hiçbir ölçüye vurulamayacak bir alanda hareket imkanı sözkonusudur. Çünkü akıl da, sağduyu da, bilim, düşünce ve ahlâkî erdem de, kendi içinde birtakım ölçüler içerdiklerinden dolayı yanlışlığını ve doğruluğunu kabul etmek durumundadırlar. Sağduyuyu ve ölçüsünü kabul eden kadar etmeyenle bile, kendi bağlamında tartışmanın bir anlamı, dolayısıyla sonucu ya da faydası sözkonusudur. Ahlâkî erdemi, en azından olgu olarak kabul eden bir kimseyle, neyin erdem, neyin erdemsizlik olduğunu tartışmak, bir yenilik, zenginlik ve fayda sağlayabilir. Ama ahlâkî erdemi olgu olarak da olsa, zihninde, düşüncesinde anlam ve değer olarak algılamayan bir kimseyle tartışmak, bırakınız yeniliği, zenginliği ya da faydayı, sadece bıkkınlık, usanç, eziyet ve ıstırap verebilir.

Dostoyevski, romanlarının birinde "avukatlar" için "kiralık vicdanlar" şeklinde bir nitelendirmede bulunur. "Avukat" kavramını meslek ve hukuk bilimi temelinden ayrı tutarsak, hemen her alanda "kiralık vicdan" nitelendirmesine konu olacak bir kişiliği ve faaliyeti ifade etmede kullanabiliriz. Çünkü, kavram ve olgu olarak "avukatlık", ne kadar suistimal edilirse edilsin, sonuçta adalet, hak, doğruluk, erdem olgularıyla bir noktada kesişir. Sözkonusu mantık ve zihniyetin "kiralık vicdan" olarak herhangi bir konuda "avukatlık"a soyunması, hakka, hakikate, adalete, erdeme, iyi ve güzel olana karşı adeta bir başkaldırı, bir inkâr hareketi olmaktan öteye gidemeyeceği söylenebilir. Bir ülkenin "kiralık vicdanlar"ın tasallutuna uğraması, herhalde en büyük nasipsizlik, en ıstırap verici talihsizlik, en utanılacak durum olmalıdır. Değneğini havaya atıp çözüm bulacağını vaad eden bir çabanın saf bilgisizliği, ne de olsa erdem ile ilgilidir ve taktirle bağışlanabilir.