Çınar ağacı yalnız otlar kalabalıktır!..

Abone Ol

Çınar ağaçlarını hepimiz biliriz. Yalçın tepelerin yalnız

hâkimleridirler. Onca badireye, şiddetli rüzgârlara hatta fırtınalara direnir,

kolay kolay yıkılmazlar.

Etrafındaki otların çevresini sarmasından rahatsız olmaz;

onların fazla olmasını, gölgesinde kalmalarını, esen rüzgârın şiddetine göre,

sağa sola eğilmelerini seyreder ama yine dik duruşunu bozmaz. Hatta bazen esen

rüzgâr o kadar şiddetli olur ki, bir kısım otlar köklerinden kopar ve kuruyup

giderler. Koca çınar olup biteni seyreder sadece! Otlar arada bir koca çınarın

yalnız kalmasına üzülüp, onun da kendi aralarına katılmasını arzu ederler ama

çınar bildiğinden şaşmaz. Onlara bir ağabey olarak öğütler verir fakat otların

öğüt dinlemek istemediklerini gördükçe üzülür fakat nasihat vermekten de geri

durmaz.

Otlar kendi dünyalarında mutludurlar. Bu mutlulukları,

fırtına çıkana kadar sürer. Her fırtına bir miktar otu köklerinden kopardıkça,

diğer otlar sıranın kendilerine geleceğini bilirler ama yine de yapacakları pek

bir şey yoktur. Her fırtına sonrası bir dahakine arkadaşlarımızı yedirmeyeceğiz

bir arada durarak fırtınaya direneceğiz diye birbirlerine söz verseler de; ilk

rüzgâr onları ürkütür ve şiddet arttıkça kopmalar da beraberinde gelir.

Mevsim hazana döndüğü vakit otlar kuruyup giderken, çınar

yalnızlığına devam eder. Kışı atlatır. Baharla birlikte yeni çıkan otlar yine

koca çınarı görürler ilk gözlerini açtıklarında. Ve bu devran böyle devam eder

gider

Kafamdaki delice sorular - 4

Ümmet şuurunda olan insanlar şimdi neredeler

Ayasofya nın açılması için Zincirler kırılsın Ayasofya

açılsın diyenler şimdi neredeler

Bu Hak davayı Erbakan Hoca gitse bile terk etmeyiz

diyenler şimdi neredeler

Komşum henüz siftah yapmadı. Siz diğer alacağınızı ondan

alın diyen esnaf şimdi nerede

28 Şubat sürecinde Hoca masaya yumruğu vurmalıydı

diyenler şimdi neredeler

Bahçemizde akan çeşmeden su içmek bize yaraşmaz diyenler

şimdi neredeler

Rüşvet alan da veren de mel undur tabelasını belediyenin

girişine asanlar şimdi neredeler

Milli Görüş yemini yapıp ilk fırsatta gemiyi terk edenler

şimdi neredeler

Minik bir tebessüm

Zeytinci Nasrettin

Nasrettin Hoca pazarda zeytincilik yapıyormuş. İki üç

sokak öteden az biraz tanıdığı bir kadın gelmiş.

Kadın: Zeytinin iyi mi

Hoca: Tadına bak.

Kadın: Ben orucum.

Hoca: Madem oruçsun al git iftarda ye parasını sonra

ödersin. Demiş ama sonradan düşünmüş Ramazan da olmadıklarını hatırlamış.

Hoca: Tuttuğun oruç ne orucu ki

Kadın: Üç sene önceden borcum vardı. Onları tutuyorum.

Hoca tam zeytini kadına uzatıyormuş ki vazgeçmiş.

Kadın: Biraz önce al git sonra ver diyordun. Ne oldu da

vazgeçtin

Hoca: Git kadın git! Allah a olan borcunu üç senede

ödüyorsan bize olan borcunu ne zaman verirsin kim bilir!

Kıssadan hisse: Borç ödemesi insan için önemli bir

vazifedir. Vakti geldiğinde ödenmesi gerekir. Bu borç ibadet borcu ise can

bedenden çıkmadan önce mutlaka geciktirilmeden zamanında ifa edilmesi

gerekmektedir.

İlgilisine notlar:

          Bizim

davamızda kimse kendisi için yaşamaz. Herkes kardeşi için yaşar. Menfaati

öldürmenin en kolay yolu budur. Prof. Dr. Necmettin Erbakan