Çiçekleri koparmak baharın gelmesini önlemez

Abone Ol

Bir seçim daha yaşandı ve bitti. Geçmişte olduğu gibi yine bütün oyunlar Milli Görüş’ün üzerindeydi. Ne yaparsalar yapsınlar, üzerimize en tehlikeli oyunları oynasalar bile Allah nurunu tamamlayacaktır. Biz biliyoruz ki, oynanan oyunların sonu gelmeyecektir. Bundan dolayıdır ki, safları daha fazla sıklaştırmamız gerekmektedir. Çiçekleri koparmak, baharın gelmesini önlemez. Saadet bayramı er geç yaşanacaktır. Sen yeter ki, safları terk etme! Zaman yeni seçimlere hazırlanma zamanı. Yollar engebeli ve dikenli. Zor mu zor! Ama ne olursa olsun, Milli Görüşçüler inanmış bir topluluk. İnanmış bir insanın önünde kim durabilir ki Mesele onların kaç oy aldığı değil, mesele onların nasıl çalıştığı değil, mesele, senin ne yaptığındır. “Ben çalıştım, benim vicdanım rahat, ulaşmadığım insan kalmadı” diyorsan mesele kalmamıştır. Diyemiyorsan! Allah affetsin! Tövbe edip, yeni çalışmalara girişmek gerekir. Şimdi yeni bir kongre heyecanı bizi bekliyor. Bu heyecanla sahalara inmek lazım. Teşkilat çalışmalarını yaparken, dünyayı ıskalamamak lazım. Globalleşen dünyada söyleyecek sözün yoksa kitlelere ulaşmak zor olacaktır. Yeni söylemlerle ve yeni projelerle söz söyleme zamanı geldi. Sesi değil, sözü yükselttiğiniz sürece kitlelere ulaşmanız daha kolay olacaktır. Dün olduğu gibi, TRT ve diğer televizyonlar bize yine yer vermeyecektir. Birileri engelleme adına kınayacaktır. Bizler kınayanın kınamasına aldırmadan çalışmalarımıza devam etmeliyiz. Eleştiri hastalığından bir an önce kurtulmalı canla başla çalışmalıyız.

Ey Milli Görüşçüler, Saadet Partililer. Oynanan algı operasyonunu görüp, safları terk etmeyenler. Kendi gücünüzün farkında mısınız “Milli Görüş’ü anlamıyorlar oy vermiyorlar” düşüncesi seni yiyip bitirmesin. İnan doğru adresin Saadet Partisi safları olduğunu biliyorlar. Medyayla o kadar çok bilinçaltına girmişler ki, çağdaş büyücülerin algı operasyonundan kurtulamıyorlar. Ökse otu tuzağına yakalanmış kuş gibiyiz. 22 Nisan’da karşılaştığım Rizeli bir amcayla bu konuları konuştuk. Zinanın suç olmadığını bilmiyor ve başbakanın sadece namaz kıldığı için oy verdiğini ifade ediyordu. Hükümetin on yılını anlattım. “bana hiç kimse bunlardan bahsetmedi” deyince, yeterince insanlara ulaşmadığımızı düşündüm. Gündemi takip etmiyor Milli Gazeteyi okumuyoruz. Hem abone olacağız hem de gazeteyi okuyacağız. Bilgi güçtür ve kesinlikle de Milli Görüş’te mevcuttur. Bu bilgiyi almanın sadece bir yoludur Milli Gazete, teşkilat çalışmaları da başka bir ayağıdır. Donanımlı olmak Milli Görüşçünün görevlerinden biridir. Milli Görüşçü kendini yetiştiren ve geliştirendir. Milli Görüşçünün donanımlı olması bizi diğer partilerden ayıran özelliklerden biridir. Milli Görüş’ün gücü donanımından gelmektedir. Belediye ve hükümetteki başarımızın sırrı donanımlı olmamızda yatmaktadır.. Zaten buna hiç kimse itiraz etmemektedir. Sorun milletin bizi yanlış algılamasında değildir. Aksine Milli Görüş’ü çok iyi bilmektedirler. Sorun ökse otu tuzağından bir türlü kurtulamamalarında yatmaktadır. Örneklersek:

1- Herkesin sisteme borçlu olması nedeniyle; “aman başkası gelmesin yoksa kriz çıkar, işsiz kalırız. Bu borçları nasıl öderiz”. İş adamı da bu düşünce içerisinde, çalışan kesim de aynı korkuyu yaşamaktadır. Herkes bir yerlere borçlu, son 11 yıldır insanlar borçlandırıldı. Bankaların karlılıkta ilk onda olması bunun sebebidir.

2- Mağdur olan insanı bu halk sever ve tutar da. Sayın Erdoğan hep mağdur.

3- Sahip olduğu medya desteğiyle, güçlü bir algı operasyonu yapmaktadır. Aldığı güçlü hazine yardımıyla her kesime inebilmektedir. Küçük partiler kısık bütçeyle secime girerken, AKP dev bütçeyle seçim çalışması yapmaktadır.

4- Keskin bir dil kullanarak safları netleştirmektedir. CHP ve AKP korku pazarlamadan beslenmişlerdir. “Bana oy vermezseniz AKP gelir” diğer tersi de; “CHP gelirse dini yasaklar” ya da Saadet’e oy verirseniz CHP gelir.

Birçok şey sayılabilir. Başka partinin ne yaptığının aslında bir önemi yok. Mesele sen kendini nasıl anlatacağın meselesidir. Bunu yaparsak başarıyı yakalarız. Artık siyasi pazarlanma da bir meslek haline dönmüştür. Aynı şirket mantığıyla çalışmaktadırlar. Elinizde bir ürün var ve bu ürünü insanlara pazarlayacaksınız. Bunu yaparken hangi enstrümanları kullanacaksınız Hangi araçlara ihtiyacınız var Hedef kitleniz kimlerdir Hedef kitlesinin ihtiyaçları nelerdir Ancak bütün buna benzer çalışmaları yaparak, seçim propagandanızı hazırlayabilirsiniz. Başarı çok çalışmakta değil, etkili çalışmakta yatmaktadır. Ben inanıyorum ki, ataleti yendiğimizde, başarıyı yakalayacağız. Teşkilatlar düzenli toplantı yaparak aidiyet duygusunu geliştirebilirler. İhtiyaç halinde yapılan toplantılardan verim almanız mümkün değildir. Bu sizin yeni insanlara ulaşmanızı engeller. Bir kişiyle toplantı yapsanız bile mutlaka düzenli bir şekilde toplanmak gerekir. Bu size başarıyı getirecektir. Zaman durma zamanı değildir. Safları sıklaştıralım ve sahalara inip üye çalışması yapalım. Sizin bu çalışmanızın ecrini mutlaka rabbim verecektir. Siz ne istediniz de o vermedi.