CHPnin hukuksuz Cumhuriyet anlayışı!..

Abone Ol

Rektör atamaları ile ilgili tartışmalar hakkındaki görüşümü dün sizlerle paylaşmıştım. Aslında bundan önceki Cumhurbaşkanı Sezerin de şimdiki Cumhurbaşkanımız Gülün yaptığında da hukuk dışı bir uygulama yok. Zaten tartışma da buradan kaynaklanmıyor. Dünde bugün de tartışmanın temelini hukuku korumak ve adaletin korunması oluşturmuyor. Yaklaşımın temeli hukuk ve adalete dayanmayınca siyasi ve ideolojik yaklaşım ortaya çıkıyor. İdeolojik ve siyasi yaklaşımlar ise  tek taraflı oluyor. Bu noktada Şamil Tayyarın CHPli Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı söyleşiden bazı aktarmalar yapmak istiyorum.

CHPli Kılıçdaroğlu, "Sezer bir oy alan adayı rektör atadığında neden eleştirmediniz " sorusuna, "Bilerek göz yumduk. Cumhuriyeti koruduk" diyor. Yani Sezerin de insanın içine sinmeyen atamaları olduğunu kabul ediyor ama Cumhuriyeti korumak adına ses çıkarmadıklarını, eleştirmediklerini ileri sürüyor. Kılıçdaroğlunun bu noktada ne ölçüde samimi olduğunu elbette bilemeyiz. Ancak, insanın aklına hemen iki soru geliyor. Sorulardan birisi "CHP olarak  Cumhurbaşkanının uygulamalarına göz yummak ya da yummamak gibi hakları ve vazifelerinin olup olmadığı" dır. Bir diğer soru ise Cumhuriyeti korumak adına hukuka aykırı eylemlere göz yummak hukuksuz  bir Cumhuriyete zemin hazırlamaz mı

Hukukun olmadığı yerde  daha doğrusu korumak adına hukukun bir kenara itildiği bir cumhuriyeti savunmak mümkün olabilir mi Böyle bir cumhuriyet demokratik olabilir mi Halbuki anayasada Cumhuriyet tarif edilirken ana unsurlardan birisi hukuk devleti değil mi Bir Cumhurbaşkanının Cumhuriyeti korumak adına hukuka aykırı davranışlarda bulunması, mümkün olursa ortaya çıkan rejimin adı Cumhuriyet olabilir mi Çünkü, Kılıçdaroğlunun söylediklerine bakınca CHPnin Cumhuriyet anlayışı  gerektiğinde hukukun da bir kenara itilebileceğini gösteriyor. Sanıyorum laikliğin korunması adına da demokrasi dışı bir takım girişimlere bazen arka çıkarak bazen de sessiz kalarak destek vermesi sanıyorum hep aynı anlayışın ürünü olsa gerek. Tüm bunlar halk iradesine olan güvensizlik ve saygısızlıktan kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Bu arada elbette Kılıçdaroğluna, "Sezerin atamalarına göz yummasaydınız ne yapacaktınız Elinizden eleştirinin ötesinde ne gelirdi " sormak da yanlış olmaz sanıyorum. Diyebiliriz ki, sizin gibi laikliği ya da Cumhuriyeti korumak iddiasıyla oluşturulan mevcut anayasal ve yasal düzene aykırı bir durum söz konusu değil.  Sezer ile Gülün yaptıklarında değişen sadece  anlayışlara göre tercih farklılığı.

Bunun Cumhuriyeti korumakla ya da yıkmakla bir alakası olamaz. Cumhuriyeti yıkmakla suçlanabilecek olanlar mevcut anayasa ve yasalar çerçevesinde görevlerini yapanlar değil, Cumhuriyeti korumak adına anayasa ve yasaları rafa kaldıranlar olmalıdır. Ne var ki, CHPzihniyetinde böyle bir davranışa yer yok. Çünkü, CHPye göre kendilerinden başka herkes ve her siyasi hareket laikliğe ve Cumhuriyete düşman. Böyle bir ruh halini psikiyatrisler nasıl yorumlarlar, ne ad verirler bilemiyorum ama sağlıklı olmadığı kesin. Herkesi cumhuriyet düşmanı ve laiklik karşıtı ilan edip ülkenin başka hiçbir sorunu yokmuş gibi toplumu sadece bu iki konu ile oyalamak, hatta uyutmaya kalkışmak sanıyorum ülkemizin kangrenleşmiş pek çok meselesinin temelini oluşturuyor.

Bir başka ifade ile CHP, Cumhuriyet ve laiklik gibi bazı konuları kendi inhisarına almak gibi bir yanlış anlayışın esiri olmuş durumda. Böyle olunca da hak, hukuk, adalet gibi kavramları çıkarlarına göre yoruma tabi tutabiliyorlar. Söz gelimi Gülün davranışına ağır eleştiri yöneltirken, fikren kendileri ile aynı çizgide gördükleri Sezerin yaptıklarını alkışlayabilmektedirler. Çünkü, CHP Sezerin rektör atamaları karşısında sadece sessiz kalmamış, aynı zamanda destek vermiş, alkışlamıştır. Niçin böyle yaptınız sorusuna da Cumhuriyeti korumak diye cevap verince yaptıkları yanlışın bir anda doğru hale geliverdiğini sanarak.

Mevcut anayasa ve yasaalar değişmediği sürece bir uygulama dün doğruysa bugün de doğrudur, dün yanlışsa bugün de yanlıştır. Çifte standart siyasi partileri doğruya götürmez, sadece yanlışlarını daha da pekiştirir.