CHP ve Canan Kaftancıoğlu ismi özellikle tartışılmakta.
Sayın Kaftancıoğlu’ndan söz edip, CHP içerisinde fraksiyonlardan biri olan 10 Aralık’tan söz etmemek olmaz. CHP zaten kendi içinde bir koalisyon gibi. Hatta “gibi” ifadesi de fazla.
10 Aralık 2005 yılında dönemin DİSK Başkanı olan Süleyman Çelebi’nin çağrısı üzerine İstanbul-Dedeman Otel’de ilk toplantısını yapan gruba bu tarih isim sahipliği yapmaktadır hepsi o kadar!
Bu grubu temsil edenlerin asıl amacı yeni bir parti kurmak! Dönemin CHP’si bu grup üyeleri tarafından; despot, statükocu olmakla itham ediliyordu.
Hatta bu hareket üyeleri tarafından hazırlanan Anayasa’da “Türk” ifadesinin yerine “yurttaşlık” gibi ifadeler var. Tabiî ki o konu CHP’yi ilgilendirir. Biz fazla “özel”e girmeyelim. Ekrem İmamoğlu’nun bu partinin İstanbul BŞ. adayı yapılmasına kadar, partide olan birçok değişikliğin müsebbibi olarak bu 10 Aralıkçılar gösterilmekte.
Parti kurmaktan vazgeçip CHP’ye katılan bazı 10 Aralıkçılar partide BŞ. adayını belirleyecek güce ulaştıklarına göre acaba CHP’de genel başkanlık gibi başka bir şey isteyecekler mi? Asıl merak konusu olan işin bu yanı.
Sayın Kaftancıoğlu “Atatürk” için “Gazi Mustafa Kemal” demeyi uygun buluyormuş. O, kendi tercihidir. Bu ifadelere saygı duymak lazım. Başkaları gibi öyle hemen atlayıp zıplamamak lazım.
CHP’de gerçek manada Atatürk’ün tartışılması iyi olur. Bunlar bu partide normalleşmenin işareti sayılabilir. Her parti gibi CHP de normalleşmek zorunda. Günün birinde normalleşme CHP’nin kapısını çalmadan önce kendileri kapıyı aralık tutma mecburiyetindeler.