CHP ile yeni anayasa zor görünüyor

Abone Ol

İktidar partisi başkanlık sistemi talebinden vazgeçse

bile CHP nin yeni anayasa yapılmasını engellemeye çalışacağı anlaşılıyor. Çünkü

daha önce yapılan anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı nın halk tarafından

seçilmesi referandumla kabul edilmiş olmasına rağmen net bir şekilde ifade

edilmese de Cumhurbaşkanı nı eskiden olduğu gibi Meclis in seçmesini sağlayacak

yeni bir referandum dillendiriliyor. Belli ki bırakın başkanlık sistemine

geçilmesini CHP nin mevcut duruma bile tahammülü yok. Ama bu arada darbe

yasalarını değiştirmekten, bu konuda iktidara her türlü desteğin verileceğini

ısrarla tekrarlıyorlar. Darbe yasları değişince özgürlüklerin önünün açılacağı,

insan haklarının teminat altına alınacağı gibi bir mantık ortaya çıkıyor.

Hâlbuki darbe anayasası tamamen iptal edilmeden bir takım yasaların

değiştirilmiş olması siyasete siyaset dışı müdahaleyi enlemeye yeter mi

Geçmişte Meclis in Cumhurbaşkanı nı seçmesi gündeme

geldiğinde yaşananları, özellikle milletvekillerinin siyaset dışı baskılarla etki

altına alınması, hatta bir takım asker-sivil bürokratların istediği ismi

Cumhurbaşkanı seçtirmek için ne cambazlıkların, daha doğrusu zorlama ve

baskıların gündeme geldiği hepimizin hafızalarındadır. Söz gelimi sadece

Cumhuriyet tarihinde Cumhurbaşkanı nı seçecek Meclis çoğunluğunun 367 olması

gerektiği dayatması bile Meclis e baskının hangi boyutlara uzandığı

düşünüldüğünde bile ki bazı çevreler Cumhurbaşkanı nı millet seçtiği sürece

millete istedikleri gibi baskı yapamayacaklarını gördükleri için eskiye

dönülmesi gerektiğini ileri sürüyorlar.

Bu noktada iktidar partisinin en azından bugünkü

şartlarda başkanlık sistemini olmazsa olmaz şart olarak ileri sürmekten çok,

siyaset üzerinde asker-sevil bürokrasinin etkisini azaltacak, hatta tamamen

sıfırlayacak bir anayasa yapılmasına ağırlık verebilirse sanıyorum başkanlık

sistemi deyince olayı sadece Erdoğan ın şahsı ile bütünleştiren, ona duydukları

öfke sebebiyle de, İstemezük çığlıkları atanların ellerinden en azından bir

gerekçeleri alınabilecektir.

Diyelim ki, iktidar kanadı mevcut uygulama ile yetinip

başkanlık sistemi ısrarından vazgeçmiş olsa Meclis te temsil edilen başta CHP

olmak üzere muhalefet partileri ile yeni sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmak

kolay olacak mıdır Bu soruya gönülden olabilir demeyi çok isterim ama bu pek

mümkün görünmüyor. Ancak, en azından bir yandan darbe yasalarını değiştirelim,

yeni bir anayasa yapmaya sonuna kadar varız açıklamalarını dilerinden

düşürmeyenlerin ikiyüzlülüğünü millet açık bir şekilde görecektir. Kaldı ki,

darbe döneminden kalma yasaların değiştirilmesi için iktidarın muhalefetin

desteğine ihtiyacı yoktur. İktidar partisinin mevcut çoğunluğu ile darbe

yasalarını değiştirmesi mümkündür. Ne var ki, işin bu boyutu şu anda iktidar

partisini fazlaca ilgilendirmiyor görünüyor. Onların birinci önceliği başkanlık

sistemini de içeren yeni bir anayasa. Peki, bu durum muhalefetin desteği ile

gerçekleşmezse darbe dönemi yasaları ile ülke yönetimine devam mı edilecektir

Bu sorunun net cevabını iktidar partisi bilmektedir.

Bu arada başkanlık sistemine karşı çıkan siyasilerin

başkanlık sisteminin diktatörlüğe yol açabileceği iddiaları da insana

inandırıcı gelmiyor. Parlamenter sistemde meslek hayatım boyunca doğrudan ya da

dolaylı 4 darbe yaşadım. Bu arada darbeciler yönetime el koydular,

cumhurbaşkanlarını (devlet başkanlarını), banklarını kendileri seçtiler.

Bununla da yetinmediler kendi seçtikleri üyelerden oluşan Meclis belirlediler.

Bu diktatörlük değil miydi Yani parlamenter sistemi diktayı ve darbeyi

engellemediğini yaşayarak gördük. Bu bakımdan diktatörlerin ortayla çıkış

sebebi sistemden çok konjönktürel durumdur. Bir de siyaseti siyaset dışı

müdahalelere özellikle açık bırakan yasal düzenlemeden kaynaklanmaktadır. Bu

bakımdan öncelikli olarak siyasete siyaset dışı müdahaleleri engelleyecek yasal

ve anayasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Gerisi zaman israfından ibarettir.