Türkiye nin
yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı olduğu konusunda toplumda mutabakat olmasına
rağmen sıra yeni anayasanın hazırlanmasına gelince partiler ipe un sermeyi
tercih ediyorlar. Geçen dönemde iki seneyi aşkın bir süre oluşturulan partiler
arası komisyon yeni anayasa hazırlanması için çalıştı, hatta önemli bir mesafe
alındığı açıklandı ama masadan kalkıldığında ortaya hiçbir şey çıkmamıştı. Bu
defa geçen dönemdeki kadar da çalışma mümkün olmadı ve iki toplantının ardından
komisyon dağıldı. Komisyonun dağılmansın sebebi ise CHP nin tutumu. Şimdi
özellikle iktidar kanadı CHP yi masaya çekmeye çalışırken, öbür yandan da CHP
olmazsa diğer iki parti ile anayasanın yazılabileceğini belirtiyor. Doğrusu bu
yaklaşımın da gerçeğe tam uymadığını söylemek yanlış olmaz. CHP ile yazılamayan
yeni anayasanın HDP ile yazılmasının da mümkün olmadığını söylemek yanlış
olmaz. Geriye bir MHP kalıyor. Onun da anayasanın ilk maddeleri ve başkanlık
sistemi konusundaki tavrının CHP den farklı olmadığı biliniyor. Buna rağmen bir
uzlaşma sağlandığı takdirde en azından yeni anayasanın halkoyuna sunulmasını
sağlayacak bir işbirliği gerçekleştirilebilir. Kısacası, yeni anayasa
yazılacaksa bu işi iktidar kanadının üstlenmesi gerekiyor. Daha önce de bu
köşede dile getirdiğim gibi ortaya konacak yeni bir anayasa metni üzerinde
müzakerelerin sürdürülmesi ve Meclis te destek arayışına girilmesi, eğer bu
yapılmayacak ise yeni anayasa yazılmasının gündemden çıkartılması gerekiyor.
Çünkü ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğundan çok huzur ve barışa
ihtiyacı var. Toplum terörden öylesine rahatsız ki artık bu iş nasıl olacaksa
olsun bitirilsin istiyor. Bu arada HDP li milletvekillerinden bazılarının terör
konusunda farklı bir çizgi sergilemeleri, 29 kişinin ölümüne yol açan
teröristin taziye çadırına gitmeleri de gösteriyor ki, HDP ile birlikte bir şey
yapılamaz. Özellikle yeni bir anayasa hiç yazılamaz. Yazılacak anayasadan da bu
ülkeye hayır gelmez.
HDP
milletvekilinin teröristin taziye çadırını ziyaret etmesinin iktidar ile
birlikte CHP ve MHP den de aynı tepkiyi alması üç partinin ortak bir noktada
buluştuğunu gösteriyor olsa da mesele anayasa yazımına geldiğinde bu uzlaşmanın
sağlanamayacağı çeşitli kereler görüldü. Bu bakımdan terörle mücadelede olsun
iktidar kanadı ile CHP ve MHP nin ortak bir tavır sergileyebilmesi önemli bir
gelişmedir ve bu uzlaşma oluştuğuna göre önceliğin terör mücadeleye ağırlık
verilmesi daha sağlıklı olacaktır. Çünkü terör toplumu ciddi rahatsız etmekte,
yapılacaksa yapılsın bu iş son bulsun isteniyor. Terör sona erdirildiği
takdirde siyasiler daha sakin düşünme imkânı bulabilir ve yeni anayasanın
hazırlanması konusunda mutabakat sağlanabilir. Bu bakımdan terör konusunda
sağlanan mutabakat değerlendirilmeli, yeni anayasa konusu bir süre tehir
edilmelidir. Yok ille de iktidar kanadı yeni anayasa hazırlayacağız ve yeni
anayasanın ana konusunu başkanlık sistemi oluşturacak deniyorsa bu işi artık
partiler arası uzlaşma ile yapmak düşüncesinden vazgeçmelidir. Çünkü partilerin
uzlaşması ile yeni bir anayasa yazılamayacağı bir kez daha görüldü. Kaldı ki
iktidar kanadının başkanlık sisteminde ısrarı partiler arasında sertleşmeye de
yol açıyor. Söz gelimi şu anda terör konusunda AK Parti, CHP ve MHP arasında
ortaya çıkan uzlaşma bir anda karşılıklı sertleşmeye dönebiliyor.
Terörle
mücadelede başarılı olmanın yolunun dış desteğin kesilmesi ile yakından ilgili
olduğu düşünüldüğünde partiler arasında ortaya çıkacak ortak tavır en azından
teröre dış destek veren ülkelere karşı net bir tavır sergilenebilir. Bu
bakımdan öncelikli olarak terörle mücadele ve terörün kökünün kazınması,
ardından yeni anayasa yazılması gündeme getirilebilir. Aksi halde yeni ne
anayasa yazılabiliyor ne de terörle mücadelede birlik sağlanabiliyor.