Samimi Yahudiler batıl olan davaları uğruna uluslararası sularda Madleen gemisine saldırıp, çeşitli ülkelerin vatandaşı olan aktivistleri gözaltına almaktan çekinmiyorlar. Samimi Yahudiler batıl olan davaları uğruna tüm dünyaya kafa tutmaktan çekinmiyorlar. Samimi Yahudiler batıl olan davaları uğruna ölmekten de korkmuyorlar…
Peki, soru şu: Sözde hak bir davanın temsilcisi olan Müslümanlar, davalarında samimi olan bu gözü kara Yahudilere istediklerini vermek için neyi bekliyorlar? Davaları uğruna tüm dünya insanlarını öldürmeyi ve ölmeyi göze alan bu samimi cesur insanları, ölüm meleği ile tanıştırmak için neyi bekliyorlar? Yüce Allah’ın kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’de defahat ile emrettiği, zalime karşı cihat düsturunu neden yerine getirmiyorlar?
Haydi Müslümanlar sahtekâr… Geçici olan dünya hayatına tapmaya başladılar…. Bu İsrail denen terör örgütü, 1948 yılında kurulduğu günden beri hiçbir kural kaideyi umursamamak konusunda bu denli ısrarcı iken Yahudiler ve Müslümanlar dışındaki diğer toplumlar neden harekete geçmiyor? Sınırları ihlal ediliyor… Uluslararası sistemleri etkisizleştiriliyor… Vatandaşları tutuklanıyor… Yok mu İsrail’in ikide bir yardım gemilerine saldırmak için kullandığı o botlarını helikopterlerini, uzaktan teknolojileri ile paramparça edebilecek devletler?
Haydi diyelim ki Yahudiler dışındaki tüm insanlar derin bir hipnoz içerisindeler ve umursamıyorlar. İsrail’i ve hükümetini desteklemeyen Yahudi toplumlar bu gidişatın kendileri için iyi olmayacağının farkında değiller mi? Uzun süren bu sessizlik bir gün bozulduğunda dünya üzerinde tekrar katil bir toplum olarak anılacaklarının ve bulundukları her yerde ötekileştirileceklerinin farkında değiller mi? Çocuk katleden bir azınlık konumunda kalacaklarını idrak edemiyorlar mı? Korku barajı bir kere yıkıldığında, dünyanın vicdan sahibi insanlarının yapılan bunca zulmün hesabını nesillerinden dahi soracaklarını akletmiyorlar mı? Neden Netanyahu ve sapkın zihniyetini durdurmak için gayret etmiyorlar?
Herkes her şeyin farkında… Ama korkuyorlar… Herkes hepimiz korkuyoruz… Yahudi’nin zulmünün topraklarımıza sıçramasından korkuyoruz. Videosunu izlediğimiz parçalamış cesetlerin, bizim çocuklarımız olmasından korkuyoruz. Kendi aramızda bağışlar yapıp, yardımlar göndererek vicdanımızı tatmin etmenin konforunu kaybetmekten, bir gün yardım gönderilmesi gereken pozisyonda olmaktan korkuyoruz. Oturduğumuz yerden sosyal medya paylaşımı yaparak, günlük hayatımıza devam edebilmenin sahte huzurunu kaybetmekten korkuyoruz.
Allah İçin Korkmayın! Potansiyelimiz var!
Korkakça yaşanan bir hayat, her gün ölmek demektir. “Cesurlar bir gün ölürler… Korkaklar her gün…” William Shakespeare’in Julius Caesar oyunundan bir alıntıdır. Dünya üzerindeki tüm insanların birleşmesine gerek yok. Tamamen Müslümanların da birleşmesine gerek yok. Tek başına bizim ülkemiz İsrail’i ve tüm Yahudileri yeryüzünden söküp atmaya yeter de artar Allah’ın izniyle… Mehmetçik Gazze’ye denmesine bakmayın o işin formalitesi… Söz konusu dinü devleti müdafaa olduğunda 40 milyon erimiz hazır… Erlere ocak hatta gerektiğinde direk er olacak 40 milyon devlet anamız hazır… Taşı toprağı bereketli bir coğrafyaya sahibiz Elhamdülillah… Her şeyden öte onların dünyayı arzuladığı kadar şehadeti arzulamamız gerektiğini emreden bir inanç sistemimiz var. Bunların tamamı birleştiğinde İsrail denen terör örgütünü tükürsek boğarız Allahın izniyle…
İsrail terör örgütüne karşı birlik olabilecek 2 milyar Müslüman’ın potansiyelini hiç konuşmaya bile gerek yok… Müslümanlar gerçekten bir araya gelip, İsrail’i durdurmayı düşünseler İsrail durur. Müslümanlar gerekten bir araya gelip Gazze’yi kurtarmayı dile getirseler, tüm İslam Coğrafyaları kurtulur. Müslümanlar gerçekten birlik olup gerçekten harekete geçseler dünya üzerinde yaşayan tüm kâfirler helak olur… Geçmişte Müslümanlar birlikte hareket ettiğinde; Endülüs fethedildi. Kudüs fethedildi. İstanbul fethedildi. Birlik olan Müslümanlara karşı bin yıllık Roma İmparatorluğu direnemedi. Bizans direnemedi. Haçlılar direnemedi. Tarihte Yahudiler piyasada dahi yok zaten… Bir tarihleri bile yok…
Biz Bir Gün Ölelim!
Bu denli büyük bir potansiyele sahipken neden biz hala duruyoruz? Neden hala seyrediyoruz? Buradan kendi hükümet yetkililerimize sesleniyoruz! Biz korkakça ölümü beklerken her gün ölmek istemiyoruz! Biz Gazze’de çocuklar ketledilirken, çocuklarımızın dünyevileşmesinden korkarak her gün ölmek istemiyoruz! Biz Gazze’de çocuklar katledilirken, geçim derdi ile her gün ölmek istemiyoruz! Biz Gazze’de çocuklar katledilirken Müslümanların modernist dönüşümünü seyrederek her gün ölmek istemiyoruz! Biz şehadet marşları söylemek istiyoruz. Arabesk isyan parçaları ve kokoş pop şarkılar değil! Biz ölümü cihad meydanında tanımak istiyoruz. Gassal denen saçma dizi ile değil! Biz gerçek Müslümanlar olarak tarihe geçmek istiyoruz. Korkak karaktersizler olarak değil!
Her gün… İsrail acaba bugün nasıl bir suç ve katliama imza attı da bugün neye susmamız gerekecek korkusuyla ölmek değil… Bir gün atılan bir bombaya siper ettiğimiz ve paramparça olan cesur cesetlerimizle ölmek istiyoruz!