Cemil Çiçek hangi Paşanın postalığını yaptı?

Abone Ol

Meclis Başkanlığına seçilen Cemil Çiçek hem talihli hem de talihsiz bir dönemde Türkiyenin iki numaralı koltuğuna oturdu.

Talihli, çünkü yeni anayasa, başkanlık sistemi, kürt sorunu gibi önemli konuların gündeme gelmesi beklenen yeni dönemde bu işin altından kalkabilecek, taraflar arasında uzlaşma, konsensüs sağlayabilecek bir başka ikinci isim bulmak neredeyse imkansız.

Talihsiz, zira bölünmüş, parçalanmış hatta Meclis tarihinde ilk kez tanık olduğumuz yemin krizinin gölgesi altında bu makama seçildi. Meclis iradesinin 3te 1i oy kullanmadı, aday da çıkarmadı.

Peki, yurtdışında olduğu dönemlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Güle vekalet edecek olan Meclis Başkanı Cemil Çiçek kim

Çiller için tak diye emreder, şak diye yaparım dediği için adı tak şak Paşaya çıkan eski Genelkurmay Başkanlarından, Tansu Çillerin Genel Başkanı olduğu dönemde DYPden iki dönem Kilis milletvekili seçilen emekli Orgeneral Doğan Güreş anlatmıştı.  Doğan Güreş, Tuğgeneral rütbesinde iken, vatani görevini yapmakta olan Cemil Çiçek de yedek subay olarak Tuğgeneral Güreşin postalığını yapmış. Güreş Paşa o yılları anlatırken, "Cemil Çiçekin o dönemlerde de hitabetinin güçlü olduğunu ve kendisine birçok alanda yardımcı olduğunu" ifade etmişti. Güreş, 10 yıl kadar önce anılarını yazmaya başladı.  Anılarında Cemil Çiçekin postalığıyla ilgili ayrıntılara da yer vereceğini söylemişti.

Sorun aşmada bir numara olması biraz da geçmiş mücadelelerinden kaynaklanıyor. Cemil Çiçek, Türkiyenin bir döneminde etkili olan Milli Mücadeleci guruptan.  Hani Aykut Edibalinin başını çektiği.. Melih Gökçek, Necmettin Türinayların da dahil olduğu gurup..

Hiç unutmam... ANAP döneminde Devlet Bakanı iken merhum Turgut Özal Cemil Çiçeke,  "Aile Araştırma Kurumunu kur" talimatını vermişti. Ben Çiçekin üstün teşkilatçılığını ilk orada gözlemledim. ANAPın liberal kanadından çekindiği için, "Hemen şu işi bitirelim, Resmi Gazetede yayınlansın..." diye gecesini gündüzüne kattığına makamında şahit oldum. Sonunda Aile Araştırma Kurumu kuruldu, ilk Başkanlığına da yine Milli Mücadele yıllarından tanıdığı Necmettin Türinayı oturttu. Kurum çok da olumlu icraatlara imza attı.

Çiçeki yakından tanımayanların asla bilemeyeceği bir özelliği de kuşkusuz espiritüel yanı. Tamam Cemil Çiçek umur görmüş bir Devlet adamı.. Adalet Bakanlığı yaptığı yıllarda Çiçek hep sert ve sanki de statükodan, devletten yana bir çizgi izledi. Soğuk bir yüzü vardı. Oysa, Meclisin kuytu köşelerinde bizlere anlattığı o fıkraları burada yazmaya kalksak kitaplara sığmaz. Müthiş bir fıkra portföyüne sahip.. Abdulkadir Aksu, Ali Coşkun, Oltan Sungurlu da bu açıdan Çiçekin kankaları..

Belki son bir not; Cemil Çiçek yakın çevresine sahip çıkmakla da tanınır. Uzun yıllar Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliğini yürüten duayen danışman Rüçhan Akıncıoğlu, Çiçek Başbakan Yardımcılığı görevini üstlenince yanında yer aldı. Çiçekin, Akıncıoğlunu Meclis ekibine de taşıyacağı konuşuluyor.

İlk Meclis Başkanının tarihi konuşması

Tarih, 24.4.1920. Yer, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi. Yapılan oylamada TBMMnin ilk Başkanı seçilen Mustafa Kemal Atatürk bakın seçildikten hemen sonra neler söylemiş (Tutanaklardan) ;

(Reis Mustafa Kemal Paşa Hazretleri sürekli ve mütaadit alkışlar arasında makamını teşrif buyurdular.)

REİS MUSTAFA KEMAL Pş. (Ankara)

Muhterem efendiler! Milletin mukadderatı umumiyesine fiilen ve tamamen vaziyed edecek makamı hilâfet ve saltanatın duçar olduğu esaretten tahlis ve memleketin tamamiyet ve selâmeti uğrunda her fedakârlığı büyük bir azim ile iktihama karar vermiş olan Meclisi Âlinizin Riyasetine intihab edebilmek suretiyle hakkımda ibzal buyurulan itimat ve teveccühün müteşekkiri ve minnettarıyım (Sesler: Estağfirullah). Hayatımın bütün safahatında olduğu gibi son zamanların buhranları ve felâketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki, her türlü huzur ve istirahatimi, her nevi şahsi duygularımı milletin selâmetine ve saadeti namına feda etmekten zevkiyabolmıyayım (Yaşa, sadaları ve alkışlar). Gerek hayatı askeriye ve gerek hayatı siyasiyemin bütün edvar ve safahatini işgal eden mücadelâtımda daima düsturu hareketim iradei millîyeye istinadederek milletin ve vatanın muhtacolduğu gayelere yürümek olmuştur. Bugün Heyeti Muhteremenizin ârayi umumiyesinde tecelli etmiş olan itimadı millîyi liyakatimin çok fevkınde görmekle beraber şahsım için bir gaye olarak değil, müştereken giriştiğimiz mücahedei mukaddesenin mâtuf olduğu gayeleri istihsal için milletin bahşettiği bir istinadgâh olarak telâkki ediyorum. Bu ittihadı millînin bana tahmil ettiği mesuliyet, biliyorum ve hepiniz de bilirsiniz ki, pek ağırdır. İçinde yaşadığımız nadirülemsal dakikaların vahametine rağmen bu ağır mesuliyeti millîyenin altında ancak Heyeti Muhteremenizin muavenet ve müzaheretinin daima ve daima hak yolundaki mücahedata rağmen avin ve inayeti sübhaniyeden ümitvar olarak çalışacağım. İnşaallah Padişahı Âlempenah Efendimiz hazretlerinin sıhhat ve âfiyetle ve her türlü kuyudatı ecnebiyeden âzade olarak tahtı hümayunlarında daim kalmasını eltafı ilâhiyeden tazarru eylerim (Şiddetli alkışlar). (24.4.1920- T.B.M.M. ZABIT CERİDESİ İkinci İçtima 24.4.1336 Cumartesi)