İnsan iş hayatında verimli olmadan başarılı olacağına
inandı mı önündeki engelleri aşmanın yolunu da kolayca bulur. Öyle çok gayret
göstermek, alın teri akıtmak işlerine gelmez bu anlayıştaki insanların. Onlar
meselenin sırrına vâkıf olmuş ve dalkavukluk ile başarının geldiğini
kavramışlardır.
Günümüzde çok çalışmak, işinde başarılı olmak hak ettiği
değere kavuşmak için yeterli görülmüyor iş hayatında. Almış olduğunuz eğitim,
liyakat da yetmezdi, yalakalık, dalkavukluk yapmanız da beklenir oldu. İşe göre
adam anlayışından adama göre iş anlayışına geçildiğinden beridir gündelik
hayatımızda da çalışmak, başarı kavramları anlamını yitirmeye başladı. Pek çok
insan çalıştığı kuruluştan, işinden memnun değiller. Aza kanaat eden insanları
artık masalımsı birer varlık olarak gördüğümüzden midir nedir çok şey ister ve
bekler olduk hayattan. Yaşam standardımızı yükselteceğiz diyerek pek çok şeyi
mubah gören insanlar var karşımızda. Onlar yıllarca bekleyerek ve hak ederek
bir yerlere yükselmeyi istemiyorlar. Kısa zamanda çok para kazanacakları işler,
mevkiler istemekteler. Bu pozisyonlara ulaşabilmek adına da yapmayacakları şey
yok gibi. Kendisine yetecek hayat şartına ulaşabilmek için çırpındıkça başarılı
olunamayan her gün onları kederlendirmekte ve bu da iradeleri zayıflatmaktadır.
Bu tür insanlara her yerde rast gelebilirsiniz.
Çalıştığınız şirkette, öğlen yemeğine gittiğiniz lokantada, davetli olduğunuz
bir toplantıda vs. Kendilerini hemen belli ederler. Özgüvenlerini kaybetmiş ve
iltifatlara, güzel kurulmuş cümlelere, bol kahkahalara kaptırmışlardır
kendilerini. Özellikle kendilerinden yüksek mevkidekilere karşı gayet kibar ve
övücü olurlar. Onları yere göğe sığdıramaz nasıl tarif edeceklerini şaşırırlar.
Bu insanlar deveyi pire yapmakta mahirdirler. Çok laf az icraat peşindedirler.
Bundan dolayı da amirleri en çok bunlara ilgi duyar ve bunların fikirlerine
değer verirler. Zira bu insanların amirin gönlünü hoş edecek o kadar cümleleri
vardır ki duyduğunuzda şaşar kalırsınız.
Neticede onlar başarı basamaklarını birer birer çıkarken,
çalıştıkları yerlerde en gözde eleman olurlar. İşi yapan ama cümle kurmasını
beceremeyenler ise hep boynu bükük kalırlar. Neticede iş hayatı bu, herkes
başarılı olamaz değil mi
Minik bir tebessüm
Bey ve dalkavuk
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın
birinde bir gün Bey demiş ki:
- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola
haber salınız.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları
sıra olmuş. Biri içeri alınmış. Bey sormuş:
- Sen dalkavuk musun
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Olur mu efendim Ben filan Bey in yanında şu kadar,
feşmekan Bey in yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak çalıştım.
Bey:
- Olmadı, sen çık. Demiş.
Derken ikinci, üçüncü... adaylar gelmiş, konuşma hep
aynı, cevaplar hep aynı. Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki,
içeri biri girmiş. Bey:
- Söyle bakalım sen dalkavuk musun
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Hayır, hiç benzemem efendim.
- Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.
- Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.
Bey hemen dışarı haber salmış:
- Tamam ben dalkavuğumu buldum.
İlgilisine notlar:
Gerçekten büyük olmayan büyük adamlar çevrelerini
küçük adamlarla doldururlar. * Steve Reich
Bir ülkede dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün
sağladığı çıkardan daha verimli olursa o ülke batar. * Montesquieu
Eğer düşmanlarınızı gülünç gösterip mahvetmek
isterseniz, etrafını dalkavuklarla doldurun. * Edmond Jaloux
Millî Görüş ihtiyarî (isteğe bağlı) bir tercih değil,
mecburî istikamettir. Bütün engelleri Millî Görüşümüzle aşacağız. * Prof. Dr.
Necmettin Erbakan