Havaya Cemre düşünce bizim havamızda da bir yumuşama,
ısınma, kaynaşma başladı.
Her canlı, gördüğü, duyduğu, tattığı, tuttuğu şeyden
etkilenirmiş.
Erik dallarında beyaz çiçekler açmaya başlayınca,
hasımların çatık kaşlarında da bir açılma başladı.
Bademlerin çiçeğine zarar vermesin diye yağmurlar
yağarken paraşütle iniş yapar gibi inmesi de bizleri etkiliyor ve taze
yüreklerde yaralar açmadan hasımlığı hısımlığa dönüştürme dönemi başlıyor.
Güz ve kış aylarında küsüşen dostlar bahar da barışma
ihtiyacı hissederler.
Aslında bizi etkileyen bu havalar ve içimizde esen
hevalardır.
Dışımızda esene hava derken içimizde esen kötü istek ve
arzulara Kur an-ı Kerim Heva der.
Seni senden alan, Rabbine giden yolu kapatan, Allah ın
kulları arasına aşılmaz engeller koyan fikirlere Heva denir.
Bahar gelince, havaya cemre düşünce, toprağın bağrında
mışıl mışıl uyuyan çekirdekler çiçeğe dönüşünce, insanın karamsar fikirlerini
de etkiler ve kötü düşünceler iyi fikirleri sürer çıkarır.
Temiz havaların kirli havaları kovaladığı gibi.
Dünyadaki bütün devletler bir olsalar, tabiata baharı
getiremezler.
Her dağın tepesine vantilatör koyarak hava bassalar, ya
dondururlar ya yandırırlar.
Ama Rabbimin koyduğu tabiat kanunları devreye girerse
toprak altındaki yılandan, kutuplardaki ayıdan, çitlembik ağacının dalındaki
bülbülden, İmralı dan Çankaya ya kadar her yer ve herkeste olumlu havalar
meydana gelir.
Kaynaşan gönüllerimizdir.
Gönlümüzü yaratan Rabbimizdir.
Gönül, Rabbin Kur anıyla tatmin olur.
Gönül yaratamayan ama gönül kırmasını çabuk başaran
insanların gönüller arasında bağ kurması mümkün değildir.
Taraflar arasında Senin dediğin değil benim dediğim
olacak hevaları estikçe kaşların çatıklığı açılamaz, düşmanlık engeli
aşılamaz.
Hakları ve sorumlulukları belirleme yetkisi, şahıslara ve
kurumlara verilirse her insan ve her ırk hissi davranacağından keseri kendi
tarafına yontacağından araların bulunması mümkün değildir.
Karı-koca arasında olan anlaşmazlıklarda bile Allah ın
kitabına göre halledilmesi istenir.
Çünkü taraflar, taraflı düşünme ve taraflı karar verme
yanlışlığına düşme durumu fazladır.
İRA, ETA, Amerika gibi örneklerle bir yere varmak da
mümkün değil.
Amerikan modeli kabul edilirse devlet terörüyle
Kızılderilileri topyekun beşiktekiler dahil yok etmeyi gerektirir.
Elinde ve gönlünde Kur an olan Türk le Kürt, Amerika yı
örnek alamaz.
Evs ile Hazreci kardeş yapan, Arabistan çöllerinde
soygunculuk, adam öldürme, kaçırma işleriyle uğraşan insanları dünyanın en
medeni insanları haline getiren Allah Rasülünü örnek almak, en kolay, en
başarılı, en kalıcı yoldur.