Cani Müslümanlara ölüm, peki emperyalist katiller ne olacak?

Abone Ol

Müslümanlar üzerinde yürütülen kampanaya bambaşka bir

boyuta doğru seyrediyor. On yıllardır Müslümanlar üzerine abanan emperyalizm

büyük bir soykırım uyguluyor. Öldürülen masum ve mazlum Müslümanların sayısı on

milyonları çok aşmış durumda.

Garip bir çelişki var. Filistinli Müslümanların önde

gelenleri Mossad ajan ve tetikçileri tarafından sıkı bir takip ile öldürülüyor.

Yakın zamana Türkiye de Çeçenlerin önde gelenleri veya kimi şahsiyetleri

ortadan kaldırılıyor. Şu yeryüzünde kimsenin kılı kıpırdamıyor.

Fransa da yapılan katliam kabul edilebilir değil. Değil

ama bu zemini hazırlayanlar ise asla tartışma konusu edilmiyorlar. Paris in

göbeğinde bırakın bir katliamı, anti Semitik bir eylemde bulunmak, kalem

oynatmak yürek ister. Yıllar önce bir Alman tarihçi Yahudi soykırımının

yapılmadığını iddia ediyor. Soykırım var veya yok, önemli olan Batı daki

düşünce özgürlüğünü, bu bilim insanının başına ne geldiği bilinmiyor.

Yurdumuzda Ankara İlahiyat ta Doç. Yaşar Kutlay Teodor Herzl in hatıralarını

Türkçeye çevirdi diye götürüp Mersin açıklarında denize attılar öldürdüler. Bu

faili meçhul olayın failleri bilindiği hâlde hiçbir şey yapılamadı. Petrol

Fırtınası yazarının da akıbeti bilinmiyor.

Yeryüzünde dokunulmazlar var. Fransa özgürlük kapılarını

İslâm söz konusu olunca kapatıyor. Her türlü hakareti yapıyor, İslâm

Peygamberini aşağılıyor bunu abartarak da sürdürüyor. Peki, Fransa da bırakın

Hz. Musa yı hedef alan bir davranışı, sıradan bir Yahudi aleyhtarlığına asla

izin verilmiyor. Adamın canına okunuyor. Kaldı ki özgür batı basınında hiçbir zaman

Hz. İsa, Hz. Musa alay konusu edilmiyor, edilemiyor. Bazı konularda fazla

özgür, bazılarında hiç değil.

Müslümanlar tam bir kıskaç içinde. Dört bir yandan,

kılını bile kıpırdatamıyor. Yaşadıkları topraklar hemen her gün bombalanıyor ve

onlarca insan ölüyor. Bir günün toplamında bu sayı neredeyse 50 nin üzerinde.

Peki batı neden bunlarla ilgili hiçbir eylemde bulunmuyor

Bazı insanlar birinci sınıf, bazılarının hiç sınıfı yok.

Müslümanlar ikinci grupta yer alıyorlar. Onlar öldürülebilirler, birbiriyle savaştırılabilirler,

topraklarından olabilirler, sürüngenler gibi yaşayabilirler. Ama onların hiçbir

zaman insanî hakları yoktur.

İşin tuhafı başbakanımızın Fransa daki liderler

yürüyüşüne İsrail Başbakanı Netenyahu ile aynı kortejde yer alıyor olması.

Peki, bu Netenyahu Filistinli Müslümanları kırarken, bir soykırım uygularken,

acımasızca Müslümanlara ait yerler işgal edilirken, Mescid-i Aksa ya

girmelerine bile izin vermezken nasıl oluyor da görünürde kavgalı olunan

biriyle anti terör yürüyüşüne birlikte katılabiliyor. Bu bir çelişki değil

midir

Bülent Ecevit İsrail soykırım işliyor dedi diye adama

yapmadıkları kalmadı.

Terörist Müslümanlara karşı eli kanlılarla işbirliği

yapıldığı, yapılabildiği halde, Müslümanları katledenlere karşı aynı kortejde

yer alınabiliyor mu

Çelişkiler yumağındayız.

İnsanın öldürülmesi kadar vahim bir durum olamaz. Kim

olursa olsun bu böyledir. Müslüman olarak da insanı koruma yükümlülüğümüz var.

Ama nefsi müdafaa diye bir şey de var. Müslümanlar elleri kolları bağlanacak,

özgürlük alanları sınırlanacak, kapana sokulacak ve orada yaşamaya zorlanacak.

Mısır da bir kalemde binlerce insan öldürüldü. Ve o katil bugün devlet başkanı

hem de Batılıların desteğiyle.

Doğrusu biz Fransa da yaşanan katliamı lanetliyoruz. Ama

Filistinlilere, Pakistanlılara, Afganlılara, Iraklılara, Türklere ve Kürtlere

uygulanan katliama da karşıyız. Ey dünya yıllardır Müslümanlara karşı süren

katliamlara karşı bir yürüyüşe var mısınız Ey Türkiye Sayın Başbakanı aziz

dostumuz siz Filistinlere yapılan katliama Netenyahu ile birlikte aynı kortejde

yürüyebilir misiniz Var mı böyle durum. Ne kadar da zor bir soru değil mi