Zebella gibi bir bela dolaşıyor çevremizde.
Efsanelerde her köy ve şehirlerin bir devi varmış ve o
dev insan kanıyla geçinirmiş.
Ama her hikayenin bir kahramanı da vardır.
O kahraman çeker kılıcını yedi başlı devi bir vuruşta
devirir.
Can çekişen dev Eğer yiğitsen bir defa daha vur
kılıcını der.
Kahraman da Ben anamdan bir defa doğdum diye cevap
verir.
Deve iki defa vursaydı dev yeniden dirilecekti ama tek
vuruşla geberir gider.
Dünyayı ıslah ediyorum derken ifsat eden çağdaş devin
karşısına bir yiğit çıkıp bir vuruşta devirmedikçe daha çok kan içmeye devam
edecek.
Dünyanın her tarafında patlayan patlayıcıları o yapar ve
o satar.
O patlatıcılarla kendi halkından yüzlerce cana kıyan
teröristler ona sığındığında korumaya alan, sözleşmelere uymayarak suçluyu
ülkesine iade etmeyen o.
İstediği zaman, istediği ülkede yeniden terör eylemleri
yaptıran, yapmak istemeyenleri ülkene iade ederim tehdidiyle mankurt gibi
onları kullanan o.
Terör mağdurlarının ülkesine Başınız sağ olsun demeye
gelen ve ev sahibine katiller hakkında bilgi vererek adres değiştirmeyi başaran
da o.
Adı Ahmet, Mehmet olanlar, Mossad ın, el Muharebat ın,
CIA nın, KGB nin... daha bilmem nerelerin kiralık katilleri olmuşlar.
Muhaberat tan emir verenin de kendi ülkesi için
çalışmadığı ortaya çıkar.
Irak işgalinde gördük, Zalim Saddam ın en yakınında
olanlar, Amerikan saldırısından bir gün önce CIA nın kontrolünde yurt dışına
çıkarıldılar ve ordu tek silah atmadan ülke teslim edildi.
İsrail in güvenliği için Suriye deki halkın kırılması
gerektiğine inanan batı, insansız bir Suriye kalıncaya kadar müdahale etmeyecek
ve Beşşar Esed de yine insansız ülkenin kukla devlet başkanı olmaya devam
edecek.
Bombayı atandan daha fazla bombayı yapan, satan, taşıyan,
taşeronun eline veren ve nereye atması gerektiğini söyleyenle yüz yüze gelmeden
bu olayların durması mümkün değildir.
Bunu anlamak da uzun süreceğinden biz, halkımıza yönelik
çalışmalara devam edelim.
Yirmi kadar partiye oy veren bizim halkımız, Cuma günü
camide aynı yöne yönelirler, birlik ve beraberliğe önem verirler Allah ü
Ekber/En büyük Allah tır derler.
Dünyalık çıkarlar için ülkesine ve kendi insanına ihanet
edenler, daha sağlıklarında hizmet ettiği insan tarafından cezalandırılırlar.
Tarihte binlerce örneği vardır.
İşi yaptırdıktan sonra yakalanması için, aynı zamanda
istihbarat anlaşmasına da uyduğunu bildirmek için terör olayını yapanların
kimler olduğunu ve nerede saklandığını da haber verir.
Abdullah Öcalan ın paket halinde teslim edilmesi, elli
yıl zalimlerin yanında duran hoca efendinin, içinden Ben yanlış mı yapıyorum
düşünceleri geçmeye başladığında camide öldürülmesi en yakın örneklerdir.
75 milyonun birlik ve beraberliğini sağlamak için yeni
bir hamle yapalım.
Camileri, kahveleri, evleri, dükkanları, daireleri,
kışlaları, karakolları... insanın olduğu her yeri Kur an ın getirdiği İslam ı
öğrenme ve öğretme yeri haline getirelim.
O Kur an kimin dost, kimin düşman olduğunu öğretir.
Düşmanların dinine girmedikçe senden hoşlanmayacağını
öğretir.
Bütün Müslümanların kardeş olduğunu öğretir.
İki yüzlü olanların iki dünyada ceza çekeceklerini
öğretir.
Gücümüzün yetmediği günlük olaylar üzerine konuşarak,
gaybı taşlayarak vakit geçirmenin faydası yok.
Bakara süresinde 251 inci ayette haber verilen Hazreti
Davud aleyhisselamın tek taşla yere serdiği Calud gibi bir devin kara gölgesi
ülkemiz üzerine düşmüş durumda.
Davud ların sayısını çoğaltalım 75 milyon Davud umuz
olsun, sonra bütün dünyanın başının ağrıtıcısını bir darbeyle yere serelim.
Taşeronlar cezalandırılsınlar ama asıl anasından tertemiz
doğan bu insanlarımızı eğitim yoluyla kirletenler cezalandırılsın konusunu
yarın işleyeceğim.