Bir tarafta ülkemizin ve dünyanın gündemi Diğer tarafta
kendi gündemimiz ve çalışmalarımız
İkisi arasında dengeli bir şekilde yazmaya çalışıyorum
Bu dengeyi ne kadar başarabildiğimin takdiri
okuyucularımızda
Duruma başka açıdan baktığımızda; bir tarafta 40-50
yıllık genel çalışmalarımız
Diğer tarafta, 20 yıllık KUR AN VE İLİM merkezli İstanbul
çalışmalarımız
Bu çalışmalar içinde ayrıcalığı olan RUHU L-KUR AN
bilgisayar yazılımı ki;
Sadece bu çalışma bile çok önemli ve ayrı bir veya birkaç
yazıyı hak ediyor
(Zamanı gelince RUHU L-KUR AN çalışmamızın detaylarını
yazarım, inşallah.)
Bu girizgâh bambaşka bir vesileyle yazıldı
İSLÂM MEDENİYETİ VAKFI vesilesiyle yazıldı
Pek bilinmeyen bir detay vereyim: Yaklaşık olarak otuz
yıldan beri bu VAKIF ve ismindeki içerikle özel olarak ilgileniyorum
İlgilenmeye başladığım ilk yıllardan itibaren dönem dönem genel sekreter
olarak, son birkaç hafta/aydan beri de başkan olarak
İslâm Medeniyeti Vakfı Mütevelli Heyeti yani yönetim
kurulu üyesi çalışma arkadaşlarımız ve gönüllü katılımcılarımızla, her hafta
çalışmalar yapıyoruz; Üstadımızın işaret ettiği minval üzere Son yedi haftadan
beri yol haritası diyebileceğimiz çalışma metinleri de oluşmaya başladı; sadece
bizim değil; bütün Türkiye nin, bütün İslâm âleminin, bütün beşeriyetin yol
haritası diyebileceğim metinler oluşmaya başladı
Bu da nerden çıktı, bu iddia da nerden çıktı demeyin Bu
yazdıklarımızın kendimizce dayanakları ve delilleri var Geçen hafta yani son
hafta çalışmamızdan bir örnek vereyim:
Hazreti Nuh, Hazreti İbrahim, Hazreti Musa, Hazreti İsa
peygamberler, HAK UYGARLIKLARI kurmuşlardır. Son Nebi Hazreti Muhammed ise son
İslâm uygarlığını kurmuştur. Kur an son kitap olmuş ve uygarlığı kuran
nebilerin sonuncusu da Hazreti Muhammed olmuştur. Uygarlık binyılda bir ve
Miladi yılların başlarında yenilenir. Şu anda III. binyılın başındayız... Yeni
medeniyet, önceki iki medeniyetin sentezinden doğar...
İbrani medeniyeti, Mezopotamya ve Mısır medeniyetlerinin
sentezinden doğmuştur. Hıristiyanlık, Mısır ve İbrani medeniyetlerinden
doğmuştur. İslâm medeniyeti, İbrani ve Grek medeniyetlerinin sentezinden
doğmuştur. Şimdiki Avrupa/Batı medeniyeti de Grek ve İslâm medeniyetlerinin
sentezinden doğmuştur. Yeni KUR AN/İSLÂM MEDENİYETİ de, önceki İslâm medeniyeti
ile bugünkü Batı medeniyetinin sentezinden doğmaktadır...
Yeni medeniyetler Miladi yılların, yeni binyılların
başlarında doğarlar. İki-üç, hatta dört asır öncesinden bir kavim bunun için
hazırlanır ve yeni medeniyeti o kavim getirir. İbrani Medeniyeti Milattan Önce
(M.Ö.) 1000 yıllarında doğmuştur ama Hazreti Musa M.Ö. 1200 yıllarında ortaya
çıkmıştır. Kur an/İslâm Medeniyeti de Milattan Sonra (M.S.) 1000 yıllarında
yayılmıştır ama Kur an Milattan Sonra 600 yıllarında nazil olmuştur...
YENİ İSLÂM/KUR AN MEDENİYETİNİN hazırlığı Türkiye de
yapılmaktadır. Tanzimat la Batı uygarlığı öğrenilmeye çalışılmış, Sultan
Abdülhamit resmen Batı okullarını açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti,
çağımız uygarlığına göre yeniden dizayn edilmiştir. Nihayet Necmettin Erbakan,
III. binyıl medeniyet projesi olan ADİL DÜZEN i oluşturmuş ve dünyaya
duyurmuştur. Bütün bunlar son iki medeniyetin sentez hazırlığıdır...
YENİ İSLÂM MEDENİYETİ yani III. Binyıl Medeniyeti nin
kuruluş zamanı gelmiştir. Artık tüm insanlık bir yerlerde tefakkuh edecek ve
İslâmiyet i öğrenecek... Ondan sonra da yeni İslâm Medeniyeti, bir asır
geçmeden dünyaca uygulanmaya başlayacaktır...
İSLÂM MEDENİYETİ VAKFI, işte -özetle sözünü ettiğim- bu
YENİ İSLÂM MEDENİYETİ çalışmalarına, kendi çapında gerçekleştirdiği ilmî
çalışmalar ve uygulamalarla katkıda bulunma çabasındadır... Önceki
medeniyetleri hep peygamberler kurmuş, bundan sonra peygamberlerin vârisleri
olan âlimler kuracak; çünkü El-ulemau verasetü l-enbiyâ / âlimler nebilerin
vârisleridir. (Hadis) Ve s-SELÂM mea d-DUÂ