Büyük tuzak büyük oyun

Abone Ol

Geçen yüz yılın son çeyreğinden beri Müslümanlar üzerinde

büyük oyunlar oynanıyor. Emperyalizm taktik değiştirdi. Müslümanları oyunun

içine çekiyor ve onların eliyle İslâm ve Müslümanlar kötü gösteriliyor.

Dünyanın en sevimsiz ve vahşi varlıkları olarak Müslümanlar görünüyor.

Büyük oyunlar oynanıyor ve Müslümanlar ise ne yazık ki bu

oyunlara geliyor. Gelmekle kalsalar iyi oyunun bir kuklası ve parçası

oluyorlar. Müslümanların böylesi bir duruma düşmelerinin arkasında ciddî

sorunlar var. Farkında olmadan bunu ciddî olarak da sahipleniyorlar.

Kendilerine göre de gerekçeleri var.

Düşünce boşluğu, bilgi yetersizliği, bilinçsizlik,

Müslümanların dağılmışlıkları ve parçalanmışlıkları nedenlerden sadece

bazıları. Emperyalizm Müslümanların yaşadığı coğrafya üzerine abandığından ve

büyük bir zulüm uyguladığından Müslümanların sahipsizlikleri çaresizliklerine

neden oluyor. Irak düzleminde soruna bakılırsa ilk işgalden bu yana ölenlerin

sayısı 2,5 milyon insanı geçmiş bulunuyor. Kimyasal ve diğer silâhlardan

etkilenenlerin sayısı on milyonun üzerinde. Sakat kalanlar, ırzlarına geçilen

kadınlar ve kızlar, ezilenler, evlerinden barklarından edilenler de göz önünde

bulunulursa biriken öfke, nefret ve kin son safhada. İnsanların tahammül

sınırları çoktan aşılmış bulunuyor. Bu salt Irak düzlemindeki bir örnek. Diğer

ülkelere de bakıldığında bu işin boyutları daha iyi anlaşılabiliyor. Bütün

bunların toplamı gerginliğin boyutlarını anlamaya yetiyor. Bunlar bu mazlum

insanlar için bir gerekçeye dönüşüyor. Bu sefer de bu kitlelerin önüne kim

düşerse düşsün neden ve sonuçlarını düşünmeden peşlerine takılıyorlar.

11 Eylül İkiz Kuleler e yapılan saldırılardan sonra Batı

Müslümanlara saldırmanın gerekçelerini rahatlıkla öne sürebiliyor. Bu büyük

olayın ardından İspanya da tren saldırısı onların gerekçelerini pekiştirdi. O

günden beri yenileri farklı tarz ve düzlemlerde sahneye konuluyor.

Batılı emperyalistler Müslümanlar üzerinde zulümlerini

arttırdıkça dünya kamuoyu önünde sevimsiz duruma düşüyorlar. O zaman da

saldırılarının gerekçelerini haklı göstermek için Müslümanları oyunun içine

çekiyorlar ve bunda da başarılı oluyor.

IŞİD örneği onlar için somut bir örnek ve gösterge.

Müslümanlar ile emperyalistlerin karşılıklı çekişme ve çatışmaları oyun içinde

oyuna götürüyor. Bu oyunlar da tuzaklar ile doludur.

Avrupa ülkeleri Filistin devletini tanınma sürecine girince

ırkçı emperyalizm ciddî bir rahatsızlığa büründü. Yeni tuzakların oluşum

sürecine girildi. Bakalım bundan sonra ne olacak Paris merkezinde yaşanan son

olay büyük oyunun küçük bir gösterimi. Tabiî bunun sonuçları çok daha önemli.

Bundan sonra ne olacak asıl merak edilecek olan da budur. Emperyalizm yeni ve

büyük bir kuşatmaya ve soykırıma mı gidecek, yeni bir işgal mi olacak Onlar

işgaller öncesi gerekçelerini hazırlıyorlar.

Arap Baharı diye tanımlanan süreçte devirmeye

yeltendikleri ülkelerin başkanlarını öyle bir tanımladılar ki, Müslümanların da

onlara öfkesi çok şiddetli oldu. Bunun en somut örneği Kaddafi. Batılı zalimler

Kaddafi örneğinde olduğu gibi öyle masum kalıyordu ki. Özellikle Müslüman

ülkelerin herhangi birisine operasyon yapılacaksa o ülkenin başkanı halden hale

sokuluyor uçları sivriltiliyor ve bütün okların kendisine yönelmesine neden

olunuyor. Ondan sonra da işgal süreci başlıyor. Kaldı ki bu ülkelerin başında

bulunanların tamamını onlar göreve getirmişlerdir.

Amaç Müslümanların öncelikle asimile edilmesiydi.

Demokrasi ve özgürlük yutturmacaları adı altında bunu istendiği gibi

gerçekleştiremediler. Kukla yöneticilerle bir yere kadar gidilebilirdi. Artık o

da tutmuyor. Yeni bir tarz gerekiyordu. Müslümanlar adına yapılan katliamlar şimdilik

iyi bir tutamak. Müslümanlar da bu oyuna geldiğine göre şimdilik bir sorun yok

gibi. Olan Müslümanlara ve mazlum topluluklara oluyor. Emperyalizm

istediklerini elde ediyor.