Büyük Oyunun Küçüğü, Cumhurbaşkanlığı Seçimi

Abone Ol

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, İslam ı bir hayat nizam olarak gönderen,

hesap gününün hâkimi, Allah (c.c) a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ya, âline ve sahabelerine olsun.

ŞEYTAN, ırkçılığı yüzünden ilahi gazaba uğramıştır.

İblis: Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten, onu çamurdan yarattın,

dediği için şeytan olmuştur. İblis, Allah a: Öyle ise, yemin ederim ki beni

azdırmana karşılık, , senin doğru yolunun üstüne oturacağım ve insanları

saptırmak için çalışacağım diyebilen bir yol vurucudur. Şeytan, bütün ifsat

yollarını kullanarak, İnsanları Allah ın hidayet yolundan uzaklaştırmayı

kendisi için dava edinmiştir. O, yol vurucu olduğu, ifsat siyasetinin

önderliğini yaptığı için, insanın en büyük düşmanıdır. İnsan şeytanları da,

ifsat ederek, köleleştirerek, öldürerek hayal ettikleri Büyük İsrail ve dünya

hâkimiyeti hedefine ulaşmak için, 5700 küsur yıldır çalışmaktadırlar. Bunlar

insanlığa: Ya bizim kölemiz olmayı kabul edersiniz, ya da ölürsünüz dayatması

içindedirler. İnkârcı Yahudiler, ilah edinip tapındıkları şeytan gibi ırkçılığı

benimsemiş bir toplumdur. Bu inkârcı Yahudiler ve Müşrikler, tıpkı Şeytan gibi

inananların şiddetli düşmanıdırlar. MAİDE 82: İnsanlar içerisinde iman

edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile şirk koşanları

bulacaksın Siyonist Yahudilerin esas kabul ettiği amentüleri bundan 5700

küsur sene evvel firavunlar zamanında tanzim edilmiş olan bir sihir kitabı

KABALA ya dayanmaktadır. Bu zihniyetin inanışının 4 temel esası vardır:

1. İnsanlar içinde Beni İsrail ırkına mensup olanlar

üstündürler ve diğer ırkların hepsi Beni İsrail in köleleri olarak

yaratılmıştır. Onlar önce maymun olarak yaratılmışlar ve sonra da insana

dönüşmüşlerdir.

2. Bu gerçek nazariyatta kalmayacak, yaşama da

yansıyacaktır.

3. Bu yansımanın gerçekleşmesi için, Beni İsrail in 3

görevi yerine getirmesi gerekmektedir;

a. Tarih boyunca bulundukları ülkelerde bozgunculuk

yaptıkları için hep sürgüne gönderilmiş olan Beni İsrail in Kudüs te toplanması,

b. Beni İsrail in, Fırat tan Nil e kadar bütün

Ortadoğu yu kapsayan (Kıbrıs ve Kuzey Doğu Anadolu muz da dâhil olmak üzere)

vaat edilmiş toprakların tamamını içine alan BÜYÜK İSRAİL i kurması. Bunun

emniyeti için de Fas tan Endonezya ya kadar 28 ülke yönetiminin kontrol altında

bulundurulması ve Anadolu da Selçuklunun ve Osmanlı nın mirasçısı bağımsız bir

devletin bulunmaması,

c. Süleyman Mabedinin yeniden inşa edilmesi,   

4. Bu görevler yerine getirildiği zaman, Beni İsrail in

kurtarıcı olarak gördüğü Mesih yani DECCAL gelecek -İsa (a.s) değil- Davut

(a.s) ın tahtına kral olarak oturacak ve Beni İsrail in dünya hâkimiyetini

ebediyen sağlamış olacaktır. Bu inanışa mensup olanlar, diğer insanlarla barış

içinde yaşamak istemezler. Bunun nedeni sahip oldukları inanıştır.

BÜYÜK OYUN

Merhum Erbakan Hocamız yıllarca bu millete Irkçı

Emperyalizmin, Siyonizm in gerçeğini anlatmıştır. Büyük oyun, Siyonizm in, yani

Irkçı Emperyalizmin, Büyük İsrail i kurmak ve Yahudilerin dünya hâkimiyetini

sağlamak için oynadığı oyundur. Siyonizm, Büyük İsrail i kurup dünya

hâkimiyetini sağlamak için önce Hıristiyanları Protestanlaştırmış, ABD ve AB yi

kurmuş, 2. Dünya savaşından sonra oluşturduğu kurumlarla dünyayı kontrolleri

altına almış ve bugünkü zulüm dünyasını kurmuştur. Soğuk savaş döneminin

ardından Siyonizm ve haçlı batı, İslam ı ve Şuurlu Müslümanlığı, yeni düşman

olarak ilan etmiştir. İslam ı temel kaynakları üzerinden yok etmekten ümidini

kesen Siyonizm ve haçlı batı, ılımlı İslam, dinler arası diyalog, medeniyetler

ittifakı gibi bir takım projelerle İslam tehdidini ortadan kaldırma yolunu

benimsemişlerdir. Bu gün İslam coğrafyasında yürütülen operasyonların temelinde

Irkçı Emperyalizm in hâkim olduğu dünyada, Müslümanları köleler olarak yaşamaya

razı etmek vardır. Bu oyunun en büyük hedeflerinden birisi de Türkiye nin yok

edilmesidir. Bunun için üzerimizde Haim Nahum un Türkiye insanının aç

bırakılması, işsiz bırakılması, borca esir edilmesi, halkın İslam ve inancından

uzaklaştırılması, Türkiye nin bölünmesi, parçalanıp yumuşak lokma yapılması ve

sonunda İsrail e vilayet yapılması doktrini uygulanmaktadır. Irkçı

Emperyalizmin hedefine ulaşması Türkiye nin bölünmesi ve yok edilmesine

bağlıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimini bu oyundan bağımsız olarak değerlendirmek yanlış

olur. Bugün Gazze de yaşanan katliam bu büyük oyunun gereğidir.

KÜÇÜK OYUN

Demokratur oyunudur. Bu oyunun en önemli amacı, halkın

kölelik, hile rejimi yönetimine alet edilmesidir. Demokrasi küçük oyunun

yutturmacasıdır. Ülkemizde sahnelenen küçük oyun, yıllarca sağda bir parti,

solda bir parti olarak oynanmıştır. Bu oyunu ülkemizde Milli Görüş ve inançlı

kadroları bozmuştur. Oyunu bozulanlar, 28 Şubat darbesinden sonra başka bir

oyunu sahneye koymuşlardır. Sahnelenen bu yeni oyun, AKP oyunudur. AKP, Milli

Görüşün yenilikçi kadrolarının rol aldığı küçük oyunun yeni sürümüdür. Değişen

bir şey yoktur. Pazarlanan mal aynı maldır. Mesele faize dayalı köle düzeninin

AKP ambalajıyla yeniden pazarlanmasıdır. Bu oyunda halkın payına düşen ise,

uşak bizim uşaktır tesellisidir. Oyun, küçük oyun, dövüş, horoz dövüşüdür.

Seyirciler ve bahisçiler ise halktır. Oyunun sahipleri ve çığırtkanları:

Vatandaş, bak demokrasi var, CHP gelmesin istiyorsan oyunu AKP ye ver ki

istikrarımız bozulmasın ha telkin ve tehditleriyle halkı AKP ye taraftar

yapıyorlar. Küçük oyunun en önemli hedefi ise Milli Görüşü ve onun tek

temsilcisi Saadet Partisini etkisiz hale getirmektir.

Kuvvet ve kudret sahibi Allah tır. Allah, yolunda

yürüyenleri mahcup etmez. Emperyalistler ve işbirlikçileri istemeseler de Allah

nurunu tamamlayacaktır. Bu ise Allah ın inayetiyle Milli Görüş kadrolarının

cihadıyla gerçekleşecektir. Bu inanç, hakkın batıla karşı üstünlüğünün aksiyon

gücüdür. ALİ İMRAN 139: Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız,

üstün gelecek olan sizsiniz. Bilelim ki hak karşısında batılın bir dayanma

gücü olamaz.

MİLLİ GÖRÜŞ ve SEÇİM

Konu Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Bu olay da diğer bütün

olaylar gibi bir hak-batıl mücadelesi olayıdır. Bu ve yaşanılan bütün olayları bir hak-batıl mücadelesi zemininde

değerlendirmek Milli Görüşün zorunlu kıldığı bir şeydir. Eğer bizler olayları

hak-batıl mücadelesi zemininde değerlendirmez ve ona göre bir davranış ortaya

koymaz isek, o takdirde nasıl Milli Görüşçü olabiliriz. İlahi hükümler ile

kendimizi irtibatlandırıyor ve sorumluluğumuzu bu hükümler ile

ilişkilendiriyorsak, yapmamız gereken şey Allah ve Resulünün emir ve

yasaklarını gözetmektir. Bugünkü hâkim dünya düzeni İslam karşıtı bir düzendir.

Bu düzen, kutsal metinlerin tahrif edilmesi ile temellendirilmiş Irkçı

Emperyalizmin kurduğu faizci, sömürgeci bir köle düzenidir. Ülkemizde yürütülen

de, bu faizci, sömürgeci zulüm düzenidir. Mücadelemiz, bu bozuk zulüm düzenin

yerine Adil Bir Düzen kurulmasıdır. Görevimiz, ABD, AB ve İsrail in İslam

coğrafyasına yönelik her türlü sömürü ve işgal politikalarına destek vermek,

onların planladığı küçük oyunun basit ve zavallı oyuncusu olmak değildir.

Görevimiz oynanan bu büyük ve küçük oyunu bozmak için çalışan kahramanlar

olmaktır.

Bugün Irak ta, Filistin de ve Suriye de yaşanan dramın

arkasında, ABD nin gözünün içine bakan iktidar ve muhalefetin işbirlikçi

tavırlarının payı büyüktür. Bu partilerin gösterdiği adayların hiçbirisinin,

ülkemiz insanının Adil Düzen ve inandığı gibi yaşama talebine küresel güçlerden

bağımsız bir duruşla katkı sağlamaları mümkün gözükmüyor. Bu adaylar, Milli

Görüş ü temsil edebilecek donanıma, cesarete, kararlığa ve hissiyata sahip te

değildirler. Adil Düzen ve istikamet söz konusu olduğunda birinin diğerine

ehven sayılması da mümkün değildir. Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet

Partisi, süreçle ilgili olarak üzerine düşeni yapmıştır. Küresel güçlerin

hesabına çalışmayan,  her durumda hakkı

üstün tutan, tarihimizle ve değerlerimizle barışık olan, insanların temel hak ve

hukuklarını gözetebilen, şaibesiz ve dürüst bir aday kıstasını ve müşahhas bir

ismi ortaya koymuştur. İktidar ve muhalefet partileri bu öneriyi ve milletin

gerçek beklentisini dikkate almamıştır. Bu seçim, adayların adına değil, hak ve

batıl mücadelesindeki duruşuna bakılarak yapıldığında, küresel güçlere hizmet

edeceği kesin üç adaydan birisini tercih imkânı yoktur. Bu üç adaydan birisine

oy vermek günahlarına ortak olmaktır. Kendi ellerimizle kendimizi tehlikeye

atmaktır. TEVBE 23: Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih edenler

babalarınız ve kardeşleriniz bile olsa onları veli edinmeyin. Sizden kim onları

veli edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir vesselam.