RAMAZAN ayının 6. günü. Mevsim yaz. Havalar sıcak mı
sıcak. Herkes oruçlu. İşte, böyle zorlu bir atmosferde Saadet Partisi
öncülüğündeki milyonluk topluluk İstanbul Kazlıçeşme Meydanı nı dolduruyor.
Evet, şartlar zor ama yapılması gereken görev büyük. Vazife engel tanımaz.
Çünkü zalimler tarafından hakları gasp edilmiş koskoca Mısır halkının durumu
söz konusu. Bugün, kardeşlerimize karşı görevimizi yapma zamanı.
Evet, bu görevi yapma zorunluluğu vardı. Çünkü Rabbimiz
şöyle buyuruyordu: Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur da
cehenneme girersiniz. Sizin Allah tan başka dostunuz yoktur. Sonra, ondan da
yardım göremezsiniz. (Hud, 113); Allah, zâlimleri sevmez. (Şura, 40) Allah
Rasülü (s.a.v) de Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır (Buhârî)
buyurur. Fıkıh kitapları, Zulme rıza zulümdür hükmünü ortaya koyarlar.
Kazlıçeşme deki muhteşem miting bu amaçla yapıldı.
Toplumun genetiğiyle oynayan darbelere hayır! demek için. Saadet Partisi nin
öncülüğünde gerçekleşen bu anlamlı mitinge, başta İstanbul halkı olmak üzere
Anadolu nun her yerinden destek yağdı. İslâm dünyasının temsilcileri, bazı
siyasî parti yetkilileri ve 400 civarında sivil toplum kuruluşunun yönetici ve
mensupları oradaydı.
Bazı basın kuruluşları mitinge ilgi göstermesine rağmen,
işbirlikçi medya yine görevini yaptı; ya görmemezlikten geldi ya da manipüle
etmeye çalıştı. Onların efendileri de, bütün dünyanın gözleri önünde ve canlı
yayında gerçekleşen darbeye darbe diyemiyorlar. Onlar, seçim ve demokrasiyi
kendi kuklalarını iş başına getirmek amacıyla kullanıyorlar. Erbakan Hoca nın
harika tespitiyle demokratur oyunu oynuyorlardı. Halk, onların istedikleri
kuklaları seçsin diye gerekli şartları oluşturup manipüle ediyor, toplum
mühendisliği yaparak kitle psikolojisini amaçlarına uygun yönlendirmeye
çalışıyorlar. Kısaca, halk kendisi seçmiş gibi gösterilerek yönetime alet
ediliyor.
Kazlıçeşme de millî irade mitingleri de yapıldı. Kimler
tarafından Adaletsiz seçim yasalarını değiştirmeyip yüzde 10 luk seçim barajı
zulmü karşısında kılını kıpırdatmayarak millî irade yi gasp edenler
tarafından. Dikkat ederseniz, onların mitinginde gerilim, kutuplaştırma ve
ayrıştırma üslûbu hâkimdi. Asıl millî irade bu mitingde temsil edildi. Onurlu
bir duruş ortaya konan mitinge taşıma insanlar değil, tamamen gönüllüler
katıldı.
ZULÜMLE âBâD OLUNMAZ
Mısır halkı, tarihinde ilk defa geçtiğimiz sene bir seçim
yapmış, İhvan-ı Müslümin in destek verdiği Prof. Dr. Muhammed Mursi yi yüzde 52
oyla cumhurbaşkanı seçmişti. Fakat Mursi nin işi zordu. Asırlar süren firavunî
anlayış ve diktatörlüğün izlerini kısa sürede silmek mümkün değildi. Bir
taraftan küresel emperyalizm, bir taraftan yerli işbirlikçiler olmak üzere Mursî yi
rahat bırakmadılar. Ayrıca, Mısır gibi merkez bir ülkenin kontrollerinden
çıkması sömürgeci güçlerin işine gelmiyordu. Bu yüzden, demokrasi havarileri
(!) herkesin gözü önünde Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı General
Abdülfettah el-Sisi aracılığıyla darbe yapmaktan çekinmediler.
Batı ve tüm sömürgeci güçler, hukuk ve kanunlara aykırı
bir insanlık suçu olan böyle bir darbeye destek vermekten geri durmadı. Bu,
onların demokrasi, özgürlük, insan hakları sözlerindeki samimiyetlerini bir kez
daha test etti. Irkçı emperyalizm, barış sözünü dilinden düşürmeyerek
savaşların yolunu aralıyor; özgürlük getirmek vaadiyle ülkeleri işgal ediyor;
insan hakları diyerek onları sömürüyordu. İşte, Batı, emperyalizm ve
diktatörlerin çirkin yüzleri Merhum Ȃkif, bir asır önceki uyarısında ne kadar
da haklıymış: Tükürün Ehl-i Sâlib in o hayâsız yüzüne! / Tükürün onların aslâ
güvenilmez sözüne!
Geçtiğimiz Pazar günü, İstanbul Kazlıçeşme de yapılan
muhteşem miting, zulüm ve haksızlığa karşı duyulan tepkinin sonucuydu. Miting
meydanına hâkim şekilde yerleştirilen Necmettin Erbakan, Muhammed Mursî ve
Mustafa Kamalak posterleri bütün dünyaya bir mesaj özelliği taşıyordu.
İftar, namaz ve dua ile birlikte 3.5 saat süren mitingde
düzen ve disiplin hâkimdi. Müslümanlar bir kere daha kardeş ve ümmet
olduklarının şuuruna vardılar. Bir vücudun uzuvları gibi olmalarının coşkusunu
yaşadılar. Batı ve bütün sömürgeci güçlerden fayda gelmeyeceğini; huzur ve
barışın ancak İslâm Birliği nin kurulmasıyla sağlanabileceğini deklare ettiler.
Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk ün, En büyük
cihat, zalim hükümdara karşı hakkı söylemektir şeklinde Hadis-i Şerif le
verdiği mesaj mitingin ana temasını oluşturdu.
Ev sahibi olarak konuşan Saadet Partisi İstanbul İl
Başkanı Selman Esmerer, Zulmün sonu gelmiştir. Mısır daki direniş, ümmetin
dirilişine vesile olacaktır. Artık, Müslümanlar kardeş ve ümmet olduklarının
şuuruna varmışlardır. Zalimler, yakında nasıl bir devrimle devrildiklerini
bileceklerdir diyerek şu mesajları verdi: Kazlıçeşmeden Rabiat-ül Adeviyye ye
bir nur köprüsü kurduk. Buradan ABD ve İsrail kuklası Sisi ye sesleniyorum:
Mursi yi serbest bırak! Mısır, senin gibi nice firavunlar gördü. Ama, her
firavunu bir Musa nın yok ettiğini unutma! Zulüm ile âbâd olunmaz. Zulüm ile
âbâd olanın âkıbeti berbâd olur.
ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR
Pek çok insan dünyanın hızla değişip geliştiğinden söz
ediyor. Bu sözlerle daha çok teknolojik gelişmeler kast ediliyor. Peki, ya
insanlık, ahlâkî ve manevî değerler İnsan hakları Adil paylaşım Herkese
yaşama hakkı, herkese özgürlük Bu ve benzeri, insanı insan yapan konularla
ilgili olarak dünyanın durumunu hiç düşündünüz mü İnsanlara seçim
yaptıracaksınız, çıkan sonuç işinize gelmeyince halkın iradesini yok
sayacaksınız! Savunduğunuz insan hakları bu mu Diktatörlük hâlâ revaçta. Zulüm
durmak bilmiyor. Müstekbirler darbe yapmayı tabiî bir hak olarak görüyorlar.
Hayır, hayır! Bu yapılanlar insanlara huzur ve barış getirmez, bugüne kadar
getirmedi de Aksine; dünyayı acı, kan ve gözyaşına mahkûm etti. Savaş, sömürü,
işgal, işkence gibi kötülükler dünyayı yaşanmaz hale getirdi.
Çare, yaşanmaya değer bir hayat modeli sunan İslâm da.
Müslümanların birliğinde. Sevgi, kardeşlik, şefkat, merhamet, huzur ve barış
dünyasını kurmakta. Mitingde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr.
Mustafa Kamalak, Millet iradesini gasp edenlerin gözü bu meydanda.
Unutmasınlar ki,*Zalimler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır diyerek
çıkış yolunu gösterdi: Batı ikiyüzlüdür ve sözlerine güvenilmez. Bizim yeni
dostlar edinmeye ihtiyacımız var. İslâm ülkelerinin sınırlarını emperyalistler
çizdi. İslâm âleminin arasına mesafeler koysalar da, gönüllerimiz arasında
mesafe yoktur. İslâm Birliği ni kuramadığımız için ülkelerimiz talan ediliyor.
Bir an önce İslâm Birliği ni kurmak zorundayız
Mitingde söz alan İslâm ülkelerinin temsilcileri, Millî
Görüş Lideri Erbakan Hoca nın Müslümanları uyardığını, hayatını İslâm
Birliği ne adadığını dile getirdiler. Görüşlerinin hedefine ulaştırılması
gerektiğine vurgu yaptılar. İhvân-ı Müslimîn Genel Sekreteri İbrahim Münir ise;
Bu sıkıntılar gelip geçicidir. Sonunda hak galip gelecektir diyerek geleceğe
dair ümit ve güvenini dile getirdi: Dıştaki zalimlerin desteğiyle Mursî
azledildi. Namaz kılarken şehit edilen kardeşlerimizin kanları yerde
kalmayacak, onları savunmaya devam edeceğiz.
Bu miting, İslâm ülkelerinin birbirine büyük ihtiyaç
duyduklarını tekrar ortaya çıkardı. Özellikle Millî Görüşçülerin siyasî
tecrübelerini İslâm ülkeleriyle paylaşmalarının büyük bir zarûret olduğunu
gösterdi.
Mitinge herkes seccade ve sefertaslarıyla gelmişti. Akşam
ezanı ile birlikte oruçlar açıldı, çorbalar içildi ve toplu olarak akşam namazı
kılındı. Muhammed Turhan Hocaefendi nin dâvûdî sesiyle okuduğu ezan, namazdaki
kıraatı ve yaptığı duanın oluşturduğu manevî atmosfer, akşam karanlığı ile
birlikte sanki meleklerin oradaki kahramanları kuşattığı gibi bir izlenim
oluşturdu.
Yaz mevsimi ve Ramazan ayında, her türlü zorluklara göğüs
gererek İstanbul daki mitinge katılan dünyanın yüz akı, hak ve hakikat
sevdalısı tüm kahramanları sevgi ve muhabbetle selâmlıyorum. Siz görevinizi
yaptınız. İnanıyorum ki, bu muhteşem olay unutulmayacak, kahramanları da
hürmetle anılmaya devam edecektir.