ALANYASPOR-Fenerbahçe maçının 20. dakikası falan idi... Bizim birçok futbol olgusunda fikir birliğinde olduğumuz Ömer Üründül kardeşimi aradım. Zaten maçlar sırasında nereden bakarsanız bakınız en az 10 defa konuşuruz. Neyse... Ömer’e dedim ki, “Bak Ömer, maç şu anda 2-0 Alanyaspor’un lehinde. Ama bu maçı Fenerbahçe kazanacak...” Ömer şaşırmıştı ve fikir olarak hezimet olabileceğini, ama topun da yuvarlak oluşunun da inkâr edilemeyeceğini dile getirdi.
Şimdi gelelim esasa ve açalım... Alanyaspor öyle bir yarım saat oynadı ki, sormayınız. Sanırsınız ki Paris Saint Germain’i rezil eden Barcelona bizim ülkeye gelmiş, forma değiştirmiş ve maça çıkmıştı. Fenerbahçe takımı topa bir türlü sahip olamıyor, sadece oraya buraya boşuna koşular yapabiliyordu. Alanyaspor ise her atağında gol pozisyonu üretebiliyor ama bunları kâh pas yanlışı, kâh direklere, kâh da yanlış tercihlerle tabelaya yazdıramıyordu. En ön bloktan hiç yardım alamayan Fenerbahçe, ara sıra Lens’in katkılarına tanık oluyordu ama ne savunma toparlanabiliyor, ne de orta saha ayakta durabiliyordu.
Peki, ben neden bu tabloya rağmen maçı Fenerbahçe’nin alacağını iddia etmiştim. Çünkü hiç bir Türkiye Süper Ligi takımı bir maçı bu tempo ve bu kadar zengin pas tercihleriyle uzun süre oynayamazdı. Nitekim ilk yarının son on beş dakikası başlarken her şey ters yüz oldu. Artık Alanyaspor pas yapamıyor, ancak hiç de tarzı olmayan uzun toplarla bir şeyler yapmaya gayret ediyordu. Fenerbahçe ise bloklarını birbirine yakın oynatmaya başlamış ve pas yaparak inmeye başlamıştı. İşte benim düşüncemin ürünü bu idi. Çünkü rakip bitmiş, tükenmiş, Fenerbahçe ise yatarak geçirdiği ilk yarım saatten sonra efor sunmaya başlamıştı.
Ve içeriye 2-2 gidildi. Zaten bu skor ikinci yarıda maçı Fenerbahçe’nin alacağının da bir habercisi idi. Artık yukarıda da değindiğim gibi Alanyaspor yüksek uzun toplarla macera peşine düşmüştü. Topu yaparak oyun alanını kullanmak için fizik gücü tükenmişti. Ve tabii ki de savunmasında derinlik ve genişlik oluşuyordu. Fenerbahçe’nin üçüncü golü de bu arızadan şık biçimde Atııf’tan geldi.
Son cümleler... Yahu ey Advocaat, dünkü Fernandao oyunda iken Van Persie’nin cesedinin sahada ne işi vardı. Haaa durum o kadar iyi idi ki, Hollandalı da bir gol atıp haftaya takımdaki yerini garanti etsin yatırımıydı bu... Ama topa değmeden maç bitti. Ya Alanyaspor bir kaza golü yapıp da maç 3-3 bitseydi yine gazetecileri ve durum 1-0 aleyhinize iken kaleci Fabiano’nun yaptığı net penaltıyı vermeyen hakemi mi suçlayacaktınız acaba?
En sonunda Ömer’e bir iddiamı daha söyledim. Hadi canım artık deyip birbirimize iyi geceler diledik.