Bu fotoğraflar arasında ne fark var sizce?

Abone Ol

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman  bir grup Türk gazeteci ile görüştü..

Star Gazetesinden Zeynep Tuğrul, Hürriyet Gazetesinden Zeynep Şafak da İsrail Dışişleri Bakanı Libermanla görüşen gazetecilerden...

Mavi Marmara baskını ve katliamından sonra Türkiyenin özür başta olmak üzere diğer taleplerini sürekli reddeden ve adeta dünyaya meydan okuyan çıbanbaşı Libermanın verdiği mesajlardan bahsedeceğim...

Ama önce bu ziyaretle ilgili küçük bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum;

Köşede iki fotoğraf karesi görüyorsunuz...

İki fotoğraf da Türk gazetecilerin Libermanla görüşmelerinden yansıdı...

Ancak farkında mısınız;

Sanki Liberman donmuş kalmış, yalnızca yanındaki gazeteciler değişmiş... Libermanın duruşu, kravatının ve kravat iğnesinin konumu, gömleğinin pantolonundan taşan kısımları, gülümsemesindeki dudaklarının kıvrımları, kollarının aldığı pozisyon, objektife bakışı, yanındaki gazetecilerle olan mesafesi...

Hepsi, ama hepsi neredeyse tıpatıp aynı...

İnsan istese dahi aynı pozu veremez!

Sanki Libermanın mumyasını dikmişler, Türk gazeteciler de değişerek bu mumya ile fotoğraf çektirmiş gibi...

Nasıl oluyor da böyle oluyor dedirten iki fotoğraf  karesi...

Teknolojiyi hayatın hemen her alanında en iyi kullanan bir ülke olarak bilinen İsrailin etkili bir bakanının bu tarz bir görüntü vermesini nasıl yorumlamak lazım, acaba

Gelelim bu şahin Bakanın verdiği mesajlara...

Liberman Türk gazetecilere özetle şunları söyledi:

Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi tamamen Türk tarafına bağlı. Türkiyeden özür dilersek hiç birşey değişmeyecek, ilişkilerimiz gelişmeyecek. Çünkü önümüze, Gazze ambargosuna son vermek, 67 sınırlarına dönmek gibi uzun bir liste konuldu.

İsrailin, Türkiyeden özür dilemesi için görüşmeler yapılırken, ben, özür dilenmesi durumunda, hükümetten istifa etmeye hazır olduğumu söyledim. Metnin bazı kısımlarını gördüm. Gördüğüm metin, İbranice ya da Türkçe değil, İngilizceydi. Duyulan üzüntü için nasıl bir kelime kullanılmıştı hatırlamıyorum, zaten önemli de değil. Ancak Türk tarafı, özür kelimesi konusunda diretti ki bu kesinlikle kabul edilemez.

Suriye muhalefetine insani yardım teklif ettik ancak reddettiler.

Gazzenin, İsrailden ayrılmasının üzerinden 5-6 yıl geçti, Gazze terör yuvası haline geldi. İsrail, bu ayrılıktan sonra, binlerce roketle vurulmaya başladı. İsrail 1967 sınırlarına dönerse, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, bu topraklarda her yer Gazzeye döner.

Ne toprak, ne de tarihsel açıdan Türkiye ile anlaşmazlık yaşamak için hiçbir nedenimiz yok. Tam tersine Yahudi halkı yüzlerce yıl boyunca ülkenizde huzur  içinde yaşadı; 2. Dünya Savaşında güvenliği ülkenizde buldu.

Yuh yani...

Bizim yörede şöyle bir söz vardır;

Güzel söylüyorsun da sazın nerede!

Libermana sormak lazım; Peki ama Nilden Fırata kadar... planına ne oldu

Türk gazetecilerden bu tarz bir soru soran oldu mu ki, acaba

Sadece merak ettim.

ERDOĞANDAN SONRA GÜL GELMEYECEK!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın gelecek dönem Köşke çıkacağı artık neredeyse kesine yakın bir ihtimal.

Tartışma şurada;

Erdoğandan sonra AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan kim olacak

Basına yansımayan bir araştırmaya göre, AK Parti teşkilatlarının kahır ekseriyeti Tayyip Erdoğandan sonra AK Parti Genel Başkanlığı koltuğunda Abdullah Gülü görmek istiyor.

Ancak siyasi analizlerine çok güvendiğim, Ankara oyunlarını (Zeybek de bilir!) iyi bilen dostum, Hayır dedi.

-Hayır, ne

-Tayyip Erdoğandan sonra AKP Genel Başkanlığı koltuğuna Abdullah Gül oturmayacak...

Bir şey diyemedim...

NOT: : Bugün 25 Temmuz 2012 Çarşamba.. Uyan da balığa gidelim... 2012 yılında yeni Anayasa vaadini sıcak tutmak adına... 2012den 6 ay 25 gün daha eksildi. Yeni sivil anayasanın yazımına başlandı, ilk cümleler ortaya çıktı... Ama bugünlerde tık yok... Takipçisiyiz...