Kiminle konuşsanız gidişat iyi değil diyor. Toplumun
giderek bozulduğundan dem vuruyor. Kendi içerisinde haklılık payı olan cümleler
kuruyor elbette. Ama toplum gerçekten bozuluyor mu
Doğrudur! Toplum giderek milli-manevi değerlerden
uzaklaşmaktadır. Kuşaklar arasında geçmişte yaşanan çatışma artık bir iki yaş farkı
olanlar arasında bile yaşanır olmuş. Küçük büyüğün dünyasını anlamıyor; büyük
küçüğün düşünce yapısını kavrayamıyor. Toplum dediğimiz şey fertlerden oluşan
bir kavram. Dolayısıyla eğer ortada bir kötüye gidiş, bozulma varsa bu
fertlerden kaynaklanan bir durum olsa gerek. O halde fert olarak durumumuz
nasıl ona bir bakmak lazım.
Kendini muhafazakâr olarak tanımlayan insanlar
geçmişte aldıkları eğitim oranında İslami bilgiye sahip olduklarından; bilinçsizce
yaptıkları bazı yanlış işler zamanla dinin bir parçasıymış gibi algılanmaya
başlanıyor. Gerçekten dine aykırı da olsa yapıla yapıla bu dindenmiş gibi
kabulleniliyor. Bu zararlı anlayış o kişilerin yetiştirdiği çocuklara da
sirayet ettiğinden bir zaman sonra İslam ın temel kavramları değişmeye,
haram-helal çizgisi belirsizleşmeye başlıyor ister istemez. Bu şekilde temel
yapı taşı ile oynanan ferde bu işin aslında yasak olduğunu, dinin buna cevaz
vermediğini söylediğinizde ya yanlışta ısrar ediyor ya da kendi içinde çatışma
yaşamaya başlıyor. İnsanlar İslam ı hep başkaları yaşasın diye anlattıklarından
kendi nefislerini bundan beri tutuyorlar nedense. Oysa dinimiz öncelikli olarak
kişiye vazetmiştir temel kuralları. Kişi emirleri önce kendi hayatına tatbik
etmeli ki başkalarına da anlatabilsin. Ama günümüzde bu emirler sanki hep
başkaları yapsın diye inmiş gibi bir hava estirilmekte. Âlimi da cahili de hep
birilerine tebliğ (!) adı altında sürekli doğru yanlış bir şeyler anlatıyor.
Anlatanın yaşadığı hayata bakınca anlattıklarıyla çelişen o kadar davranışı oluyor
ki; bu sefer anlattıklarının anlattığı kişi üzerinde etkisi bir anda kaybolup
gidiyor.
Hele çocuklarımız! Masum yavrular! Anne babalar
kendi dönemlerinde çektikleri çileleri çocuklarının çekmemesi için onları daha
özene bezene yetiştirerek rahat bir hayat sunmaya çalışıyorlar, İslami temel
değerleri ya yeterince anlatmıyorlar ya da anlatıp geçerek tatbikatına önem
vermiyorlar. Oysa çocuklar için ilk zamanlarda rol model anne babadır.
Anne-babanın davranışları oranında çocuk iyiyi, doğruyu, faydalıyı ve güzeli
kavrar. Anne-baba ne kadar Müslümanca bir tavır sergiler ve dinin emirlerine
bağlı olursa çocukları da o oranda bundan etkilenir ve onları taklitle başlayan
İslami hayatları zaman geçtikçe ve öğrendikçe tahkiki boyuta geçer. Çocuğuna yeterince
dini temel eğitimi veremeyen anne baba, çocuğun bu eğitimi okulda almasını bekliyorlar
doğal olarak. Oysa devletimiz ne yazık ki bu konuda gereken hassasiyeti
göstermediğinden bu beklentiler genelde karşılanamıyor ve aile de hüsrana uğruyor
tabi ki.
İşte çocuklarımız ve bizler toplum denilen kavramı
oluşturuyoruz. Yani ben, sen, o, biziz toplum. Biz ne kadar iyiysek toplum da o
oranda iyidir. Bizler ne kadar bozulmuş, deformasyona uğramışsak toplum da o
oranda uğramıştır. Bence önemli olan başkalarının iyi olması değil kişinin iyi
olmak adına yaptıklarıdır. Kendimizi ne kadar güçlü ve sağlam bilgi ile
yetiştirirsek ve etrafımıza faydalı olursak belli bir zaman sonra şimdi sitem
ettiğimiz, üzüldüğümüz toplumun daha düzgün olduğuna ve iyiye gittiğine şahit
olacağız. Böylece toplum giderek bozuluyor diye dert yanacağımıza düzeltmek
adına ilk adımı atarak hem kendimizi, hem ailemizi, hem de çevremizi kurtarmış
olacağız.
Minik bir tebessüm
Rüya Tabirleri
- Kocacığım
gece rüyamda ne gördüm biliyor musun
- Ne
gördün hayatım.
- Akşam
eve gelirken çok güzel bir paketle geliyorsun
- Eee!
- Ben
de paketi heyecan içinde açıyorum ve içinden bir inci kolye çıkıyor. Sence
bunun anlamı ne olabilir
Adam gülümser ve:
- Bu
akşam anlamını öğrenirsin karıcığım der.
Akşam olduğunda adam elinde güzel
bir paketle eve gelir. Kadın gözlerine inanamaz ve çok heyecanlanır. Paketi
aceleyle açar. İçinde bir kutu ve kutunun içerisinde bir kitap vardır. Kitabın
üzerinde Rüya Tabirleri yazmaktadır.
İlgilisine Notlar:
· Bizler
pişmanlık denizinde ufka yelken açmış insanlarız.
· Ne
diyordu şair; yıkıldı yolunu bekleyen şehir, artık gelsen de bir gelmesen de
bir.
· Piyango
bileti alırken inşallah bana çıkar diye dua ediliyorsa bu ülkede daha din
adına anlatılmasıı gereken çok şey var demektir.
· Hizmet
isterken AB kriterlerini baz alıp, verilecek maaşı belirlerken Somali yi örnek
alan alnı secdeli kapitalistlerin getirdiği sisteme taşeronluk sistemi denir.
· Kâfirlere
kıymet vermek, Müslümanlığı aşağılamak olur İmam-ı Rabbani