Bizim rahatsızlığımız ABD ve AB'yi rahatsız ediyor mu?

Abone Ol

TÜRKİYE hep komşularının toprak bütünlüğünden yana

olduğunu açıkladı. Bu, Irak ta da böyleydi; Suriye de de böyle devam ediyor. Ne

var ki, Türkiye nin Irak ın toprak bütünlüğünden yana olması bu ülkenin

parçalanmasını engellemedi. Aynı durum şimdi Suriye de de dikkat çekiyor.

Başından beri Türkiye samimi olarak Suriye nin toprak bütünlüğünden yana

olduğunu net bir şekilde ifade ediyor ama buranın da parçalanmakta olduğunu

söylemek yanlış olmaz. Hatta bir takım kaynaklar Suriye nin üçe bölünmesinin

çok önceden kararlaştırıldığı, yaşanan iç çatışmaların bu plana hizmet ettiğini

belirtiyorlar. Irak ta oluşturulan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi nin ABD ve

koalisyon ortaklarının desteği ile gerçekleştiği hatırlandığında Suriye deki

gelişmelerin de benzer sonuca hizmet ettiğini söylemek yanlış olmaz. ABD ve

koalisyon ortaklarının PYD güçlerini Suriye de bir kara gücü gibi kullandığı,

bunun sonunda Suriye de PYD denetiminde bir bölge oluşturmaya hizmet ettiğinin

artık gizli bir tarafı kalmadı.

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph F. Dunford ile

Ankara da Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar

ile görüşürken Suriye konusunda Türkiye nin hassasiyetlerinin dile getirildiği

medyaya yansıdı. Ağırlıklı olarak Türkiye, sınır hattında terör örgütü PYD nin

IŞİD le mücadele gerekçesiyle Fırat ın Batı yakasına geçme girişimlerinden ve

buna kimi zaman ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin de havadan destek

vermesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği medyaya yansıdı. Bir bakıma

Türk yetkililer çeşitli vesilelerle ifade ettikleri düşünce ve

rahatsızlıklarını bu defa doğrudan ABD tarafına aktarmış oldular. Bunun ABD ve

koalisyon güçleri üzerinde nasıl bir etki yapacağını ileride göreceğiz ama

bugüne kadar yapılan açıklamaların istenen soncu vermediği hatırlandığında ABD

ve onun AB li koalisyon ortakları üzerinde fazla bir etki yapmayacağını

söylemek yanlış olmaz. Elbette, Türkiye özellikle Suriye konusundaki gelişmeler

konusunda sadece iki hususta rahatsızlığı ifade edilmiş değil. Medyaya yansıyan

bilgilere göre Amerikalı komutana verilen yeni mesajın başlıkları şöyle:

1-Fırat üzerinde stratejik öneme sahip Teşrin Barajı ve

bölgesinin PYD tarafından değil Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından

alındığı belirtiliyor. Bizim istihbaratımıza göre SDG nin yüzde 85 ini PYD

güçleri oluşturuyor.

2-Kürt koridorunun farkındayız.

3-Suriye nin toprak bütünlüğünde hassasız.

4-Demografik yapıyı bozuyorlar.

5-Türkiye IŞİD le mücadele için sınıra 30 bin asker

yığsın gibi istek ve düşünceler hayaldir.

6-Cerablus taki IŞİD varlığı yoğun hava harekâtıyla

ortadan kaldırılabilir.

7-Rusya, IŞİD ile mücadelede kararlıysa aklını başına

toplamalı, Moskova ya gereken mesaj verilmeli.

Görüldüğü kadarıyla Türkiye, Suriye de ABD ve AB li

koalisyon ortakları ile Rusya nın planlarının farkındadır. Yapılan uyarılar ve

dikkat çekilen konular bunu açıkça ortaya koyuyor. Sıkıntı Türkiye den çok

Türkiye nin müttefiki(!) olan ülkelerden kaynaklanıyor. Söyledikleri ile kafalarında

sakladıkları birbirinden çok farklı. Irak ta olduğu gibi Suriye de de

planlarını bir oldubitti ile hayata geçirmek istiyorlar. Böyle olunca da gerek

ABD gerek AB için her fırsatta stratejik müttefiklikten bahsetmenin anlamı

kalmıyor. Türkiye aleyhine planları olanlarla Türkiye nin çıkarlarını korumanın

mümkün olmayacağı, hatta aynı güçlerin Türkiye ye yönelik planlarını da iptal

etmeye yetip yetmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekiyor.