Bizim diyarın sakinleri

Abone Ol

Bizim diyarın sakinleri güne dua ile başlar dua ile

bitirirler. Gözlerindeki korkunun nedeni sizin hiddetiniz değildir, yarını

nasıl geçireceklerine dair kaygıları vardır onların.

Bizim diyarın sakilerine yoksul diyorlar, taşralı

diyorlar, kıyıda kalanlar diyorlar. Oysa onlar hayatın tam da ortasında yaşar,

insanı, evreni ve olayları bir kitap gibi okurlar. Mürekkep yalamış değillerdir

fakat birçok kişiye taş çıkartacak kadar bilgedirler. Bizim diyarın sakinleri

bir mevsimi, bir ayı, bir günü geçirebilmek için bütün imkânlarını kullanırlar:

Çocuklarına ayakkabı alırken bir numara büyük alırlar ki,

ayakkabı diğer çocuğa kalsın.

Aynı şekilde çocuklara alınan bütün giysiler bir numara

büyüktür, aynı kabanı beş kardeş birden kullanabilirler.

Gün batımı anne semt pazarına çıkar ve kalan ürünleri

yarı fiyatına alır.

Kış gelmeden patikler örülür, kardeşten ya da kuzenlerden

kalan hırkalar temizlenir.

Kış hazırlıkları erken başlar. Anne vaktinin çoğunu

kışlık ürünleri hazırlamakla geçirir. Pekmezler, tarhanalar, turşular yapılır,

konserveler kurulur, aile kış mevsimi kemer sıkmak zorundadır. Yakacak, yiyecek

derken bir maaşla bir evi geçindirmek müşkül hale gelir.

Bizim diyarın sakinleri eski materyalleri değerlendirme

konusunda da mahirdirler. Anne eski giysileri ve mutfak eşyalarını farklı şekillerde

kullanabilecek yeteneğe sahiptir.

Bakarsınız kırık tabaklar boyanmış ve saksıya

dönüşmüştür, su şişeleri konserve için ayrılmıştır, eski giysiler küçük

parçalara bölünmüş ve paspas örülmüştür.

Anneler ellerine geçen üç kuruş para ile evin geçimini

sağlayabilmek için her yolu denerler. Eve giren para bellidir. Aile, ay sonuna

kadar bu para ile geçinmek zorundadır. Anne her ihtimale karşı boş vakitlerinde

el işi yapar ve bu ürünleri satarak eşine yardımcı olur.

Bizim diyarın sakinleri açlık, yoksulluk, yalnızlığa

karşı dirençlidirler. Gelebilecek sıkıntılara yetecek miktarda sabırları

vardır. Siz onları gözlerinden anlarsınız.

Sorduğunuzda hallerinden şikâyet etmezler sadece biz

yoksulluktan çok şey öğrendik demekle yetinirler.