Biz Milli Görüşçüler

Abone Ol

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Ey Adem’in evlatları, nereye gidiyorsunuz? Saadete mi, felakete mi? Siyonizm tiyatrosunda İslam piyesi oynamak, zulme ve zalime boyun eğip, onların hedeflerine hizmet etmek, Müslümanlık değil, iş birlikçiliktir. Bu cendereden kurtulmanın tek yolu Milli Görüş’e dönüp tarihteki şerefli yerimizi almaktır. Milli Görüş, izzettir. Siyonizm, zillettir. Milli Görüş; inandığı gibi yaşamak isteyenlerin görüşüdür ve hakkı üstün tutar, nefis terbiyesini esas alır, maneviyatçı görüşü benimser. Hidayet, feraset ve dirayettir. Milli Görüş’ün temeli sevgi ve şefkate dayanır. Gayesi ise, sadece ülkemiz ve İslam Âlemi değil bütün insanlığın saadetidir.

Bugün milletimiz ve bütün insanlık saadet içerisinde değildir. Savaşlar, zulümler, soykırımlar, akan kan ve gözyaşları, mutlu bir azınlık için köleleştirilen insanlık, inşa edilmek istenen zulüm dünyası… Niçin? Bunların sebepleri, Kur’an’da anlaşılır bir şekilde anlatılmaktadır. Okumalarımızı Kur’an’la yapmadığımız için, kötü gidişatın farkına varamıyoruz. Doğru teşhis yapılmadan doğru tedavi yapılması mümkün değildir. Günümüz dünyasında, kuvveti üstün tutan ırkçı emperyalizm, üstün durumdadır. Ana hedefleri, inançlarının gereği olarak; dünya hâkimiyetini sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmak isteyen ırkçı emperyalizmin temel stratejisi ise şöyledir; 1. Askeri üstünlüğü sağlamak için stratejik bölge ve ülkelerin işgali veya kontrolü. 2. Enerji kaynaklarının ve geçiş güzergâhlarının kontrolü. 3. Stratejik madenlerin kontrolü (uranyum, bor vs.) 4. Kalkınmakta olan ülkelerin ekonomik bağımsızlığının engellenmesi

ABD ve Batı âlemi topyekûn olarak ırkçı emperyalizmin bu stratejinin jandarmalığını yapmaktadır. Kendileri savaşmıyor, Müslümanları, birbirlerine kırdırıyorlar. Ve bu olaylar, yaşanılan zulüm ve buhranlar, kendiliğinden de son bulmayacaktır. Müslümanların mücadelesi olmaksızın faizci kapitalist nizam yerine adil düzen kurulmayacak, hâlihazır zulüm dünyası yerine yeni bir saadet dünyası kurulmayacaktır. Bütün bunlar kasıtsız temenniler ile değil, inanmış şuurlu bir topluluğun planlı, programlı, disiplinli bir şekilde yürüteceği cihat ile gerçekleşecektir. Biz Milli Görüşçüler, Saadet Partisi’nin inanmış kadroları olarak, üç hedefin gerçekleşmesinin mücadelesini veriyoruz.

YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE

Ülkemiz insanının huzur ve barış içinde yaşayacağı, bütün maddi ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabileceği bir seviyeyi yakalamak gerekir. Bunun için: 1. Ahlâki ve Manevi kalkınma öncelikle ele alınmalı, kendi inancımız ve manevi değerlerimiz ihya edilmeli, toplum böylece huzura ve barışa kavuşmalıdır. 2. Maddi kalkınma, tarım ve madencilikle beraber sanayi ve teknolojide milletin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak tarzda gerçekleştirilmelidir. Türkiye borçlanmadan ve faizle sömürülmeden bir bütün olarak kalkınmalıdır. Böylece artacak olan milli gelir, vatandaşlar arasında adil olarak paylaşılmalı, ülkede aç ve açıkta hiçbir insan kalmamalıdır. Bu kalkınma ilaçtan tarıma, makineden tanka, tüfeğe ve uçağa kadar her sektörde gerçekleştirilmelidir.

YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE

Bu ise, güçlü Türkiye demektir. Güçlü Türkiye tarım ve hayvancılıkta, sanayi ve eknolojide, madencilikte kendi kendine yetebilen, başkalarına muhtaç olmayan ülkedir. Güçlü Türkiye, eğitimi inançlı nesiller yetiştiren Türkiye’dir. Güçlü Türkiye, zalimlerin kapısında birliklerine girmek için bekleyen değil, mazlum ve mağdurların saadet bulması için Yeni Bir Saadet dünyasının kurulmasına liderlik yapan bir Türkiye’dir. Güçlü Türkiye, dosta güven, düşmana ise diz çöktüren bir Türkiye’dir.

YENİ BİR DÜNYA

Ahlâki ve manevi değerleri ihya edilmiş, ekonomik olarak güçlenmiş bir Türkiye’nin liderliğinde İslam Birliği’nin, bütün insanlığın saadetini esas alan adil, Yeni Bir Dünya’nın kurulmasıdır. Bu ise 10 küresel kuruluş üzerine inşa edilecektir.

1- İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı,

2- İslam Siyasi İrade Teşkilatı, Savunma Paktı

3- İslam Teknoloji İşbirliği Teşkilatı,

4- İslam Para Birimi, İslam Dinarı

5- İslam Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Ortak Pazar

6- İslam Dünya Bankası,

7- İslam Fakirlere Yardım Teşkilatı IMF,

8- İslam Kültür İşbirliği Teşkilatı,

9- İslam Şuurlandırma ve Tanıtma Teşkilatı, Ar-Ge

10- İslam Kadın ve Aileyi Koruma Teşkilatı’dır. Bu birliğin kurulması bütün insanların saadeti için gereklidir.

ETKİN ÇALIŞMA

Etkili bir İslam Birliği’nin ilk adımı 1997 yılında Erbakan Hükümeti tarafından atılmış ve D-8’ler kurulmuştur. İkinci adım olarak D-60’lar, üçüncü adım olarak da D-160’lar kurulacaktır. Bu bakımdan biz Milli Görüşçülerin sorumluluğu ağırdır. Bu sorumluluk, sıradan, artan vakitlerde yapılan çalışmalarla yerine getirilemez. Ciddi ve kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Erbakan Hoca’mızın şahsında Milli Görüş’ün; gerek Türkiye içinde gerekse İslam dünyasına yönelik başarılarında gözettiği bazı çalışma prensipleri olmuştur. Bu çalışmalar; başta fikri çalışmalar, düzen çalışmaları ve de kavram çalışmalarıdır. Milli Görüş hiçbir zaman tek başına iktidar olamadı ancak isabetli politikaları ile koalisyonlarda etken unsur oldu. İç barışa verdiği önemden dolayı en zıt gözüken partilerle bile bir araya gelmekten çekinmedi. Türkiye’nin güçlenerek kalkınmasına çalıştı. İslam ülkeleri ile münasebetleri geliştirdi. Milli Görüş’ün temel dayanağı ve referansı İslam’dır. İslam savunma dini değil, cihat dinidir. Savunmada kalarak, hiçbir zafer kazanılamaz.

NE YAPACAĞIZ?

Yaşanabilir Bir Türkiye’nin, Yeniden Büyük Türkiye’nin ve Yeni Bir Dünya’nın kurulması için disiplin ve ciddiyetle çalışmak gerekir. 1. Planlı ve programlı çalışmak. Düzensiz yapılan çalışmalar sonuç vermez. 2. Görevi ehline vermek ve özel hesap yapmamak; zira ehline verilen iş hem güzel, hem hızlı, hem de az masraflı yapılır. 3. Tebliğde ve davette tembellik yapmamak. Dürüstlük ve doğruluk temel prensip olmalıdır. 4. Emanete ihanet etmemek. Dava bir emanettir. 5. Zaman israfından kaçınmak. Zira israf güve gibidir; siz farkına varmadan vaktinizi yer bitirir. Selam hidayete tabi olanlara…