Birimizin derdi

Abone Ol

Birimizin derdi hepimizin derdi olmadıkça toplumsal huzurdan söz etmek mümkün değildir.

Ne zaman birimizin derdi ile hepimiz dertlenir ve çözüm yolu aramaya başlarsak o zaman toplumsal huzur için zemin hazırlanmış olur. 

Aramızdan herhangi birinin derdini sahiplenmedikçe ve o derdin çözümü için kolları sıvamadıkça toplumsal huzur sağlanamaz.

Ben senin derdine ortak olmadıkça, sen de benim derdime ilgi duymadıkça aramızda sevgi bağları oluşur mu?

Birbirimizin derdi ile dertlenmemek doğal olarak kutuplaşmayı beraberinde getirir.

Ve o zaman birbirimizi “siyasi rakip” gibi değil de “düşman” gibi görmeye başlarız!

Düşman olarak gördüklerimizin dertleri bizim açımızdan sevinç kaynağı haline geliyorsa hızlı bir şekilde nefs muhasebesi yapmalıyız.

Unutmamalıyız ki bugün onun başına gelen dert Allah-u âlem yarın bizim başımıza gelebilir.

Böylesine kritik bir noktada “dün benim başıma onlar yüzünden benzer dertler gelmişti bugün de onların başına aynı dertler geliyor oh olsun” şeklindeki bir anlayış sağlıklı bir anlayış değildir.

Bu ancak kindar bir anlayış olur!

Kutuplaşmayı hızlandıran bir anlayış olur!

Oysa bugün ülkemizin en büyük ihtiyacı biran önce kucaklaşmayı temin edecek anlayışın hâkim olmasıdır.

Kutuplaşma ve ötekileştirme siyasetleri yüzünden yeterince sıkıntı çektik!

İnsanların huzur ve refahı için harcanacak enerjiyi kutuplaşma yolunda çarçur edince birçok sıkıntı ile baş başa kaldık.

Kendimiz için istediğimizi başkaları için de istemedikçe hiçbir sorumuzu çözmemiz mümkün olmayacaktır.

Öncelikle tüm dertler ortadan kaldırılmalıdır.

Başkalarının derdi bizleri de ilgilendirmelidir.

Bizim başımız dertte değil diye başkalarının derdini görmezden gelmemeliyiz.

Bugün başka kapıları çalan dertlerin yarın bizlerin kapısını çalmayacağını kim garanti edebilir?

Dertler üzerine hep birlikte gidilmeli ki herkes rahat bir nefes alabilsin!

Bizlere yakışan herkesin derdine sahip çıkmaktır.

Yakışmayan ise başkalarının derdine lakayt kalmaktır.

Başkalarının derdi için “bana ne” ya da “bize ne” demektir.

Biz bize yakışanı yapmakla mükellefiz!

Unutmayalım ki ancak paylaşılan dertler dert olmaktan çıkar!