Birahane istemiyoruz

Abone Ol

Şehirde birahane istemiyoruz

Şanlı geçmişi yok etmek ve devletin istediği sistemi

oturtmak için bilinen çevreler sürekli yozlaşma yönünde çalışmalar yapmaktadır

Birahanelerde kadın garson çalıştırmak ahlaki çöküntü

sebebidir

Birahanelerdeki bataklık ile geliştirilmek istenen

fuhuş, halkımız açısından tehlike yaratmaktadır

Bu sözleri okuyunca bunları kimin söylediğini tahmin

etmişsinizdir.

Ama gazetelerden haberi okumayanlar, televizyondan

dinlemeyenler, tahminlerinde yanıldılar.

Bu sözleri ben son üç günlük gazetelerden derledim.

Tunceli de beş yüz kadar delikanlı, şehirdeki

birahaneleri talan etmişler, birahanelerde çalışan kadınların Dersim in

ahlakını bozduğunu söylemişler.

Olay yeni değil. 2004 yılında Tunceli Kadın Platformu,

Tunceli de birahanelerde çalışan 20 kadar kadının işine son verdirmişlerdi.

Dersim dışından getirilen bu kadınlar, Dersim in ahlakını

bozduğuna  inanmaktalar.

Edeb Erkan, Mümine Nişan kuralına göre eğitilen, Edeb

kelimesindeki Elif harfiyle eline sahip olan, Dal harfiyle diline sahip

olan, Ba harfiyle beline sahip olan bu insanlarımız, Erkan yani Hakkın

kitabı olan Kur an ın, Hazreti Muhammedin ve Hazreti Ali nin yolunu izleyerek

Mümin/Müslüman nişanını şerefle taşımaya çalışanlarımızdır.

Sünnilerin çok olduğu birçok ilde genelev olmasına rağmen

Tunceli/Dersim de genelev yoktur.

Doğunun solcuları ile batının solcuları bir araya

gelseler anlaşmazlıkları derhal ortaya çıkar.

Tahminim on beş yıl kadar önce televizyonun birinde

Alevilik tartışması esnasında dedenin yanında oturan bir genç, İslam dışı

sözler söylemeye başlayınca dede sözünü kesti ve Bu adam bizim vakfın

avukatıdır. Sünni bir ailenin ateist çocuğudur. Bu söyledikleri bizim görüşümüz

değildir. Kendi görüşüdür. Biz, Allaha, peygambere, Kur an a iman eder Ali nin

yolundan gideriz anlamında konuşmuştu.

1984 yılında Edremit in Çamcı köyünün muhtarı Mustafa

(Galiba soyadı Akın idi) kahvehane sohbetinde ben onlara Hazreti Ali ye nispet

edilen Nehc ül-Belağa isimli eserin Arapçasını okuyarak, Hazreti Ali nin

sözlerinin orijinalini dinleterek sohbetimi bitirdikten sonra şöyle demişti:

Sayın hocam, bizim köyümüzden deniz görünür ama daha bizim kız ve kadınlarımız

soyunup denize girmemiştir. Erkeklerimizden de devamlı giren yok ama az da olsa

girenler var

Doğunun solcuları ile batının solcuları aynı değildir.

Kaç defa yazdım, Beytüşşebap ta yaşayanlardan daha fazla

Bodrum da yaşayanlara acıyın

Batı, Aleviliği kaşımada ne kadar çalışırsa çalışsın

başarılı olamaz.

Alevilerimizi geçelim.

Avrupa da çalışan Mardin Süryanilerinin ahlak anlayışı

seviyesine İngiltere nin Ahlakı Koruma Enstitüsünün direktörü veya Vatikan ın

papası ulaşamaz.