Bir metin bu kadar mı anlaşılmaz kılınır!

Abone Ol

Milli Gazete okurlarından Turgay Türkozan çok basit bir soru sormuş biz de onun bu sorusunu "Bakan Ömer Dinçerin haberi var mı " başlığıyla köşemize taşımıştık.

Bakanlıktan gelen cevap kelimenin tam anlamıyla evlere şenlik...

Bakan Ömer Dinçer adına gönderilen cevabın ne kadar ucube olduğunu anlamak için öncelikle okurun o sorusunu yeniden bu sütuna alıyorum;

"Vefat eden emeklilerin eşlerine bu yılın başından beri maaş bağlanamamakta, sorulduğunda da "sistemde yenileme/sorun var" denmekte. En üst kademedekiler bile, sanki kabahatli bilgisayar sistemiymiş gibi, sanki o bir bireymiş gibi 4 aydır çalışmayan sistemi hedef göstermekteler. Ayrıca bu insanlara biriken işlemlerin yoğunluğu sebebiyle daha da 2-3 ay maaş bağlanamayacağı söylenmektedir. Bu dul kalmış kişiler, aç mıdır, açık mıdır, kimsesiz midir, bunu bilgisayar sistemine sormak isterim..! Konu ile ilgili, Bağ-Kur ile yazışmaları, Bilgi Edinme Kanunu çerçevesindeki yazışmaları veya alo 189 hattı ile olan yazışmaları sizlere sunabilirim. Değerli bilgilerinize."

Konu gayet açık.

Emekli vefat ediyor, maaşı hakeden eşine emekli aylığı bir süredir bağlanamıyor.

Bu soruya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından gelen o açıklama ise şöyle:

"Milli Gazetenin 27.04.2011 tarihli sayısında yayımlanan Adnan Öksüze ait "Bakan Ömer Dinçerin haberi var mı " başlıklı yazısı incelenmiştir.

4(b) sigortalılarının aylık bağlama işlemlerinin yürütüldüğü Tahsis Projesi yerine Kurumun kendi programcıları tarafından hazırlanacak "Emektar Projesi" çalışmaları devam etmekte iken 31.12.2010 tarihinde "Tahsis Projesi" işletime kapatılmıştır. Bir süre 4(b) kapsamında hiçbir aylık bağlama işlemi yapılamamış, Mart ayından itibaren programlar kısım kısım açılmaya başlanmıştır. Nisan ayı sonu itibariyle, yaşlılık, malullük, ölüm aylıkları ilk karar;  yaşlılık, malullük ikinci karar programları çalışır durumdadır. Ölüm ikinci karar, mahkeme kararları ve cenaze ödeneği işlemleri ay sonu işletime açılmış, ancak program işletime açıldıktan sonra, haberde de belirtilen ölüm ikinci karar işlemlerinde hata oluşmuş, bunun üzerine program kapatılmıştır. Programın test çalışmaları devam etmekte olup, en geç 02.05.2011 tarihine kadar işletime açılması planlanmaktadır. Ancak sistemin yeni olması nedeniyle zaman zaman teknik sorunlar ve tıkanmalar yaşanmakta ve program geçici olarak devre dışı kalabilmektedir. Bilgilerinize arz ederim."

Soru gayet açık ve net.

Cevaptan ne anladınız, Allahaşkına

Ertuğrul Günay bombaları yakında patlar(mı)!

"Benimki ne spor ne de stat karşıtlığı. Ama orası büyük bir stada uygun değil. Ancak kültür-sanat etkinlikleri için kullanılacak yahut da butik bir stat yapılacak bir yer. Asıl hayalim Akaretler gibi orayı da eski dokusuna kavuşturmak, bir kültür merkezine dönüştürmek. Fakat proje sahibi arkadaşlar stadı büyütmek, altına da 2 bin 500 araçlık otopark yapmak istiyorlar. Sadece 2 bin 500 araçlık bir otoparkın Boğaz trafiğini ne hale getirebileceğini düşünmek bile beni ürkütüyor."

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Radikalden Ezgi Başarana yeniden yapılması planlanan İnönü Stadyumu ile ilgili bu değerlendirmeyi yaptı.

Ardından ipler gerildi.

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirörenden Bakan Günaya cevap gecikmedi; "Anıtlar Kuruluna giden sadece Beşiktaşın dosyası değil. Beşiktaş bölgesini ilgilendiren 11 proje gitti. Onay Anıtlar Kurulu defterine işlendi. Kültür ve Turizm Bakanımız nedenini bir türlü anlamadığımız şekilde projeyi bekletiyor."

İmdi...

Dananın kuyruğunun koptuğu yer tam da burası.

Milliyet ve Vatan gazeteleri kısa bir süre önce Doğan Grubu tarafından satıldı.

Kime satıldı

Yıldırım Demirören ve Ali Karacana.

Ertuğrul Günay Beşiktaş Kulübü ile kavgalı...

Beşiktaş Kulübünün Başkanı Yıldırım Demirören...

Yıldırım Demirören iki büyük gazeteyi satın aldı...

Çok kısa bir vadede olmasa bile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay hakkında bu iki gazetede salvolar başlar mı dersiniz

Kraliyet düğününün bir öncesinde acı ve gözyaşı var...

Bir miktar gecikse de tarihe not düşmek açısından yarar görüyorum...

İngilterede Yılın Düğünü olarak adlandırılan ve tüm dünyada 2 milyar kişinin televizyonlardan naklen izlediği Kraliyet Düğünü İngilizleri ne kadar da sempatik gösterdi, değil mi

O halde şu satırları da bir kenara not edin lütfen;

u İngilizler Hindistana ilk geldikleri zaman Hindistanın şark sahillerine, Bengal ahalisiyle ticaret yapmak üzere çıkmışlardı.

u Memleketin, altın mücevherler, süs eşyaları ve güzel kumaşlarıyla çok zengin olduğunu görünce, bu yabancıların gözünü hırs bürüdü.

u Bengale, İngilizlerden başka hiç kimse ticaret yapamayacak, dediler. Sonra bize ambar, rıhtım ve yazıhaneler lazım diyerek büyük arazi satın aldılar.

u İngiliz Hükümeti tüccarın isteklerini desteklemek üzere, oraya askeri birlikler gönderdi.

u Bu suretle yavaş yavaş tüccarlar ve askerler memlekete sokuldular.

u Hintliler onları kovmak için savaşmaya kalkıştıkları zamanlar, hep İngilizler kazandı...

u İkiyüz sene süren mücadele ve kavgalardan, entrika ve pazarlıklardan sonra İngilizler, bütün memlekete hakim oldular. (Jeanette Eaton- Kılıçsız Savaşçı: Gandhi- Pınar Yayınları)

Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorlukun  Günah Galerisinden küçük bir kesit, yalnızca...Kim bilir