Bir fotoğrafın hatırlattıkları

Abone Ol

Başörtülü olduğu gerekçesiyle hakim tarafından engellenen Av. Zübeyde Kamalak’ın ve hemen yanında yine avukat cüppesiyle eşi Mustafa Kamalak’ın fotoğrafları beni yıllar öncesine götürdü…

Yıl; 1988…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül, kamusal alanda türban engeline ilk kez bu yıl üniversite kapısında karşılaştı.

Hayrünnisa hanım, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı bölümüne kayıt yaptırmak için geldi..

Ama, türbanlı olduğu için kayıt yaptıramadı.

1988 yılında Fazilet Partisi milletvekili olan eşi Abdullah Gül de bu anlamsız yasağı protesto etmek ve eşine destek vermek için DTCF kapısına geldi..

Ama nafile…

Gül çifti, avukatı ve noterle birlikte üniversite kapısından döndü.

Gül ailesi haklarını aramaya devam etti.

Başörtüsü yasağına karşı dava açtı ama sonuç alamadı.

Hayrünnisa Gül, 2002 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

Dava sürecinde Abdullah Gül Bakan oldu ama Hayrunnisa Gül, “Bu hakkı bana kocam değil devlet verdi.” diyerek davadan vazgeçmeyeceğini söyledi.

Tartışma büyüyünce de, “Haklı olduğuna inancını koruduğunun” altını çizerek davasını geri çekti.

Avukat Zübeyde Kamalak ve eşi Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ı adliye koridorlarında böyle görünce Gül çifti aklıma geldi, nedense…

Hayrünnisa hanım mağduriyete uğradığında Abdullah Gül bir milletvekili idi..

Ardından Türkiye yeni bir konsepte girdi.

Gül, önce Başbakan, ardından Dışişleri Bakanı, sonrasında da devletin 1 numarasına yükseldi, Cumhurbaşkanı oldu…

Siyasette köprülerin altından sular `daim’ akar…

Ve… Siz bakmayın 2023… 2053 senaryolarına…

Yarın neler olacağını Allah’tan (c.c.) başkası bilemez…

İmam Hatiplerin orta kısımları iyi ki açıldı

* Hepimiz merak ediyoruz. Okulumuz ortaokul mu olacak, ilkokul mu olacak yahut ismi ve kademesi değişecek mi diye Okulların durumu halen netleşmemiştir.

* MEB Şikâyet Hattı olarak bilinen ALO 147 uygulamasından öğretmenler mağdur ve muzdarip olmaktadır. Öğretmenlerimiz asılsız ve gereksiz yere ve boşu boşuna soruşturma geçirir hale getirilmiştir. ALO 147 uygulaması öğretmenlerimizin moral ve şevkini bozmaktadır. ALO 147 hattının şikâyet amaçlı değil bilgi edinme amaçlı hizmet vermesini istiyoruz.

* Bölge toplantılarında Müdürlerin görüşü henüz daha yeni alınmaya başlandı. Yanlışta ısrar etmenin bir manası yok. İlkokul birinci sınıf öğretmenlerine ya anasınıfı formasyonu verilmeli ya da 60-66 aylık öğrenciler velilerin isteğine göre kayıt talebine son verilmelidir. Yeterli altyapı olmadığı için birtakım sıkıntılar çıkıyor. 4+4+4 eğitim reformunda meslek okulları unutulmuştur. İmam Hatiplerin orta kısımlarının açılması son derece isabetli olduğu gibi öğrencilerin becerileri doğrultusunda diğer meslek ortaokullarının açılmaması büyük bir ihmal ve eksikliktir.

* İstanbul genelinde banka promosyonları konusunda dengesizlikler olduğunu görüyoruz. Bu duruma bir standart getirilmelidir. Milli eğitim müdürlüklerinin bu adaletsiz ve haksız duruma el atmasını istiyoruz. (ŞÜKRÜ MUTLU-DES İSTANBUL İL BAŞKANI)

Milligazete.com.tr’den

* Batı Emperyalizminin İslam ülkelerinde uyguladığı emperyalist sömürü ve militarist yıkım ve kıyım devam ettiği sürece, sevgili Erbakan Hoca’nın görüşleri, siyasi ve ekonomik tespitleri güncelliğini her zaman koruyacaktır ve mazlum ve mağdur duruma düşürülmüş İslam ülkelerine rehberlik yapmaya da devam edecektir. Rahmetli Erbakan hoca, Batı emperyalizminin korkulu rüyası idi, Yüce Allah, sevgili Erbakan hocamızın yerini Cennet mekân eylesin. (DR. ORHAN BAKİ)

* AKP birçok konuda açılım yaptı zinayı suç olmaktan çıkardı. Prim vererek domuzları kasaplık yaptı. Irak halkını imha eden Amerikan askerine dua etti, vatanına sağ salim dönmesi için…AKP çok iş yaptı. Patriotları bile getirdi bu zulüm ve belaya dur demek için ne yapalım. Ehven-i şer diyenlerin kulakları çınlasın! (ADEM CERİT)

* 1923’ten sonra aşama aşama işyerlerinde namaz kılma, cumaya gitme yasaklandı; taa ki 28 Şubat’ta zirveye vurana kadar. Saatlerin yazın ileri alınması olayı bu bakımdan yangına körükle gitmek oluyor! Saat 01:30 da ezan okunuyor, en az 2:30 da namazdan çıkılıyor, cuma iyiden iyiye zorlaşıyor. Gidin elektriğinizi başka yerden tasarruf edin, oynamayın hayat standardımızla lütfen! (BASIN YAYIN)

* Benim tam toy zamanlarıma rastlayan o dönemlerde ne çileler çektik; 1979’da Ecevit Başbakandı. 1980’de ise Demirel efendiydi Başbakan. Ve ikisinde de ben ve kardeşlerim ekmek, tüpgaz, çay, şeker vs. kuyruklarındaydık çalıştığım konfeksiyonun önünde bekleyen solcu terör örgütleri zorla para isteyip onlara dahil olmamız için tehdit ederlerdi, hiç unutmuyorum aslan gibi 2 kardeşi sırf namazında niyazında diye faşist tiplemesiyle öldürmüşlerdi, daha neler neler yani 12 Eylül kaçınılmaz bir gerçekti maalesef!  (CENGAVER OSMANLI)

NOT: Bugün 31 Mart 2013 Pazar… İktidar ve TBMM’de grubu bulunan partiler, 2012 yılında yeni ve sivil anayasa vaadini yerine getiremedi. Sınıfta kaldı. Umutlar bu yıla sarktı. Du bakali n’olacak Takipçisiyiz…