Bir devrin tarihî hafızası: Oğuzhan Asiltürk

Abone Ol

Oğuzhan Asiltürk, bir devrin tarihi hafızası ve o devrin “Dev Dava Adamı” Erbakan Hoca’nın iki numaralı ismi idi. Vefa örneği, verdiği sözü tutan ve de dostuna ölümüne bağlı bir dosttu. Yalçın dağlar gibi başı dik, gönlü ovalar kadar engin idi. Asla inancından taviz vermez, namazına çok dikkat ederdi. Namazı toplu olarak kılmaktan zevk alırdı. O anahtarı olmayınca açılması zor bir hazine idi. Anahtarı olunca da saatlerce sohbeti dinlenen bir derya idi. Sözün kısası; zor, fakat zer ( altın) bir insandı. Yıllarca birlikte Millî Görüş davasında omuz omuza hizmetlere koştuk. Yılmadık ve asla pes etmedik. O Hoca’ya gelecek tüm tariz oklarının önünde bir kalkan gibi durdu. Liderine iman ile bağlı bir serdengeçti idi. Rahmetli Hoca şimdi öbür tarafta kabinesini toplar halde beklemektedir. Dostları onu birer birer takip etmekteler. Önden gidenlere rahmet, geride kalanlara sıhhat ve afiyetler dilerim. Selam olsun, tüm önden gidenlere. Bu ölümsüzlük kervanına bizler de katılacağız bir gün. Zira ölüm, inkâr edilmez bir gerçektir. Her canlı bunu tadacaktır. Yeter ki, Hakk ve hakikat adına yiğitçe bir mücadele içinde bu perdenin inmesini bekleyelim.

Erbakan Hoca’nın istişarelerinde düşüncelerini doğrudan rahatça söyleyen biri idi. Erbakan Hoca’ya bağlılığı kavi idi.

Oğuzhan Asiltürk, Cumhuriyet tarihinin ilk kırılma noktasında, Deniz Baykal’la Cumhuriyet Halk Partisi ve Milli Selamet Partisi’nin koalisyonunu gerçekleştirerek; Cumhuriyet’i kuran ittihatçı iradeyi aklıyla yenen zattır. Dün o koalisyon çok tenkit konusu olmuş, hatta bir sonraki seçimde yüzde yüz aleyhte tezahür etmiş ve Millî Selamet’in reyi de yarı yarıya düşmüş olmasına rağmen o çabanın ürünleri bugünleri doğurmuştur. Türkiye’de iki zıt kutup bir araya gelmiş ve hükümeti kurmuşlardı. O günün iki siyasi aktöründen biri Deniz Baykal, daha önce geçirdiği ağır hastalıktan dolayı bugün felçli bir halde aktif siyasete devam etmekte, diğeri Oğuzhan Asiltürk de ahirete irtihal etmiştir. Birine şifalar, diğerine de Yüce Rabbimden rahmet dilemekteyim.

Bu hükümet CHP ile Milli Selamet’in; Bülent Ecevit ile Necmettin Erbakan’ın Türk siyasi tarihinde en büyük olayıdır. Bu hükümet ile gerek maddi ve gerekse manevi yönden yapılan işlerin başlangıç noktası olmuştur. İmam hatiplerin açılışları bununla hız kazanmıştır. Süleyman Demirel’in yıllarca yaptığı popülist politika artık yerini realist politikaya bırakmıştır. Türkiye gerçeği iki genel sekreterin çalışmasıyla, Karaoğlan Ecevit ile Mücahit Erbakan’ın damgasını vuracağı alana dönüştürmüştür Türkiye’yi.

Bu koalisyon; şeflik dönemini yıkan Ecevit ile inanç dönemini kamu alanına hâkim kılmaya çalışan Erbakan’ın dönemi olmuştur. Müminler kalorifer odalarından bakanlık katlarına, inananlar cami kürsülerinden üniversite kürsülerine hatta Meclis’in kürsüsünde Hakk’ı haykıran aslanlara döndüler. Parya oldukları yurdunda yeniden Hakk’ın hâkim olması için ev sahibi oldular. Yurtiçi ve yurtdışı tüm topluluklarda inançlarını göğsünü gere gere yaşamaya başladılar. Millî Görüş’ün lideri Erbakan Hoca ile onun altın kadrosunun bugünlerde çok emekleri vardır.

Oğuzhan Asiltürk’ün başta kederli ailesine, Millî Görüş camiasına ve tüm seven dostlarına Allah’tan sabırlar dilerim. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.

İnnâ lillâhi ve innâ lillâhi râciûn...