İslam dünyasına baktığımızda görüyoruz ki Müslümanlar
Müslümanları öldürüyor. İşin ilginç tarafı, Batı da gelip Müslümanı öldürüyor.
Batının amacı belli; İslam ı yok etmek. Ya Müslümanlara ne oluyor Batı;
Müslümanlar arasına, milliyetçiliği, sekülerizm i, mezhep ayrımcılığı,
baascılığı soktu. Ana damar olan ehl-i sünneti dağıttı. Ortadoğu da meydana
gelen askeri darbelerle de kimliklerin üzerine baskı uygulandı.
Türkiye de Kemalizm akımı hem Müslümanları hem de
Müslüman Kürtleri ezdi. Ehl-i Sünnet omurgasını çökertti. Ortadoğu da da
darbelerle meydana gelen seküler ve baascı yapılar da kimlik siyaseti yaparak
Müslüman Kürtlere büyük baskılar uyguladılar. Güneydoğu da arabuluculuk görevi
yapan Müslüman kanaat liderlerini yok ettiler. Böylece Güneydoğu halkı,
milliyetçi akımlara ve farklı ideolojilere açık hale geldi.
İslam ülkelerinde darbelerin yapılmasında hep üst akıl
batı ve ABD olmuştur. Bugün gelinen nokta da aynı üst akıl; Kürt kardeşlerimize
diyor ki; Bakın! Sizi Müslümanlar ezdi. Kimliğinizi yok etmek istedi. Buna
karşı savaşmalısınız. Oysa Kürt halkının özellikle Müslüman Kürtlerin
ezilmesinde oyun kurucu batı değil miydi O kadar akıllı oynuyorlar ki,
kendileri yerine terör örgütlerini sahaya sürüyorlar. Ölen de öldüren de aynı
milliyetten, aynı dinden değil mi
ORTADOĞU DA
VESAYET SAVAŞLARI
Bugün Ortadoğu da vesayet savaşlarında akan Müslümanın
kanıysa ve bu bir damla petrol içinse; bu savaşların ne boyuta
gelebileceğini anlayabilmek ve petrolün hangi sonuçlara neden olabileceği,
Winston Churchill in 1936 yılında İngiliz Avam Kamarası nda İngiltere nin
menfaatlerini müzakere ederken sarf ettiği; Bir damla petrol bir damla kandan
daha kıymetlidir sözünden yola çıkarak düşünülmelidir.
Bugün gözümüzün içine bakarak medya eliyle yalan
söyleyenler, Müslümanı akan kanında boğulacaklar mı bilemem ama yapılan dış
siyaset yanlışlarının bedelini bu ülke çok ağır ödeyecektir.
Kapitalizmin çokuluslu şirketler eliyle küreselleştiği
günümüzde, İslam coğrafyasında varlığını sürdürebilmesi için geliştirdiği, bu
yüzyıldaki yegâne proje İslam a karşı İslam savaşı stratejisidir. Bugün Ortadoğu da
yaşanan vesayet savaşları bu projenin ürünüdür.
Bu stratejinin üç temel ayağı var.
1- İslam ın terörle özdeşleştirilmesi ve İslamofobi
2- Ilımlı İslam ın önünün açılması
Özellikle bu maddenin üzerinde durmak istiyorum. AKP
hükümeti tarafından, başörtüsünün serbest bırakılması ve bunun yanı sıra zina
yasasının kalkması, domuz etinin kasaplık et statüsüne alınması düşünüldüğünde;
batı bu projeyi sorunsuzca yürüttüğünün göstergesi değil midir
3- Ehl i Sünnet omurgasının çökertilmesi (Mezhebi ve meşrebi
çizgilerde kamplara ayırma)
ilk düğmesi yanlış iliklenen bu gömleğin düzgün durma
ihtimali yoktur tabi. İğreti durması şarttır. Batı; size bu iğretiliği de
gömleğin özü bu diye yutturmaya çalışır. Kapitalist bütün ülkelerin politikası
bunun üzerine kurulmuştur. Akıl; insanın önünü görmesidir. Göremiyorsanız,
batının gözüyle bakmaya ve batıya köle olmaya mecbur kalırsınız. Yol belli!
Milli Görüş politikalarını hayata geçirmek. Eğer aklınızı batının üst aklına
kiraya vermiş ve yakayı da kaptırmışsanız, vay halimize!