Binaenaleyh fail biliniyor

Abone Ol

Eski bir Özel Harekatcının ifadeleri üzerine fail-i meçhullerin araştırılmaya başlandığını yazıyordu gazeteler. Bu ülke adına sevinilmesi gereken iyi bir haber bu.

Fail-i meçhullerin failleri bulunabilir mi, bilemeyiz ama, bu ülkede kesin olarak bilinecek olan şudur:

Bir daha fail-i meçhul olmayacak.

Niçin olmayacak

Olmasını isteyenler olmayacağı için olmayacak.

Yani

Devlet durup dururken cinayet işlemez! Diyebilen politikacılarımız olmayacak. Daha da önemlisi onları sorgulayan insanlarımız, gazetecilerimiz, aydınlarımız, partililerimiz olacak.

Fail-i meçhuller kadar, fail-i meçhuller günlerine nasıl geldiğimiz de önemlidir.

Bir düşünün:

12 Eylül ihtilalinden önce "Bana sağcılar cinayet işliyor, dedirtemezsiniz!" diyen Demirel, neden sadece memurlarının yaptığı ihtilalden mağdur olan siyasetci muamelesi gördü İdam edilen hangi sağcı gencin savunmasında biz o kışkırtmaya geldik cümleleri yer aldı

Bir ülkenin başbakanı, ülkesinin sokaklarında hergün insanlar öldürülüyorsa, o insanların kim olduklarını ve neden öldürüldüklerini bilmek zorunda değil mi

Gazeteler bile çetele tutuyorlardı. Ölenlerin adının yanına parantez içinde sağcı-solcu yazarak.

"Yollar yürümekle aşınmaz." "İnceldiği yerden kopsun" gibi sloganlaşmış siyasi cümlelerle aynı ağırlıkta/kategoride değerlendirilemez, insanların ölümü ile ilgili sözler.

Sana yolların nasıl aşınıp, nasıl aşınmayacağı sorulmuyor. Ortada bir problem, bir sorun varsa onu çöz. Çünkü çözüm için ordasın. Karşına aldıklarını kışkırtmak için değil.

Demedi hiç kimse.

İncelen inceldiği yerden kopar. Lakin sen oraya bağları inceltmemek için, inceldiği yerden kopmaması için seçildin. Verdiğin sözler de bu yönde idi.

Böyle de demedi hiç kimse.

Sonra ne oldu İhtilâl oldu. Onca genç yargılandı. Demirel tapulu arsa peşine düştü.

Sonra Eski memuru T.Özal, birşeyler yapabilirsek ilk üç-dört ayda yaparız. Sonra bize birşey yaptırmazlar Hasanım, diyen T.Özal elinden tuttu, Demirel kuyudan çıktı.

Kim ne veriyorsa beş fazla vereceğini söyleyerek, ödünç oylar isteyerek, geldi oturdu.

"Petrol va dı da biz mi içtik " deme günleri geride kalmıştı. Şimdi yeni bir seyler söylemek lazım. Üstelik ülke kan gölüne dönmeye başladı yine. Domuz bağlı toplu mezarlar çıkıyodu evlerin altından.

Demirel konuştu: "Devlet durup dururken cinayet işlemez!" Haber saatinde bunu duyan insanlar biraz rahatladı (!) Cinayetlerin bir sahibi var ve durup dururken olmuyor. Herkes üstüne yapışmış sebepleri yok etsin!

Devletin güvenlik güçleri var, yargısı var, infaz kurumları var, kanunları var, bu ne demektir diye sormadı.

Hiç bir hukukcu sormadı. Hiç bir Baro sormadı. Ama neden

28 Şubattan çok sonraki günlerde 28 Şubat tartışılırken, 28 Şubatta mahşerin dört atlısından biri sayılmış bir sendika başkanı aynen şöyle demişti: 12 Eylül bize karşı yapılmıştı. 28 Şubat onlara olsun dedik.

Sormamanın altındaki kompleks böyle bir şey mi idi

Cinayetlerin bir sebebe bağlanıp işlenmesi, onları haklı mı kılardı

Geçmişini böyle yaşayan ve sorgulama yapmayan bir ülkenin şimdi fail-i meçhuller üstüne gitmesi sizi de sevindirmez mi

Duvardan bir tuğla çekerseniz duvar yıkılır diyen politikacı/yöneticiye de ulaşılmalı; üniversiteleri kamplaştırıp ikna odaları kuran vasfı yetersiz insanlara da ulaşılmalı.

Vazifesini bilmeli herkes.Durumdan çıkarmamalı. Ve medyası ülkenin övünmemeli biraz da siviller darbe yapsın, manşetleri ile..

Fail-i meçhuller sorgusu 28 Şubatı da sorgulatacaktır. Tesellimiz şimdilik bu.

YAVRUM MESUT VE THE ŞAPGALI BABA

Nerde benim kafesim

-Yavrum Mesut nerelerdesin Binaenaleyh benim ülkemin şehirlerinde, benim ülkemin dağlarında, benim ülkemin yollarında, benim ülkemin belediye otobüslerinde neler oluyor yavrum Mesut

- Senin ülkenin belediye otobüsünde kızlar taciz ediliyor the şapgalı Baba. Gazeteler yazıyor yahu.

- Çarşaf mı giymişler, türban mı takmışlar Binaenaleyh Arabistana gitsinler. Benim ülkemin belediye otobüsleri defile yeri değildir.

- Şortlu kızları taciz etmişler the şapgalı baba şortlu kızları.. Onlar nereye gitsin yahu

- Ramazan haberlerini geç yavrum Mesut Binaenaleyh gazetelerin böyle haberler yapması fevkalade yanlıştır, hatadır, günahtır. Başka ne var, ne yok yavrum Mesut

- Teravih namazı da yokmuş yahu!

- Kim demiş, nerde demiş, niçin demiş Binaenaleyh teravih namazını nerde aramış da bulamamış Kılmadığı için mi yok saymış yavrum Mesut

- Ramazan seni de çok etkilemiş the şapgalı Baba. Yolculuk mu var yahu

- Nereye gitmemi istiyorsun yavrum Mesut Binaenaleyh bilet aldın mı Silivride mi bekleniyorum.

-Seni kim nerde beklesin the şapgalı Baba Bekleyen beklemiş, kemale ermiş yahu.

- Öyle deme yavrum Mesut. Binaenaleyh daha yapacak çok işimiz var. Kemal dedin de aklıma geldi. Sahi ne yapıyor benim Kemalim

- Partisini yeniden yapılandırıyor the şapgalı Baba. Yeni yönetim oluşturuyor yahu.

- Eski yapı ne olmuş da yeni yapı ne olacak Binaenaleyh yeni deyince yönetim yeni mi olacak Yeni değil yenik yönetim kurması fevkalade doğru olur, dürüst olur, iyi olur, gerçekçi olur.

- Öyel deme the şapgalı Baba Duyarsa üzülür yahu.

- Üzülsün diye söylüyorum. Binaenaleyh tankları yörüttü de biz görmedik mi

-Perdeleri çek the şapgalı Baba. Suriyede yürüyen tankları görme, Mübarekin kafesini görsen daha iyi olur yahu.

- Sen ne diyorsun yavrum Mesut Binaenaleyh benim de bir kafesimin olması fevkalade iyidir, hoştur, güzeldir. Öyle değil mi yavrum Mesut

-Ne o Pastırma mı alacaksın

- Hayır! Nasıl bir şey olduğunu unutmayayım diye bakıyorum.

Ressamımızın bu resmini gören iktidar yanlılarının pahalılığı bahane ederek muhalefet yaptığımızı iddia etmeleri doğru değildir. Hatta Afrikaya yardıma koşan insanımızı da incitmek gibi bir niyetimiz yok; bizim emeklilerimiz pastırma yiyemiyorken, diyerek..

Ya nedir

Elli yıl öncesinin bir anısıdır bu.

Yeni CHP yine yenileniyor

Kılıçdaroğlunun parti yönetim kurulunu değiştireceğini, yeniden düzenleyeceğini gazetelerden okuyunca bir çocuk CHPne oy veren babasına, bakın ne dedi

Daha kendi partisini bir hale/yola koyamamış, bu ülke için ne yapacak

Kılıçdaroğlunun CHP yönetimini yeniden yapılandırmasını olumlu değerlendiriyor bir taraftarı.

- Elbette değiştirecek! Adamlar Silivriden gelmiyorlar ki, oturup bir toplantı yapabilsinler.

Türkiye dış politikasında hareketli günler yaşanırken, Kılıçdaroğluna sormuşlar:

-Siz bu konularda ne dersiniz

- Bizim Silivri başarımızı çekemeyen hükümet, kendine Suriye ve Somaliyi bularak Sharfinde öne geçmeye çalışmaktadır.

TASHİH

Birkaç gündür bir TV kanalına çıkarak teravih namazının olmadığını söyleyen Y.N.Ö. isimli şahsa bir cevap vermiş Diyanet İşleri Başkanlığımız.

"Teravih namazı vardır!"

Olay bir cevapla geçiştirilemez.

Ya bu yanlış bilgiyi görevli olduğu okulda da öğretti ise.. Hatta gönderilene kadar içinde kaldığı ve milletvekili yapıldığı CHPde de bu yanlışlığı tekrar etmişse ve etkilemişse onları..

Onunla aynı sokakta oturanları, ondan bu yanlış bilgileri duyanları da ikaz etmek ve doğrusunu öğretmek gerekmez mi

BİRAZ DAHA

The Wall Street gazetesi bir Erdoğan tanımı yapmış:

Bir elinde tesbih, bir elined İPad.

Eksik olmuş.

Bir yanında Kemal, bir yanında Bahçeli de denmeliydi.

KISA GELDİ

Şortlu kız aşağı

Şortlu kız yukarı

Şortlu kızın yandan görünüşü,

Şorlu kızın önden görünüşü.

Bir şortlu kız haberleri gırla gidiyor kartel medyasında.

Şort giydiği için, şortla otobüse bindiği için, şortlu bacağını başkalarını tökezletecek kadar uzattığı için, tökezleyen bir yolcu ile kavga ettiği için, yumruk yediğini iddia ettiği için, bütün bu şortlu hallerini ramazan öncesinde yaşamasına rağmen haber değeri olsun diye ramazanı beklediği için.. için, için..

İçin için yanıyor bu gönlüm!

Şort giymekten başka haber olma özellikleri yok mu kızlarımızın ey kartel medyası Şort firmasının üretip verdiği şorttan başka siz ne verdiniz ünlendirdiğiniz kızınıza

Bir cevap lütfen, bu soru için.

e-mail:  info@necatituncer.com