Biliç de mi şaşırdı?

Abone Ol

Sezon  başında en

formda takım, en oturmuş takım, dahası da takım olarak oynayabilen bir numaralı

takım etiketlerini yapıştırdığım Beşiktaş, Rizespor karşısında hemen hemen

bütün dünyanın terk ettiği 4-2-4 le dizilince hayal kırıklığı sundu. Daha

doğrusu benim için bu hayal kırıklığı değildi. Malumun ilanının sahaya

yansıması idi. 4-2-4 ün mucidi tutucu İngilizlerin bile tam olarak olmasa da

yavaş yavaş terk etmeye başladığı bu sistemle, hele hele bir Türk takımı oynayabilir

mi Hayır!

Çünkü mü Açalım o zaman. Veli ile Atiba nın önünde kim

var Taaa uzaklarda Mustafa ile Cenk... Yani o büyük bölge rakip Rizespor un.

Şayet Rizespor da o bölgede Lua Lua dan başkaca topla iyi haşır neşir olabilen,

oyun okuyabilen elemanlar olsaydı Beşiktaş, altından kalktığı 1-0 dan daha

yüksek rakamlara yakalanırdı. Gökhan içeri girip arızayı gidermek için çok

gayret harcadı. Bu defa da ters ayaklı İsmail in zaten bu yüzden sınırlı olan

hücum aksiyonları da bitti. Beşiktaş ın bu 4-2-4 inancı, ya da inadı sürerse, o

sezon başı bize sundukları takım gibi takım görüntüsü biter. Ben şimdiden

söyleyeyim.

Biliç e soralım bakalım, Oğuzhan yok, Sosa yok tamam, o

zaman senin zaman zaman denediğin Olcay dan uç adam arkası formülüne ne oldu

Hadi vazgeçtin... O zaman icat et kardeşim.

Şimdi en önemli yere geliyorum. Sayın Biliç; Pektemek i

oyundan alıp da Kerim Frei yi sahaya sürüp bu oyuncuyu Cenk in arkasına, Atiba

ile Veli nin önüne koyduğunda Beşiktaş ta ne gibi bir hareketlenme oldu Maçın

bir bölümünü izle, bir de Pektemek-Cenk formüllü kısmını... Bak bakalım

Rizespor nasıl baskı altında kalmış. Hele hele Şifo da Lua Lua yı oyundan

alınca senin yaptığın bu Kerim aşışı daha da nasıl etkili olmuş

Özetle Beşiktaş, dünyaca terk edilmiş bir sistemin

kurbanı olmuştur. Olmuştur da, Gezi kahramanları neredeydiler acaba Yoksa

Taksim de o saatlerde ağaç mı kesiliyordu Bırakın bu işleri de takımınıza

destek olun! Lige deplasman galibiyeti ile girmiş, çok kişinin bu Beşiktaş

şampiyonluğun en güçlü adaylarının başında gelir gibi bir ortak kanıya varılmış

ise, sen Çarşı-marşı olarak stadı hiç olmazsa bir 20 25 bin kişi yapacaksın

arkadaş. Yoksa Beşiktaşlılık hüviyetini duvara asacaksın, yerine Gezi nüfusu

ile dolaşacaksın. Ayıp ayıp!