Beşiktaş?ın doğruları ve şapkaaa!

Abone Ol

Beşiktaş-Liverpool maçı günü bu sütunlarda çıkan yazımda

turun gelebilmesi için yapılması gerekenleri, tabii ki bana göre, sıralamıştım.

Bu açıdan merakla bekledim kadroyu... Neyse ki Demba Ba on birde yer alıyordu.

Eskişehirspor maçıyla ilgili yazdığım yazıda bu futbolcunun tamamen Liverpool

maçına konsantre olmayı düşünmüş olabileceğini vurgulamıştım. Ayrıca Gökhan ın

oynayıp oynayamayacağı meselesi de çok önemliydi. Hep söyledim ve yazdım bu

sezon için; Veli-Atiba, Demba Ba ve Gökhan ın olmayacağı bir Beşiktaş

takımının, başarılı olamayacağı, hele hele böylesi bir maçın altından

kalkamayacağı bir gerçekti. Devamla; Sosa bizim maçların atmosferini idare

edebiliyordu da, Avrupa oyunlarında tempo zafiyetini gösteriyordu. Bunu da

yazdım Perşembe çıkan yazımda... Ha bir de şu Oğuzhan meselesi vardı. Biliç bu

futbolcunun üzerinde çok durdu. Ne var ki Oğuzhan yapı itibariyle ancak yasak

savabilir bir futbolcuydu. Dolayısıyla da bu maçta oynayamazdı.

Ve geldik maça... Ve Beşiktaş sahada Sosa, Atınç hariç

tam da beklediğim kadroyla çıktı. Arka dörtlüdeki Opare ise tam bir soru

işareti idi. Geldiği takımda hiç oynamayıp alt yapılarda idare ettiği

gerçeğinin yanı sıra bir de sağ arka adamıydı. Eh, stoper yerinde de fizik

olarak bir İngiliz takımına karşı koyması beklenmeyen Necip vardı. Karşı taraf

mı Hemen hemen orta sahasız gibiydi. Ön ve arka bloklar bilinen isimlerden

kurulu idiler ama iki blok arasında bağlantıları kuracaklar deneyimsizdi. İşte

maçın kalbi de burası idi. Veli ile Atiba alabildiğine egemen olduktan sonra

61. dakikada Sosa da yerini Tolgay a bırakınca iş bir türlü kaleye girmeyen

topu en azından bir kere içeri atıp maçı uzatmaktı. Bir de 103. dakikada taze

kuvvet Kerim oyuna girince öndeki hareketlilik de devam ivmesi aldı.

Gol mü Harika! Ama şu detayı da yazalım. Gökhan, Demba

Ba ile ver kaçı düşünüyor... Ancak Senegalli de topla bir arsa gölge çalımı ile

dönüp çakacak, ancak top ayağından açılıp Tolgay ın önünde, Al vur, gol olsun

diye ölüyor. Ve muhteşem bir sol vuruşla doksana çakılıyor top... Bir de Dembla

Ba nın direkte patlayan mermisi var. Bu arada Liverpool kalesine giden iki veya

üç şut daha gollük idi, olmadı. Zaten bir İngiliz Premier Ligi takımıyla

oynarken on beş tane pozisyona giremezsiniz.

Ya sonra Penaltılarda beşte beş... Bitime az bir zaman

kala bir topu üst direkten dönmüş, fizik olarak bir İngiliz takımı ile 120

dakika mücadele etmiş bir Türk takımının beş penaltıyı da gole çevirmesi bence

bu maçın en çok dikkat çeken yeridir.

Helal olsun Beşiktaş! Ben bu satırları yazarken henüz

kuralar çekilmemişti. Umarım bir İtalyan veya İspanyol düşmez. Bu da benim

temennimdir

Trabzonspor mu Eh, ilk maçı kendi sahasında 4-0 gibi bir

skorla kaybetmiş bir takımdan daha fazlasını beklemek ayıp olurdu yani... Yine

sanki ilk maçmış gibi oynadılar ve 1-0 kaybettiler. Gelecek yıllara...