Beşiktaş daha takım G. Saray emekliyor

Abone Ol

İKİ önemli hazırlık maçı izledim. Sonuçlar bir kenara ki,

bunu her zaman söyler, yazarım, bu maçların en önemli verisi olarak yarınların

sinyallerinin ne olduğunu anlamaktır.

Önce Galatasaray dan başlayalım. Mancini dönemi de dahil,

ben son yıllardan Galatasaray takımlarının rakibine kendi yarı alanında bu

kadar kolay pas trafiği sunduğuna tanık olmadım. Rapid takımının iki arka kenar

oyuncusu da dâhil. her akın girişimde Galatasaray ın yarı sahasında kolayca at

koşturdular diyebilirim. İkiye birler, bir kaç kere Melo veya Selçuk tan darbe

aldı ama genelde arızasız ceza alanına girildi. Orada da her türlü çeşitlemeyi

denedi ama ya pas tercihlerinde yanlışlık yapıldı, ya da kullanılan toplar

savunmaya çarptı. Goller de kolay yenildi. Peki, bu tablonun sunucusu

Galatasaray eksik mi çıkmıştı sahaya Hayır! Sadece Sneijder yoktu. Kenara

baktım; Muslera, Abrabat, Umut, Semih, Hamit, Yekta ve Aydın vardı. Sakın kimse

Muslera olsaydı bu olmazdı falan demesin... Benim işim skorla değil,

futbolla... Olcan mı Taa başında yazdım ve söyledim. Galatasaray ın ideal

oyuncusu olamaz. İnşallah beni yanıltır. Telles ve Bruma nın arsa futbol

anlayışından kopmaları da gerekir. Bütün bunların yanı sıra, takımın

genelindeki sinirlilik de dikkatimi çekti. Daha ilk dakikadan itibaren sanki

çok önemli bir puan maçının havasında, hakeme, rakibe devamlı daldılar. Yani

mi Yani bu tablo bu sezonun şampiyonluk yarışının hiç de heyecanlı

geçebileceği sinyalini vermedi.

Sonra Beşiktaş ı izledim. Daha takım gibi oynadılar.

Rakipleri de Alman liginin geçen seneki yedincisi bir takımdı. Toplu biçimde

oynamaya özen gösterdiler. Rakibi dar alana sıkıştırmaya özen gösterdiler.

Kendileri de sıkıştırıldı ama yardımlaşmayı unutmadılar. Tekrar ediyorum; sonuç

önemli değil. Beşiktaş kazanabilirdi de, kaybedebilirdi de... Kadro neredeyse

ful idi. Bu arada Demba Ba nın henüz oynayacak durumda olmadığını da gördük.

Ama benim Cenk im bu takımda her zaman oynar, onu da yazayım. Beşiktaş ın

savunmada da sanki sıkıntısı yok gibi... Stoper sayısı zengin. Solda İsmail in

dönüşü önemli. Sağda Serdar kendisine yöneltilen tepkilere sanki rest çeker

gibi. Veli ve Atiba vazgeçilmez. Ancaaaak; bu Beşiktaş takımının ileri uçla,

arkasındaki ön liberolar arasına tempolu, maçın tamamına yakınını oynayacak bir

oyun kurucu ihtiyacı var. Oğuzhan la bu olmaz. Beşiktaş buraya, hakiki bir on

numara diyelim, alırsa, daha etkili bir takım olur. Oynamayanlara, ya da

yedekte kalanlara bakarsak, sanki Muhammed in yedekleyebileceği bir on numara şarttır. Özetle Feyenoord

maçı öncesi tablo hiç de umutsuz değil. Yeter ki, bu maçın genel felsefesi

sahaya yansıtılabilsin.