Aziz Bey?e sunulur, işte o yazı...

Abone Ol

Ne yazık ki, günümüzde özellikle de büyük kulüplerimizde

yöneticilik, başkanlık yapanların çoğunluğu kulüplerinin tarihlerini,

geçmişlerini maalesef bilmemektedirler. Hatta ülke sporundaki tarihsel gelişmelerden,

olaylardan da nasiplerini almamış durumdadırlar. İşin kötüsü de öğrenmek

zahmetini de göstermemektedirler. Hâl böyle olunca da, ulu orta konuşurken

yüzlerce pot kırmaktalar ve tabii ki bilgi birikimleri olanlar karşısında komik

duruma düşmektedirler.

Evet, basketbol final serisi sırasında Fenerbahçe yle

Galatasaray arasındaki meydana gelen söz düellosunda yukarıdaki paragrafın

bütün çıplaklığı ile ortaya çıktığını gördük. Hiç kuşkusuz Aziz Yıldırım ın

basketbol falan derken, şikeyi Türkiye ye Galatasaray ın soktuğunu iddia etmesi

de bardağı taşıran damla oldu. Tabii ki benim için. Yani spor tarihimizi iyi

bilen, özellikle de Üç Büyükler saltanatı hakkında belki de kimsenin

bilmediklerine sahip olan ben için...

Şimdi buradan hareketle, bugün FBTV de de program yapan,

kulübün de 50 yıldan fazla kongre üyesi olan, üstadımız ve ağabeyimiz Sayın

Halit Kıvanç ın 9 Nisan 1951 de Son Telgraf gazetesinde çıkan yazısını sizlere

aktaracağım. Yazının konusu bir gün önce, yani 8 Nisan da İstanbul İnönü

Stadı nda oynanan Milli Küme Fenerbahçe-Beşiktaş resmi müsabakası ile

ilgilidir. Yani gene belge... Ne yapalım bizim de huyumuz bu... Okumaya

cesareti olanlara sunulur.

İşte o yazı!

Dünkü maça iki lisanssız futbolcu ile başlayan

Fenerbahçe hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu müessif hadiseye inzimamen

sahadaki oyunu da 3 1 kaybetti. Bu başlık bölümü. Yazının devamı da şöyle:

Lig şampiyonunu tayin edecek dünkü maç, maalesef pek

nahoş bir şekilde kapandı ve spor hayatımızın acı vakalarından biri olarak

tarihe geçti.

Normal olan şekli Fenerbahçe takımının en kuvvetli

tertibiyle sahaya çıkması ve rakibini yenmesi idi. Bu arada dolaşan

dedikodulara asla inanmıyor ve sarı-lacivertlilerin bu kudretli kadrosunu

bekliyorduk.

Fakat maç saati geldiği anda, İnönü Stadyumu nu dolduran

25 binden fazla seyirciyi hayal sukutuna uğratan bir manzara ile karşılaştık.

Fenerbahçe sahaya lisansı olmayan iki oyuncu ile çıkıyordu.

Evet, Fener takımı daha birinci dakikada mağlubiyeti hem

de kendisine bir tek puan bile kazandırmayacak olan hükmen mağlubiyeti kabul

etmişti. Bu demektir ki, sarı-lacivertliler puan ve fikstür icabını suiistimal

ederek şampiyonluğu Beşiktaş a vermeyi uygun görmüşlerdi.

Fenerbahçe gibi şerefli ve şöhretli bir kulüp, bu gibi

kaprislere alet olacak tıynette bir teşekkül müdür Sarı-lacivert şeref dolu

tarihinde böyle peşin bir mağlubiyet bulunduğunu biz zannetmiyoruz.

Fenerbahçe taraftarları dün büyük yeis içindeydiler.

Günün erken saatlerinden itibaren stada koşan binlerce seyirciyi istismar

etmeye kimin hakkı vardı

Herhalde bu hadisenin resmi bazı neticeleri de olacaktır.

Başta böyle bir gayri nizami oyuna müsaade eden hakem

olmak üzere, müsebbipler hakkında gereken kararların alınması doğru olur.

Yazı bu kadar dostlar. Maçın hakemi Sıtkı Eryar,

Fenerbahçe yi uyarmış, ancak baskılar sonucu, Sana ne, biz sonuca razıyız

denince maçı başlatıp bitirmişti. Sonuçta Fenerbahçe maçı 3 1 kaybetmesine

rağmen, İlhan ve Nusret i lisanssız oynatınca 3 0 hükmen yenik sayılmış ve

maçtan puan bekleyen Galatasaray değil, Beşiktaş şampiyon olmuştu. Aynı maçta

Lefter de hayatında kaçırdığı ilk penaltıyı Deniz kalesinin beş metre üzerinden

auta atmıştı. Tribünde oturan eski efsane futbolcu ve eski başkan Zeki Rıza

Sporel de maçı, sinirlenerek yarıda bırakıp stadı terk etmişti.

Şimdi de bir iki soru ilave edeyim. Aziz Bey; Halit

ağabeyi kulüpten ihraç edecek misin Basketbol tufası içinde şikeyle ilgili

kullandığın sözlerin hâlâ arkasında mısın Bir özür falan düşünüyor musun Türk

spor tarihi ve de en önemlisi kulübünün geçmişi ile ilgili bilgi edinmeye

niyetli misin 2500 avroya satılan ünlü Asr-ı Fener deki tarihi 42 hatanın

düzeltilmesi konusunda çalışman olacak mı

Dünya Kupası maçları mı Daha gruplardaki birer maçlık

maraton bile tamamlanmadı. Gerektiğinde yazıyoruz. İştahınızı Almanya-Portekiz

maçına saklayınız!