Avukat Serdar Öktem, silahlı saldırıya uğradı. İstanbul Şişli Büyükdere Caddesi'ndeki ofisinin önünde uzun namlulu silahlara hedef olan Avukat Serdar Öktem'in vefat ettiği iddia edilirken Ayşe Ateş’in 10 Şubat tarihinde yaptığı açıklama tekrardan gündem oldu.
Ayşe Ateş’in 10 Şubat tarihinde yaptığı açıklamada, "Biz yine iddia ediyoruz ki Serdar Öktem bu siyasi cinayetin kilit ismidir ve konuşmasından en çok korkulan şahıstır. Şu anda yargıda yürütülen bütün çalışma, tutuksuz yargılanan bu şahsı beraat ettirmek üzerinedir. Telefonundaki bilgilere 2 yıldır erişilememesinin sebebi de budur" ifadeleri kullanmıştı.
Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturma sırasında tutuklu bulunan MHP’li avukat Serdar Öktem’in, dosyanın şüphelisi Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile aynı saatlerde, aynı hastanede bulundukları ortaya çıktı. Ateş ailesinin avukatları, bu görüşmenin, özel planlandığı iddiasıyla yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıklamıştı. Avukatlar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yıldırım'ın arasında da 22 kişi hakkında verdiği takipsizlik kararına yaptığı itiraza, hastane görüntülerini de ekledi. Medyada çıkan görüntülerde Öktem'in 4 Temmuz 2023 günü Etlik Şehir Hastanesi'ne kaldırılmasından yaklaşık 3 saat sonra Yıldırım’ın bu hastaneye gelerek Öktem'in bulunduğu alana girdiği, ayrıca Öktem'i hastaneye getiren infaz koruma memuru ile hastane bahçesinde konuştuğu anlar yer alıyor.
GÖRÜNTÜLER SONRASI AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Görüntülerin ortaya çıkması sonrası tepki gösteren Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, X hesabından şunları paylaştı:
"Gözaltına alındığında hafızasını kaybeden Serdar Öktem, tutuklandıktan sonra kalp spazmı geçiriyor. Kaldırıldığı hastaneye 'tesadüfen!' Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım geliyor ve sonrası haber metninde yazıyor. Biz yine iddia ediyoruz ki Serdar Öktem bu siyasi cinayetin kilit ismidir ve konuşmasından en çok korkulan şahıstır. Şu anda yargıda yürütülen bütün çalışma, tutuksuz yargılanan bu şahsı beraat ettirmek üzerinedir. Telefonundaki bilgilere 2 yıldır erişilememesinin sebebi de budur. Bir sızma suç örgütü; hukuku ayaklar altına almış, adalet ayağa kalkmasın diye de tepesinden bastırıyor. Elbet bir gün gelecek ve adalet iyi insanların omuzlarında göklere yükselecektir. Buna inancımız tam."
MAHKEMEDEKİ SAVUNMASI TEKRARDAN GÜNDEM OLDU
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti dosyası kapsamında da bir süre tutuklu kalan Öktem, mahkemedeki savunmasında olayla ilgili bağlantısı olmadığını, olaya karışan kişilerin kendisinin müvekkili olduğunu ve aralarında müvekkil-avukat ilişkisi dışında herhangi bir ilişki bulunmadığını söylemişti.
ÖKTEM MAHKEMEDE'DE NE DEMİŞTİ?
Mahkeme başkanının, "Telefon şifreni hatırlıyor musun?" sorusuna sanık Serdar Öktem, "Telefon şifremi hatırlamıyorum" cevabını vermişti. Ateş'in avukatı, "Şifreyi hatırlasaydınız verir miydiniz? 22 sanıktan 21'inin telefonu incelendi, Öktem'in incelenmedi. Hatırlasaydı şifreyi verir miydi?" diye sormuş, sanık Öktem bu soruya "Avukatlık Kanunu 36'ncı madde kapsamında vermezdim" yanıtını vermişti.
AYŞE ATEŞ'TEN SALDIRI SONRASI AÇIKLAMA
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten de dikkat çeken bir açıklama geldi. Ateş, X hesabından yaptığı paylaşımda ''Katıldığım son duruşmada Sinan Ateş suikastine karışıp soruşturma ve kovuşturma süreci boyunca hakkında kuvvetli şüphe veya maddi delil bulunan, hüküm giyen ya da kovuşturması devam eden şahıslardan özellikle Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem'in can güvenliğinin sağlanması gerektiğini mahkeme heyetine iletmiştim. Çünkü süreç artık kamuoyunun gözü önünde ilerlemiyordu ve arka planda sıcak gelişmeler yaşanıyordu. Özellikle Serdar Öktem'in Apple'dan cihaz bilgilerinin gelmesi önemliydi ve devam eden diğer soruşturma dosyasında Sinan Ateş suikastine ilişkin yer alan iddialar çok ciddiydi. Zamanın beni haklı çıkarmasını değil adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ne kadar alçak da olsalar insanlıktan nasiplerini almamış da olsalar eli kanlı katillerin can güvenliğinin sağlanması bu siyasi cinayetin aydınlatılması noktasında önem arz ediyor. Çünkü hepsi konuşacak ve bu siyasi cinayeti onlara ihale eden asıl canilerin adını verecek.''