Ekseriyetle kabul edildiğine göre aşure günü meydana gelen olayları şöyle sıralamak mümkündür;
1- Âdem (a.s.)ın tövbesi kabul edilmiştir. 2- Nuh (a.s.) ve bağlıları tufandan kurtulmuştur. 3- İbrahim (a.s.)ın Nemrut tarafından atıldığı ateş bahçeye dönüşmüştür. 4- Yusuf (a.s.) atıldığı kuyudan çıkarılmıştır. 5- Yıllarca sonra Yakub (a.s.) oğlu Yusufa kavuşmuştur. 6- Eyyüb (a.s.) hastalığından şifayab olmuştur.7- Musa (a.s.) firavun ve ordusundan kurtulmuştur. 8- Yunus (a.s.) balinanın karnından çıkmıştır.
Her sene aşure günü hatta muharrem ayı boyunca yapılan aşure yemekleri bize bu sekiz olay ve bu olayla ilgili birçok ibretlik vakadan ibret almamızı hatırlatır:
1- Âdem (a.s.) eşi Havva ile birlikte yaklaşmaları yasaklanmış olan ağacın meyvesinden beraberce yediklerinden dolayı hem cennetten indirilmişler ve hem de birbirlerinden çok uzak yerlere (Âdem Seylan adasına, Havva Ciddeye) indirilmişlerdir. Buradan hemen şu dersi alabiliriz. Âdem ile Havva karı-koca olarak beraberce Allahın bir yasağını işledikleri için cennetten atılmakla kalmamış, ayrıca birbirlerinden ayrılmışlar. Şu halde tüm çiftler anlaşarak birlikte Allahın hoşlanmadığı bir işi yapmaktan sakınmalıdır. Aksi halde birbirlerinden ayrılma cezasına da çarptırılabilirler.
Bu arada Âdemin ancak cennetin kapısı üzerinde gördüğü ismin sahibi Hz. Muhammedin hürmetine affedilmesini istemesinden sonra tövbesinin kabul edilmesi Peygamberimizin Allah katındaki derecesinin çok büyük olduğunu göstermektedir. Buna ümmetleri olarak sevinmeliyiz. Ayrıca Hindistan güneyindeki Seylan adasında siyahlanan vücudunun beyazlanmasını istemesi üzerine Allahın ona ayın 13, 14, ve 15. günleri oruç tutmasını emretmesi ve onları tutarak beyazlanması her ayın 13, 14 ve 15.ci günleri oruç tutmanın mendup (müstehabın küçüğü olan bir ibadet) olarak sevap getireceğini gösterir.
2- Nuh (a.s.) ın aşure günü Müslüman olanlarla birlikte tufandan kurtulması birçok olayı hatırlatarak ince dersler vermektedir. Öncelikli olarak Nuha inananların varlıksız kimseler olduğu ve aşağılandıkları; fakat onları aşağılayanların boğulup gittiği ve onların hayatta kalarak eski dünya dediğimiz üç kıtanın dedeleri olma hakkını kazanmış olmaları ve bütün bu insanların bu günkü hayatlarını o günün Müslümanlarına borçlu olduğu dersini çıkarıyoruz
Ayrıca Nuhun bir oğlunun babasına inanmayıp onun gemisine binmeyerek boğulup gittiği ve tufan sonrası oğlunun durumunu soran Nuhu Allahın azarlaması iman etmedikçe babası peygamber dahi olsa hiçbir kimsenin Allah tarafından kabul edilmeyeceği dersini vermektedir. Yani hiçbir kimse her hangi bir yakınının meziyeti sayesinde kurtuluşa eremez; kendisi meziyetli olmaya çalışmalıdır.
Burada bir yanlışı da düzeltmemiz gerekiyor. Tufan olayını anlatan Hud suresi 48. ayeti Cudi dağına oturan gemiden selametle inmesini emretmesi geminin ayette belirtildiği gibi bugün Hakkâri ilinin hudutları içinde bulunan Cudi dağına oturduğunu, ağrı dağı gibi çıkış ve inişi tehlikeli olan bir dağa inmediğini göstermektedir. Buradan çevreyi gözetlemek için bahaneler arayan ABD ve diğerlerinin palavralarına inanılmaması gerektiği anlaşılmaktadır.1985 Yılından beri aranan bir geminin kalıntıları (varsa) şimdiye kadar bulunamaz mıydı
3-Aşure günü ve yemeği İbrahim (a.s.) ateşe atıldığında ateşin göletli bir bahçeye döndüğünü de hatırlatırken tüm hak davasının savunucularına büyük bir güven vermektedir. Bu olay adeta "korkmayın ey hak davasının yolcuları! Siz hak yolda olduğunuz sürece ateşe bile atılsanız korkmayın yanmazsınız; İbrahime bahçe olan ateş sizin için en azından söner" diye fısıldamaktadır. Tabiî ki bu kurtuluş İbrahimin putperestliğe karşı verdiği mücadelenin benzerlerinin bizler tarafından da verilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.
4-Aşure günü ve yemekleri bize Yusuf (a.s.)ın kuyudan çıkarılmasıyla birlikte ilgili bütün olayları da hatırlatarak önemli dersler vermektedir:
a-Aşure günü üvey kardeşleri tarafından atıldığı kuyudan çıkan Yusufun ibret dolu saray hayatı ve yine mesaj dolu hapishane hayatı ve nihayet hazine bakanı oluşu gibi nice olgunlaştırıcı dersler vermektedir bizlere.
b-Buradan kesin olarak çekemezlik yüzünden başkalarına zarar verenlerin sonunda mahcup olacakları, sabredenlerin kölelikten efendiliğe çıkacakları müjdesini almaktayız (Yusufu kuyudan çıkaran kervan onu mısır Azizine köle olarak satmıştı)
5-Aşure günü ve yemeği bize aynı günde oğlu Yusufa kavuşan ve hem de onu sarayda bulan babası Yakub gibi sabırlı olanların eninde sonunda arzu ettiği iyiliğe kavuşacağı müjdesini de veriyor.
6-Aşure günü bize Eyüp (a.s.)ın 18 sene çektiği hastalık anında Allahtan şikâyetçi olmaması ve sonunda iyileşmesi en ağır hastalara bile hayattan ümit kesmemeleri, onun da bir tedavisi olacağı ümidini vermekte ve hastalıkla mücadele azmini beslemektedir.
7-Aşure günü bize Musa (as) ve tabilerinin firavun ve onun putperest ordusundan kurtulmasını hatırlatarak haklı insanlara sonuçta Allahın yardımda bulunup onların düşmanlarını helak edeceği inancını zerk ederek sebat duygusunu telkin etmektedir.
8-Aşure günü ve yemekleri Yunusun balinanın karnından çıkmasını hatırlatırken Hakkın verdiği görevi sonuca ulaştırmadan terk edenlerin büyük tehlikelere düşeceği ve o tehlikeden ancak Allahın emirlerini olduğu gibi kabul ederek kurtuluşa erebilecekleri dersini de veriyor.