Araştırmacı-yazar Hamza Yardımcıoğlu, TV5’te, global dünyanın baronlarından, sömürü çarkının en önemli dişlilerinden Rockefeller ailesini anlatırken ilginç başka detaylar da ifade etti. Kulak verelim mi;
“1960 askeri darbesinden birkaç yıl önce idi… O zaman ağırlıklı olarak Kemalist/sol cenahta faaliyet gösteren Devrim Ocakları faaliyette... Bir istihbarat görevlisi bana şunları anlattı: ‘Ne oluyor ne bitiyor anlayalım diye Devrim Ocakları’na sızdık. Bir gün, Türkiye’de herkesin tanıdığı, kapitalizmin adeta temsilcisi konumundaki o ailenin yanına gittik, para, finans için. Hayretler içinde kaldım. Kapitalist bir aile neden sol ağırlıklı bir örgüte mali destek versindi! Ben bunları düşünürken bu ailenin temsilcisi, mali finans sağladıktan sonra döndü bize dedi ki; ‘İsviçre’de karar çıktı. Önünüz açık. İstediğiniz kadar para verilecek...’ Hayretler içinde kaldım… Sonrasında biliyorsunuz… Üniversitelerin karışması... Toplumsal olaylar... Ve ardından gelen 27 Mayıs askeri darbesi ve Rusya ile yakınlaştığı bildirilen Başbakan Adnan Menderes’in idam edilmesi...”
***
Hamza Bey’in anlattığı bu diyaloğu dinledikten sonra zihnimde o kadar şimşek/ler çaktı ki;
1) Acaba tıpkı 27 Mayıs 1960 askeri darbesinde olduğu gibi 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz darbeleri öncesinde birtakım karanlık güçlere “örtülü” destek veren şirketler, kapitalist aileler var mıdır?
2) Acaba sözü edilen bu karanlık desteklerden devletin ne kadar haberi oldu?
3) Günümüzde de özellikle Amerika ve Batı’nın, Türkiye’nin bu derece üzerine üzerine gelmesinde bu aile/lerin bir fonksiyonu var mıdır?
“KİMSE SAADET PARTİSİ’Nİ KENDİ SİYASETİNE ALET ETMESİN!”
* Saadet Partisi olarak önümüzdeki referandum sürecinde gerek genel merkezimiz gerekse tüm teşkilatlarımız en baştan beri net bir tavır sergilemiştir.
* Bu tavrımızı ise şu anki karışık ortamda esas olanın başkanlık sistemi değil, yeniden büyük bir Türkiye’yi inşa etmek ve kan ağlayan İslam coğrafyasına umut olmak olmalıdır diyerek ifade ettik.
* Yine de illaki bir değişime gidilecek ve başkanlık sistemi getirilecekse bunun bu 18 maddeyle olmaması, bu maddelerin de değişmesi ve düzenlenmesi gereken maddeler olduğunu söyledik ve Cumhurbaşkanı’na dahi bununla ilgili tavsiye mektubumuzu da genel merkez olarak gönderdik.
* Daha en başta kendimize has duruşumuzu ve fikrimizi gösterdiğimiz ayrıştırıcı değil, birleştirici tavrımızı sergilediğimiz, çekincelerimizden dolayı hayır diyeceğimizi eğer tavsiyelerimiz doğrultusunda hazırlanacak bir metinle referanduma gidilirse evet diyeceğimizi belirttik.
* Seçim süresince herhangi bir kampanya ve çalışma yapmayacağımızı da belirttik.
* Böylesine net bir tavır sergileyip kendimize has üslubumuza rağmen bizi onunla bununla birleşmiş, filan partiyle görüşmüş, birlikte hareket ediyormuş gibi söylemlerle kenar mahalle dedikodusu yapanları ve sataşmaları karşımıza çıkıp konuşacak yüzü olmayan korkak bir tavır olarak gördüğümüzü söylemek istiyoruz.
* Kapımız, gelen tüm partilere, sivil toplum kuruluşlarına açıktır.
* Görüşme talep eden tüm nezaket sahibi kimselerle görüşüp fikir alışverişi yapar, yıllardan beri Hak üzere savunduğumuz ve geldiğimiz süreçte hiç yanılmadığımız bu duruşumuzla misafirlerimizi ağırlar ve uğurlarız.
* Şu an yaşanan referandum sürecinde de aynı şekilde gelen misafirlerimizi ağırladık.
* Gelen CHP olsun, AKP olsun, adı her ne olursa olsun kendi üslubumuz doğrultusunda yıllardır ağırladık, ağırlıyoruz.
* Bu hasbi ve nezaket çerçevesinde ortaya koyduğumuz tavrımızı sağa sola çekip prim yapmaya çalışan siyasetçiler, ilçemizin yerel gazetecileri, sağda solda laf yapan kendini bilmezler hadlerini bilsin ve kirli fikirlerini, düşüncelerini yıllardır sürdürdüğümüz Millî Görüş geleneğimizin üzerinden çeksinler.
* Eğer bir dertleri ve bizimle ilgili yersiz düşünceleri varsa yüreği yeten ilçe başkanını döner taşın ortasında açık oturuma davet ediyorum.
* Biz milli değerlerimizi, inançlarımızı kollayarak siyaset değil cihat niyetiyle tüm İslâm âlemi için çalışmalarımızı yapıyoruz.
* Bu sözlerimizin gereken yerlere ulaştığını biliyor ve bu kirli-haysiyetsiz siyasetin sağda solda yapılmaya devam edilmeyeceğini umuyor, bu yanlış dedikodulara inanıp sağda solda duyan dinleyenleri de bu dedikoduları yapanlarla birlikte görüşlerimizin esaslarını dinlemeye parti binamıza davet ediyoruz. Esselamüaleyküm. (Ahmet Şahin, Saadet Partisi Merzifon İlçe Başkanı)
SİYONİST BARON ROCKEFELLER’İN SÖYLEDİĞİ BAZI SÖZLER:
* Kürt devleti projesini” hayata geçirmek için önce örgüt meydana getirdik (PKK).”
* “Türkiye bizim için (İsrail adına) çok önemli... Su kaynaklarının önemli bir kısmı burada bulunmaktadır.”
* “Medeniyetin beşiği olarak Türkleri kabul edemezdik, bu mirasa el koymalıydık. Zaten bu maksatla Osmanlı’yı yıkmak zor olmadı.”
* “Atom bombası, Yahudilerin yaşadığı Almanya’ya atılamazdı, bu nedenle Japonya kışkırtıldı ve oraya atılarak gücümüz ve kararlılığımız ispatlandı.”
* “Sovyetler Birliği’ne yeteri kadar ülke bırakılmış, Komünist ihtilali için mali destek sağlanmıştı.”
* “Çin, henüz tamamen kontrol edemediğimiz bir ülke ama ABD (Yahudi) ekonomisine katkısı büyük olmaktadır.”
* “Vietnam, Kore, Kamboçya, Tayland, Endonezya, Afganistan, İran-Irak ve Yugoslavya’daki çatışma, işgal ve bölünmeler savaş sanayimizin deneme ve gelişmesine yaramıştır.”
* “Bütün ülke yönetimlerini kontrol altında tutuyoruz, aksi halde terör olaylarını devreye sokuyoruz.”
* “Dünyada hiçbir yerde büyük çaplı mafya ve kaçakçılık olayları bizim iznimiz olmadan yapılamaz.”
* “Türkiye’ye, Adnan Menderes zamanında “Marshall yardımı” ile el attık ve kontrol altına aldık.”
* “Binlerce Türk gencini, uydurma ideolojiler uğruna birbirine kıydırdık.”
* “Hitler, bizim tarafımızdan iktidara taşındı, çünkü buradaki Yahudiler, İsrail devletini kurmaya yardımcı olmadılar.”
* “İsrail Devleti, Rotschild Ailesi’nin cömert mali desteği ile kuruldu. Rockefeller sayesinde ayakta kaldı.”
* “1980 darbesi bizim isteklerimiz doğrultusunda yapıldı, (ama sonra kontrolümüzden çıkmaya başladı).”
* “Zaire, Çad, Yemen, Guatemala, Şili, Brezilya, Dominik, Somali, Panama, El Salvador, Bolivya, Ekvador, Peru, Uruguay, Angola’daki savaşlar ve darbeler bizim planlarımızdı.”