AKPiktidarının sosyal güvenlik anlayışını hemen yeni bir değerlendirmeden geçirmesi gerekiyor. Olaya bakışlarının sosyal güvenlik kavramı ile bağdaşır bir yanı bulunmuyor. Çünkü, hem bir yandan mevcut sosyal güvenlik sisteminin zaafiyet içinde olduğu ve yoksulluğu gidermediği söyleniyor hem de bu aksaklığın giderilmesi için hazırlanan yeni yasada mevcut yoksulluğu giderici hiçbir tedbir alınmıyor.
Bu köşede daha önceki bir yazımda yeni Sosyal Güvenlik Yasasına temas etmiş, hazırlanan yasanın tüm emeklileri sefalette birleştirdiğini belirtmiştim. Hatta, yeni yasadan sonra emekli aylıklarında ciddi düşüşler olacağını belirtmiştim. Yazdıklarım benim iddiam değil, yasanın ortaya koyduğu gerçekti. Geçtiğimiz günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu yaptığı açıklamada sosyal güvenlik reformu ile başlayacak yeni dönemde mevcut emekliler ile emekliliği gelmiş olanlar için aylıkların mevcut yasaya göre hesaplanacağını, aylıklarında düşüş olmayacağını düşüşün daha sonraki yıllarda olacağını söylemiş. İnsanın "Ayıp etmişsiniz. Zaten çok yüksek miktarda aylık veriyorsunuz, emekli aylıklarını hemen biraz düşürseydiniz de elde edeceğiniz geliri de rantiyecilere aktarsaydınız" diyesi geliyor.
Sayın Bakan yazılanları yanlış anlamış olacak ki, böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duymuş. Kimsenin mevcut emeklilerin aylıklarının düşeceğini söylediği ve yazdığı yoktu aslında. Dikkat çekilen husus mevcut emekli aylıklarının tam bir sefalet rakamı olduğu, bu rakamların insanca yaşanabilecek bir düzeye çıkartılması gerektiği, bu yapılmadığı takdirde yapılacak düzenlemenin fazla bir anlam ifade etmeyeceğiydi. Sayın Bakının buna bir itirazı olabilir mi
Bu arada Sosyal ve Güvenlik Bakanı Sayın Başesgioğlu yeni düzenleme ile uzun çalışmanın teşvik edildiğine dikkat çekmiş. Uzun çalışma ile sosyal güvenlik sisteminin zararlarının biraz azaltılacağını kabul etsek bile istihdam sorununu nasıl çözeceksiniz İşsizlere iş bulmak bir sosyal güvenlik sorunu değil mi Üniversiteyi bitirmiş, askerliğini yapmış gençlerin baba eline bakmaya devam etmesi durumunda o ülkede sosyal güvenlikten söz etmek mümkün olabilir mi
Diyelim ki, AKPiktidarı yaptığı bir tercih ile sosyal güvenlik sisteminin içinde bulunduğu zaafiyeti gidermeye öncelik vermiştir. Bunun yolu mevcut şartlarda bile geçinemeyen emeklileri daha da az bir ücrete mahkum etmiş olmak mıdır Böyle bir durum sosyal güvenlik anlayışı ile bağdaşabilir mi
Bize göre AKPiktidarının anlayışında bir çarpıklık vardır. Onlara göre para babaları ve rantiyecilere devletin ödemesi gereken faizin temini önemlidir. Yoksa emeklinin, işçinin ve memurun insanca yaşaması değil. Ne yazık ki, Erbakan Hocadan da hiç ders almamışlar
Hele hele sosyal güvenlik kurumlarına aktarılan devlet desteğini bir zarar gibi görmenin de mantığı yoktur. Eğer, ülkenin bugün içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın sorumlusu olarak emekli ve çalışanlar görülüyorsa bilinmelidir ki bu bu haksızlıktır.
Sorumlu olan emekliler ve çalışanlar değil, bu ülkenin zenginlerini iyi idare edemeyen, ülke zenginliklerini birilerine peşkeş çeken anlayıştır. Bu anlayış değişmeden sosyal güvenlik reformu yapmanın hiçbir anlamı olmaz. Çünkü, sosyal güvenlikten yararlanacak olanlar yine sefalet rakamına mahkum edilecektir. Bu sebeple de yeni sosyal güvenlik yasa tasarısını reform adı altında takdim etmek özellikle emeklilerimizi ciddiye almamak anlamına gelir.