KÜLTÜR SERVİSİ / kitabınız "YOL YORGUNU/ ASMİNA" Timaş yayınevinden çıktı, öncelikle hayırlı olsun. Sanırım radyodaki programınızın ismi, bu hangi yol? Dünyanın içinden geçen yol mu? Yoksa insanın içinden geçen yol mu? Daha başka bir anlamı var mı?
Evet,"YOL YORGUNU" 4 yıl aralıksız Marmara FM de yaptığım program, (şimdi yok) ben kitabımın bir çok yerinden yoldan bahsediyorum, dünyanın içinden geçen yol çok önemli ama, içimizden geçen yol daha da önemli, yalnız şunu da belirtelim ikisi de birbirinde ayrı değildir. Bunu birbirinden ayıran ya yolun ne olduğunu bilmiyor, ya da yolculuğun gayesini bilmiyordur. Hayatımız iki ezgi arasında geçiyor, doğarken kulağımıza okunan ezan, ölürken de minarelerden yükselen sala. İşte bu iki melodinin arasında geçen yaşamı biz yolculuk olarak biliriz. Yol ise, kainat‘ta var olan her şey, günlük ayaklarımızın altında çiğnediğimiz güzergahlar ve bu güzergahta rastladığımız her nesnenin seyrine vardığımızda bizi içimizde yolculuk yapmamızı sağlayan ince düşünce.
İran müzikleri eşliğinde
Bu kitap önce nasıl belirdi? Yani bu kitabın doğum aşaması sancılı geçti mi?
Yol yorgunu ismi zaten programımızın adıydı, dinleyici bu adı çok tuttu, ben birebir görüştüğüm çevremdeki dostlarıma projemden bahsediyordum, olumlu tepkiler alınca kollarımı sıvadım ve hemen çalışmalarıma hız verdim. Bu aşamalarda çok sancılar yaşandı elbette, özelikle şiir okumalarında zaman açısında sıkıntı çektik. Şiirleri yorumlayan arkadaşlarımızın İstanbul un farklı yerlerinde ikamet etmeleri ve hepsinin de mesleki açıdan zamanlamayı denk getirmek zor oluyordu. Bir de şiirlerin en önemli bölümlerinden olan müzikler. Acaba hangi müzikleri kullanalım, etki ve tepki ne olacak gibi sorular? Müziklerimiz, İran müzikleri ve son derece güzel ve akıcı. Bunlar bir araya getirmek elbette çıktığımız yolculuğumuzun az da olsa sancılarından bazılarıdır...
Yazılarınızı okuyana bir de dinleme imkanı veriyorsunuz. Hem ruha hem kulağa hitap ediyor. CD fikri nasıl ortaya çıktı?
Aynı kitapları okuyanların aynı anlamları çıkarması mümkün olmayabilir, çünkü gördüklerimiz bakmak istemediğimiz şeyler de olabilir. Okuduklarımız da anladığımız gibi olmayabilir. Ben de istedim ki bu kitabı anlatmak istediğimiz gibi ulaşsın okuyucuya. Bunun için ülkemizin önemli seslerini bir araya getirerek şiir keyfini ustaların yorumlarıyla dinleyelim. Bir yandan kitabımızı okurken, diğer yandan da eşsiz güzelliğe sahip müzikler eşliğinde o duyguyu yaşatmak...
Kitabınızın en önemli yanı hiç şüphesiz Asmina ya olan şiirlerdir. Oldukça ilginç ve kulağa hoş gelen bir isim. Size göre Asmina nedir? Soyuta indirgersek sizin ruh dünyanızda Asmina‘nın yeri ve anlamı nedir?
Asmina benim için çok önem arz eden bir varlıktır, o benim çok sevdiğim bir çiçektir. Bu çiçek, her yerde bulunmaz. İran da bulunur, bir de Van da bulabildik. Bu çiçeği görebilmek adına, Van‘ın Gevaş ilçesinin en yüksek dağlarına tırmandık, bu da benim tam yedi saatime mal oldu, onu görebilmek için bu zahmete değer diyorum, onun güzelliği ve kokusu beni çok rahatlatıyor, aynı zamanda hüzünlendiriyor...
Gizem aşikar olmasın
Herkesin aklına ciddi manada işlendi Asmina? Asmina‘nın geleceği ne olacak? Bunu okuyucu kendi hayal dünyasında mı belirginleştirecek, yoksa Aydın Altay bir başka kitabında Asmina‘nın yazgısını hüküm vererek netleştirecek mi?
Çok zor sorular? Ben Asmina‘yı yazdım. Asmina nın üzerine fazla yazılacak bir şey kalmadı. Fazladan bir şeyler yazmak onun gizemini aşikar edecek. Bu da onu basitleşmiş olacak ki buna asla ben razı olmam. Bir başka kitapta Asmina adı işlenmese de yine şiirlerimin kokusunda Asmina olacaktır. Okuyucuya gelince, herkes kendince bir Asmina oluşturacak. Oluşturdukları Asmina‘nın yazgısını da onlara bırakıyorum...
Kitabınızı merhum Hasan Nail Canat‘a ithaf ettiniz. O zatın hayatınızdaki anlamı ne ola ki bu kitap ona armağan olsun?
Bu sorunun cevabı ona yazdığım şiirde saklıdır. Önemli ki ona ithaf edilmiştir.
Kitap ile birlikte cd hediye ediyorsunuz, bu albümde kimler var? Bunları bir araya getirmek zor olmadı mı?
Öncelikle güzel yorumlarından dolayı hepsine de teşekkür ediyorum. Seyfullah Kartal kendisi de aynı zamanda iyi bir şiir yorumcusu ve radyocu. Beyza müzikten iki şiir albümü çıkarmış değerli bir sanatçıdır. Sacit Onan ı hemen hemen herkes bilir. İpek Yolu ve Kaptan Custo belgesellerinden hatırladığımız TRT‘nin eski seslerinden. Abdulbaki Kömür, hem şair hem bestekar, hem ses sanatçısı ve de eğitmen. Bunun üzerine başka ne söylenir. Ahmet Soyöz, Ahmet ağabeyi dinlediğim zaman kendimi bırakıyorum adeta. Son derece merhametli bir ses. Merhamet denince orada durmak gerek.
Nisan Kumru, Marmara Müzik te yapılan bir çok albümde onun imzası var. Hem ses hem yorum. Böyle bir albümde onun olmaması diye bir şey olamazdı zira eksik olurdu. Yusuf Özkan Özburun, yazar, şair ve eğitmen. Kendisi alanında tartışılmaz biri. Hepimiz onu Türkiye yi karış karış gezerek verdiği konferens ve seminerlerinden biliriz. Böyle mükemmel insanları bir araya getirmek hem zor hem de inanılmaz derecede güzel...
Kitabınız Timaş yayınevinden çıktı. Bu konuda söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Şimdi her ne kadar vitrinde ben ve kitabım bulunuyorsak da, hiç şüphesiz bu eserin en iyi şekilde okuyucuyla buluşmasının en büyük emeği olan Timaş ve çalışanlarıdır. Hepsinin eline ve yüreğine sağlık. Hepsine de saygılarımı sunarım...
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.