Çocuklarımıza İslami hassasiyet kazandırabilmek için azami gayret sarf ettik. Onlar için daha nezih bir ortama taşındık ev yaşantımızı İslami usullere göre düzenledik. Çocuklarımıza İslam sevgisi aşıladık. Fakat onları dışarıdan gelecek zararlara karşı koruyamadık. Mesela geçen hafta kızım okuldan geldi ve bu gün öğretmenimiz yılbaşı için bizi tiyatroya götürdü. Burada çocuklara hediye dağıtan bir Noel baba vardı, biz de evimizde kutlasak olmaz mı Diye sordu. Bunun bir Hristiyan bayramı olduğunu söylediğimde de o halde arkadaşlarım neden kutluyorlar onlar Hristiyan mı diye sordu. Açıkçası çocuğuma ne cevap vereceğimi bilemedim. Evde onlar için temiz bir ortam hazırlasak ta, dışarıya çıktıklarında değişiyorlar. O yüzden bizim tesirimiz azalıyor (2010 tarihinde bir hanım kardeşimizden gelen mektuptan alıntılanmıştır) Bir papazın, kiliseye gelen genç kızlara, boynunuza haç takınız, Müslüman kızlar da sizin gibi giyiniyor, sizi onlardan ayıramıyoruz dediğini işittiğimde ister istemez tepki vermiş ve bu nasıl olabilir demiştim. Fakat giyim, kuşam ve yeme içmeden tutun da hayatın her safhasındaki tutum ve davranışlarımıza baktığımızda aslında bu sözün gerçeği yansıttığını görüyoruz. Çocuklarımızı, kendi inanç, kültür ve değerlerimizin içine çekemezken, bize ait olmayan bir kültürün içine sürüklüyor ve o hayatın insanları olarak yetiştiriyoruz.Yılbaşı kutlamaları adı altında sergilenen eğlenceler, davetler ve şaşalı görüntüler acaba çocuklarımızın zihninde nasıl bir çağrışım yapmış olabilir Çocuk anneye, o günün anlam ve muhtevasını sorduğunda annenin çocuğuna verebileceği bir cevabı var mıdır ! Sanmam . İslam bilinçsizce yapılan taklitleri ve gayri Müslimlere benzeme çabası içinde olmayı kuvvetle yasaklar. Zira taklitte bilinç yoktur ve bilinçsiz kişi neyi niçin yaptığının farkında değildir. Dinimiz insanları hoş görmeyi esas alırken, gayri İslami tutum ve davranışların taklit edilmesini kesinlikle hoş görmez, bu konuda müsamaha göstermez. Bugün çocuklarımız Allah ın koyduğu hükümlere karşı son derece duyarsız kalıyorlar. Fakat ne acıdır ki bu durum ailelerde bir rahatsızlık uyandırmıyor. Çünkü ailelerin yaşam algıları bir bütün olarak değişim ve dönüşüme uğradı. Mesela bir anne çocuğum neden namaz kılmıyor diye düşünüp dert edinmiyor ama neden düşük not alıyor, bu yıl ne oldu da istediği bölümü tutturamadı diye dert ediniyor ve bu konuda çocuğuna yardımcı olabilmek için çalmadık kapı bırakmıyor. Anne babalar hayata temiz bir sayfa ile başlayan çocuklarımızı, Batı kültürü ile tanıştırarak özlerinden uzaklaştırıyorlar. Çocuklarımız yaşamlarında, helal haram iyi kötü, doğru yanlış kavramlarına yer vermezken, Batıdan akıp gelen kültür kırıntılarını bütün ayrıntıları ile tanıyor ve kanıksar hale geliyorlar. Çok yönlü eğitim çalışmaları yapılıyor fakat bu çocukları geri kazanmak kolay olmuyor. Unutmayalım, bir anne babanın çocuğuna verebileceği en büyük armağan ona İslami bilgi ve bilinç kazandırmaktır. Bu da ancak anne babaların komplekslerinden kurtularak özlerine dönmeleri ile mümkün olabilir.