Siyaset âlemi o kadar kirlendi ki!
Artık sadece muhalif olanlar değil, yandaşlar da “arınmaları” gerektiğini söylemeye başladılar!
Toplumsal bir çürümeden söz ediliyor!
Evet, tek partili dönemlerde yani CHP iktidarları döneminde bu toplum çok “çile” çekti!
Tek parti yönetimleri “gözünün üstünde kaşın var” diyerek topluma epey “çile” çektirdi.
Tam “o çileli yıllardan kurtulduk, artık toplum olarak rahat bir nefes alabiliriz” diye düşünürken bu sefer “çok daha farklı” bir sorunla burun buruna geldi.
Kuşkusuz toplumun günümüzdeki en büyük sorunu her kesimde çürüme olayının baş göstermesi!
Sabah akşam operasyonlar yapılıyor!
Bir bakıyorsunuz, uyuşturucu operasyonu yapılıyor.
Bir bakıyorsunuz, yasa dışı bahis operasyonu yapılıyor.
Sanki bahis yani kumarın yasalı normalmiş gibi yasa dışı bahis suçlaması ile operasyonlar düzenleniyor.
Yasal bahis(!) ile yasa dışı bahis tacirlerine adeta yeşil ışık yakılıyor.
Onlara bu işin ne kadar cazip olduğu hatırlatılıyor.
Geçmişte “çileli” yıllardan geçen toplum, günümüzde “çürüme” sorunu ile baş etmeye çabalıyor.
Çürümüşlük sadece belli çevreleri değil, toplumun tümünü tehdit ediyor.
Bu nedenle de yandaşlar “arınma” ihtiyacını dile getiriyorlar.
Biliyorlar ki bu sonuç devr-i iktidarları döneminde ortaya çıkan bir sonuç!
Oysa niyetleri başkaydı!
Dindar bir nesil yetiştirmek istiyorlardı ama beceremediler!
Dindar olsun diye eğittikleri gençleri şimdi çeşitli suçlardan dolayı gözaltına alıyorlar.
Kimi uyuşturucu kullanmakla suçlanıyor.
Kimi yasa dışı bahis nedeniyle yargılanıyor.
Hal böyle olunca da “arınmamız lazım” demeye başlıyorlar.
Doğru söylüyorlar; arınmaları lazım!
Hem de baştan aşağı arınmaları gerek!
Ya da A’dan Z’ye arınmaları gerek!
Önce dindar olmasını umdukları nesil nasıl bu hale geldi, onu sorgulamalılar. Pek tabii onların bu hale gelmesindeki kendi paylarını da hiç unutmamalılar.