Fazilet Partisi’nin kapatılması, Milli Görüş’ün bölünerek içinden yenilikçi kanatın çıkması ve akabinde AKP’nin kurulması İslami kesimi yaklaşık 13 yıldır Araf’ta kalmasına neden olmuştur. Yürütülen Ilımlı İslam Projesi ve küreselleşmenin sonucunda bize dayatılan kapitalist sistem inananları öyle bir yere getirdi ki; bu seçim iktidara gelmekten çok Araf’tan çıkma seçimine dönmek zorunda kalmıştır. Dini bütün mümin bu seçimde çok akıllı hareket etmelidir. AKP döneminde çıkan yasaları incelemeli, ülkenin akıbeti nerden nereye gittiğine vakıf olmalıdır. Nereye ait olduğumuzu bilmeden, aidiyet duygumuzu yitirmiş bir şekilde daha fazla dayanmamız mümkün değildir. Ait olduğumuz kültürü bilmeli ve sahip çıkmalıyız.
Köyden şehire göç etmiş bir delikanlının uzun seneler şehirde yaşamasına rağmen ne şehirli olup ne de köylü kalamayınca; arada kalması gibi yıllardır arada kalanların artık algılardan kurtulma ve özüne dönme zamanı geldi. Doğru tercih yapma, benliğini, kişiliğini bulma zamanının bu seçim olduğunu düşünüyorum. Bu seçim; bu toprağa her türlü aidiyet duygusuyla bağlı olanların, kendini milli olarak görenlerin; arada kalmaktan çıkarak aslına rücu etme seçimidir.
Toplumumuz Cumhuriyet kurulduğu günden beri Araf’ta beklemektedir. Sadece AKP ile birlikte Araf’ta bekleyenlerin sayısı artmıştır. Arafat’ta beklemeye devam edersek nasıl hac ibadetini tamamlayabiliriz Arafat’ta bekleme süremiz dolmuştur. Ülke insanımız Batı medeniyetiyle İslam medeniyeti arasında sıkışmış, kendini bulma arayışı içerisinde debelenip durmaktadır. Bu konuda da doğru karar verme, aslına dönme zamanı gelmiştir. Ya batı medeniyeti denizine düşüp, kapitalizm girdabında kaybolacağız ya da Saadete gelip, kendimize geleceğiz.
Bu seçim var olmakla yok olmak arasında tercih yapmaktır. AKP; Tam on üç yıldır İslam’ı kesimi Araf’ta bekletmekte; ölümü gösterip sıtmaya razı etmektedir. Araf’ta bekletirken yoğun algılara maruz kalan halkımızı önce borca soktular sonra istikrar sürsün deyip korkuttular. “Yetti artık, yettiniz artık.” deme zamanı gelmiştir. Araf’tan çıkma, Arafat’tan inme günü gelip çatmıştır. Gün algılardan kurtulup kendine gelme günüdür. Gün sevgiliye kavuşma günüdür. Bu seçim bundan dolayı mühim ve önemlidir. İslam medeniyetinin batı medeniyeti karşısında yenilmişlik psikolojisini kırmak ve gafletten uyanmak mecburiyetindeyiz. İslam dünyasına bakınız! Kan ve gözyaşı dinmemektedir. Araf’ta kalmaya devam ettiğimiz sürece yükümüz daha da artacaktır. İşgal edilen İslam toprakları, zulüm gören insanlık, tecavüze uğrayan mazlumlar bizlerin ayağa kalmasını beklemektedir. Çağ açıp, çağ kapayan bir milletin torunları olarak, Araf’ta senelerdir beklemek bize yakışmaz. Biz bu değiliz. Biz Batı medeniyeti dişlilerini parçalayan milletin torunları olarak Çanakkale’de zafer yazmış bir milletiz. Bize masa başında teslim olmak yakışmaz. Bize gelmek yakışır. Bize cihat yapmak yakışır. Bize sevgi ve hoşgörü yakışır. Bize bizden başkası yakışmaz.
Gel hemşerim! Gel ki bu özlem bitsin! Gel kardeşim! Bu tren son trendir. Bu tren kaçarsa bir daha yakalama şansın yoktur. Çocuklarının geleceği için gel hemşerim! Gel ki vuslat yeniden yaşansın. Gel ki, İslam dünyasında akan kan dursun.