Hemen herkes MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün Meclis’te yaptığı konuşmasının “İmralı Adası’na ya komisyon gitsin yoksa ben ve arkadaşlarım gidecek” sözlerine kilitlendi.
İnsanlar haksız da sayılmaz. Devlet beyin bu sözleri epey bi gündemi meşgul edecek türden.
Ancak aynı konuşmanın içerisinde geçen iki detay daha vardı.
Normal zamanda iki ayrı manşet olacak o sözler “İmralı” çıkışının altında kaybolup gitti.
Bizler de bu sözlerin önünü arkasını irdeleyelim ve gözden kaçıranlar için gündeme getirelim istedik.
Devlet Bahçeli’nin ilk dikkat çeken çıkışı Ekrem İmamoğlu’nun yargılanmasının TRT’den hatta büttün kanallardan canlı yayınlanması isteği oldu. CHP ve Ekrem İmamoğlu ilk günden beri yargılamanın TRT’den canlı yayınlanmasını talep ediyordu. Bu talep iktidar kanadı tarafından kabul edilmiyordu. Yasal düzenleme gerekir gibi gerekçelerle reddediliyordu. Devlet Bahçeli, Ekrem İmamoğlu’nun talebinin de önüne geçerek “TRT ve bütün kanallardan canlı yayınlansın” çıkışında bulundu. Hangi amaç için söylenirse söylensin bu sözler oldukça dikkat çekiciydi. Ayrıca devlet Bey aynı minvalde bir çıkışı birkaç ay önce yine yapmıştı. Onu da hatırlamakta fayda var.
Gelelim ikinci konuya.
Devlet Bahçeli’nin satır aralarında kullandığı şu cümle neredeyse kimsenin dikkatini çekmedi: Ekonomide yeni bir hikayeye, milli ve manevi değerlerimizle temerküz etmiş yepyeni bir zihniyet devrimine ertelenemez ihtiyacın olduğunu görmeliyiz.
Aslında Bahçeli’nin İmralı çıkışından sonraki en önemli sözleri bunlardı.
Hatta İmralı’ya gitme meselesine değinmese çok büyük ses getirecek türden bir cümle. Elbette bu sözlerin önü ve arkası var ama yazılı metinden okunan bu cümlenin anlamı oldukça derin. Buradan kendisine bir pay çıkaran sadece Mehmet Şimşek mi olur bilinmez ama eğer Devlet bey tarafından yeni bir düzeltme gelmezse bu sözler çok su kaldıracak cinsten.
Neyse hele bir İmralı’ya gidilip gelinsin sonrasına bakarız.